Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: DİYANET İŞLERİ BAŞKANINI GÖREVDEN ALIN "Geçtiğimiz günlerde elim bir hadise yaşandı. Yüksekova’da, 7 kahraman evladımızı şehit verdik, 25 gazimiz var.Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kahraman ordumuza ve aziz milletimize, başsağlığı diliyorum. Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Rabbim, Mehmetçiklerimizin yar ve yardımcısı olsun.Ayakları taşa değmesin.Konuşmama başlamadan önce, sizinle bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum. Geçen hafta, SMA hastaları için yaptığımız çağrı ve verdiğimiz destek sonucunu verdi. Sağlık Bakanı, SMA hastalarının başvurularının işleme alınacağını açıkladı. İYİ Parti adına kendisine teşekkür ediyorum.Bugün terör örgütlerini üzerimize salanlarla, yüz yıl önce Sevr’i önümüze koyanlar, aynı cephededir.15 Temmuz 2016’ da, aziz milletimize kurşun yağdıran hainlerle, aznavura asker yazılanlar, aynı ruh kökündendir.Tarih şahittir ki, Türk milleti dün işgal ve ihanete geçit vermediği gibi, bugün de, yarın da vermeyecektir.Tereddütümüz yoktur ki;Ezan susmayacak, bayrak inmeyecek. Ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Biliyorsunuz, geçtiğimiz Cumartesi, Türk milletinin birlikte gözyaşı döktüğü 10 Kasım’ın, 80’inci yıldönümüydü.Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bir kez daha rahmet, dua ve özlemle andık.Saatler 9’u 5 geçeyi gösterdiğinde, dünyada eşi benzeri olmayan şekilde saygı duruşundaydık.Bir milletin, aynı anda, aynı şeyi yaptığı o bir dakika, aslında bir ömre sığmayacak kadar derindir.Ancak, o derinliği göremeyenler yine devredeydi.Bir yanda, ezanımız üzerinden mukaddesatımızla uğraşan zihniyetle mücadele ediyoruz.Diğer yanda, o ezan susmasın diye, canı pahasına mücadele vermiş Mustafa Kemal’e, bir duayı çok gören zihniyetle mücadele ediyoruz.Diyanetin başındaki zat, 9 Kasım günü camilerimizde okunan Cuma hutbesinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşlarına, bir Fatiha’yı çok gördü.Allah’tan korkun !Allah’tan korkmuyorsunuz, bari kuldan utanın !Cuma hutbesinde bu vefasızlığı yapan Diyanet İşleri Başkanı, ertesi gün, 10 Kasım’da kime vefa gösterdi biliyor musunuz;Kurtuluş Savaşımız için “Keşke Yunan kazansaydı” diyecek kadar gözü dönmüş, fesli nasipsize.Dün sosyal medyadan sordum. Bugün de burada soruyorum. Yunanistan tarafından işgal edilen 18 adamıza atanan papazlara da hayırlı olsuna gidecek misin? Burada tarihin önemine de dikkat çekmek istiyorum. Kalktı, 10 Kasım günü, milletimizle alay eder gibi, feslinin ziyaretine gitti.Başkanlığını yaptığın Diyanet İşlerini Atatürk kurdu.Atatürk’e hakaret eden adama gidecek başka gün mü yoktu.Aziz milletimin huzurunda, Diyanet İşleri Başkanı’na açıkça soruyorum;Oraya, o adamın bağlı olduğu dış merkezlere mesaj vermek için mi gittin?Bir kez daha soruyorum;Oraya, o adamın bağlı olduğu dış merkezlere mesaj vermek için mi gittin?Vesileyle bir şeyi hatırlatmak isterim.Sayın Cumhurbaşkanı, size sesleniyorum;Tarihi, dizilerden ve o fesli nasipsizden öğreniyorsunuz. Bu bizi incitiyor. Bu bizi kahrediyor.İslamın kılıcını taşımış Türk Milleti’nin Cumhurbaşkanı;-Kudüs Fatih’i Selahaddin Eyyubi’ye “Ahlaksız” diyen bir meczuptan, tarih öğrenemez.Türk Devleti’nin Cumhurbaşkanı;Türk hakanı Timur’a “Melun” diyen adamdan, tarih öğrenemez.Cumhuriyetin Cumhurbaşkanı;Kurtuluş Savaşı için “Keşke Yunan kazansaydı” diyen adamdan, tarih öğrenemez.Bu aziz milletin Cumhurbaşkanı;İstiklal Marşını yazan Mehmet Akif’e küfreden adamdan, tarih öğrenemez.Gel bizden öğren. Biz hala Zeki Velidi’nin talebesi olmakla iftihar ediyoruz.Sayın Cumhurbaşkanı, o adamın danışmanlığına son verin. Yanınızdan uzaklaştırın.Milli değerlerimize dil uzatan bir adamın, Cumhurbaşkanı’nın yanında işi olmaz.Bu adamın ayağına giden Diyanet İşleri Başkanı’nı da, görevden alın.Fetö derneğinde yöneticilik yapmış o başkanı, size kim önerdi. Bilin ki, dost değil. Terör örgütüyle iş tutmuş birinden, Milletimizin diyanetine başkan olmaz, olamaz.Farkında değil misiniz?Ülkemizi hedef alan dış odaklara mesaj veriyorlar; biz de sizdeniz diyorlar.Dikkat sayın Cumhurbaşkanı, dikkat !Aziz Milletim,Ezanımızla uğraşan kim varsa, bil ki derdi sen değilsin.Cumhuriyetimizle uğraşan kim varsa, bil ki derdi sen değilsin.Tek niyetleri, duygu sömürüsü. Tek niyetleri, inanç istismarı. Tek dertleri, kendi koltukları. Türkiye’nin kalkınmasının, milletimizin huzur ve refah içinde yaşamasının önünde ki en büyük engel, birbirleriyle paslaşıp duran, iktidar ve muhalefet partileridir.Bunların hepsi iş başına geldi. Hepsi denendi. Memleket için bir tek çivi bile çakandan, Allah razı olsun. Kimi az yaptı, kimi çok. Ama sonunda hepsi de, millete sırtını döndü.Biliyoruz ve görüyoruz ki, milletimiz her şeyin farkında. O yüzden kartı hazırladı. Ve 31 Mart’ı bekliyor.Sorarım size, o kartın rengi ne?Evet, kırmızı. Hem de, direk kırmızı. İktidara da kırmızı, o muhalefet partilerine de kırmızı."