1 Şubat 1999 yılında hayata gözlerini yuman usta müzisyen Barış Manço, 20. ölüm yıl dönümünde sevenleri tarafından anılıyor.
Babası vefat ettiğinde 14 yaşında olan Batıkan Manço "Hiç kolay geçmedi bu 20 sene. Duygu dolu geçti. Bu 20 yılda yalnız olmadığımızı da gördük" dedi.
Yokluğuna alışmanın mümkün olmadığını söyleyen Batıkan Manço, "Nereye gitsek sevenleri tarafından Barış Manço dalgası yayılıyor. Bu değerin korunması ve sahip çıkılması güzel bir şey" ifadelerini kullandı.
"Onun rehberliğini şarkılarından, geriye bıraktığı sözlerden almaya çalışıyorum"
Barış Manço'nun vefatının ardından müzeye çevrilen evlerinde birçok anısı olduğunu aktaran Manço, duygularını şöyle dile getirdi:
"Ömrümün yarısı bu evde geçti. 10 yıldır müze olalı. Zaman zaman misafirlerimiz oluyor onları ben gezdiriyorum. Orada başka ziyaretçiler de denk geliyor birinci ağızdan duyduklarında bu benim için de keyifli oluyor. Müze olduğundan beri alışsam bile yine de girer girmez nereye bakarsam bakayım her köşesinde bir anım var. O anlar gözümün önüne geliyor. Her koridorda, duvarda hepsinde bir anım var.
Tabii sağ olsaydı biz muhtemelen hala bu evde yaşıyor olurduk. Ama biliyorduk ki onun ardından bu evin müze olması çok daha gerekli bir şey. Çünkü Barış Manço sadece annemin, ağabeyimin, benim değil, tüm Türkiye'nin. Biz ülkeyle babamızı paylaşmasını öğrendik. Evin müze olması çok daha sembolik, daha önemli. Değer katan bir eylem oldu."
"İlk başta duyunca heyecanlanıyor insan. Babamızın yaptığı işi devam ettirmek ama sonra Doğukan ile dönüp birbirimize baktık dedik ki; 'Bu işi yapabilen babamızdı. Onun enerjisi onun vizyonu o akışı sağlıyordu. Biz babamızı taklit ederdik. Bu durum, programın devamını getirmekten ziyade daha başka bir yere de götürebilirdi. Çünkü Barış Manço'ya özel, ona münhasır özellikler içeren bir programdı o."
Usta sanatçı, şimdi müze olarak kullanılan Moda'daki evinde anıldı. Müze, dün en çok ziyaretçiyi ağırladığı günü yaşadı. Biz de büyük sanatçıyı "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa" şarkısıyla anıyoruz.