Mahkeme salonunda hala adalet arayan E.S.’nin tecavüze uğradığı, yatılı olarak okuduğu okuldaki rehber öğretmenin dikkatiyle yargıya taşındı.

"Yaşıtlarım şu anda okulunda sınava girerken, ben adliye salonlarında adalet arıyorum. Eğer adaletin tecelli etmesi için benim ölmem gerekiyorsa, bana biri açıkça söylesin. Adaletin tecelli etmesi için canımı bile vermeye hazırım. Korkudan evden çıkamıyorum. Aramızda bir sapık dolaşmaktadır. Ailemden birisi ya da diğer çocuklar için sapık her zaman sapıktır. Hiçbir çocuk, hiçbir canlı bunu hak etmiyor." Bu sözler, 4 yıl önce 12 yaşındayken gittiği kuran kursunda imam Mehmet Doğan’ın tecavüzüne uğrayan E.S.’ye ait. Mahkeme salonunda hala adalet arayan E.S.’nin tecavüze uğradığı, yatılı olarak okuduğu okuldaki rehber öğretmenin dikkatiyle yargıya taşındı.

“MAĞDURENİN DEPOYA GİRMESİYLE BİRLİKTE…”

Mehmet Doğan’ın tutuksuz sanık olarak yargılandığı duruşma bugün Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada mütalaasını sunan savcı yaşananları şöyle anlattı: “Mağdurenin 2015 yılında babasının kasap dükkanının bulunması nedeniyle yaz aylarında Pozantı ilçesi Akçatekir Mahallesinde ikamet ettiği, bu esnada kasap dükkanına yakın olan camideki Kuran Kursuna devam ettiği bir günde camide temizliğe kaldığı sırada sanığın caminin alt tarafında bulunan ışıklandırması olmayan depoya süpürgenin toz torbasını getirmek üzere mağdureyi gönderdiği, mağdurenin depoya girmesiyle birlikte karanlık olan depoda elektrik düğmesini ararken sanığın içeriye girdiği, cep telefonunun kamerasını açtığı, mağdurenin bu esnada sanığı tam olarak teşhis ettiği, sanığın kapıyı kapatarak mağdureye yaklaşarak çok güzelsin dediği ve boynundan öptüğü, sakallarının boynuna battığı, ardından üst kıyafetlerini çıkarttığını, alt kıyafetlerini ise çıkartmadığı, elini pantolonunun ve külotunun içerisine sokarak parmağını vajinasına soktuğu…”

SAVCI CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ

Savcı mütalaasında yaşanın olayı detaylarıyla anlatıyor. E.S.’nin olaydan sonra otoban kenarına bırakıldığını belirten Savcı, “Mağdurenin daha sonraları okuduğu yatılı okulda uyku ve uyum problemlerinin ortaya çıktığı, halisünasyonlar gördüğü, rehber öğretmenin mağdurenin durumunu farketmesi üzerine durumu yetkililere bildirmesiyle soruşturmanın başladığı, Adli Tıp Kurumunca mağdureye ilişkin alınan vajinal raporda, mağdurenin anlatımına uygun kısmi eski yırtığın bulunduğunun belirtildiği olayda, mağdurenin aşamalardaki tutarlı ve ayrıntılı beyanları, mahkemece yapılan keşif sırasında mağdurenin anlatımına uygun sonradan ışıklandırılmış bir deponun varlığı, deponun içinde temizlik malzemelerinin bulunduğu tanıkların da bu şekilde beyanda bulunduğunu” kaydediyor. Savcı, Mehmet Doğan’ın “çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişi hürriyetinden yoksun bırakma”  suçlarından cezalandırılmasını talep etti. “KİŞİ 30 YILLIK BİR AİLE DOSTU VE CAMİ İMAMIDIR İMAMA GÜVENMİŞ…” Ailenin avukatı Hakkın Meniz ise durumu şu sözlerle özetliyor: "Tutuklulukla ilgili olarak, çocuk 11 yaşında Fen Lisesini kazanan bir kişidir, ailenin ekonomik ve sosyal durumu çok iyi olan bir ailedir. Kişi 30 yıllık bir aile dostu ve cami imamıdır. İmama güvenmiş ve çocuklarını teslim etmiştir. Olay rehber öğretmenin gözleri ile ortaya çıkmaktadır. ...Sanığın tutuksuz yargılanmasından dolayı aile sarsılmıştır. Tüm delillere bakıldığında sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz."

“3 DEFA İNTİHARA KALKIŞTI SABAHA KADAR BAŞINDA BEKLEMEKTEYİM”

Anne A.S. ise mahkemede, "3 defa intihara kalkıştı. Sabaha kadar başında beklemekteyim. Geceleri çığlıklarla uyanmaktadır. Yapma diye bağırmaktadır. Yapma git, diye bağırmaktadır. Adalet istiyorum ve ceza almasını istiyorum"diye anlatıyor yaşadıklarını.

MAHKEME TUTUKLAMA TALEBİNİ REDDETTİ

Aile ve davaya katılan tüm avukatlar, cami imamı Mehmet Doğan’ın tutuklanmasını talep ediyor. Ancak mahkeme tutuklama taleplerini reddediyor. Duruşmayı da 29 Mart’a erteliyor. Duruşmanın ardından sinirlerine hakim olamayan anne A.S. adliye koridorlarında sinirlerine hakim olamadı ve tepkisini yüksek sesle dile getirdi.

“MAHKEME BİR YAPTIRIM UYGULAMAKTANSA, KIZIMIZA BAĞIRIP 'YERİNE OTUR, SUS, KONUŞMA' GİBİ CÜMLELER KURABİLDİ”

Duruşmayı takip eden CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır da duruşma sonrası yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Kadınlarımız ‘adalet adalet adalet’ diye haykırıyordu. Daha önemlisi bir anne 'adalet yok' diye bağırıyordu. 4 yıl önce tecavüze uğrayan bir kızımızın dramı Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekteydi. Herkes adalet istiyordu, sanığın tutuklanmasını istiyordu. Savcı da sanığın tutuklanmasını istiyordu. Ama mahkeme bir yaptırım uygulamaktansa, kızımıza bağırıp 'yerine otur, sus, konuşma' gibi cümleler kurabildi."

“NEDEN KORUNUYOR, KİM KORUYOR”

CHP'li Başarır, olayı araştırdıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: 12 yaşındaki çocuğa tecavüz 12 yaşındaki çocuğa tecavüz “Dosyaya baktığımız zaman, adli tıp raporlarına baktığımız zaman, olay yeri inceleme raporlarına baktığımız zaman, tanıkları dinlediğimiz zaman gerçekten ciddi bir suç şüphesi var. Ama bu şahıs o gün kuran kursunda görevli şahıs korunmakta. Neden korunuyor, kim koruyor, kimler koruyor. Eee malum, Çukurova AKP İlçe Başkanı avukatlığını yapıyor. Kızımız geliyor adalet istiyor, anne adalet istiyor. Şüpheli şahıs mahkemeye bile gelmiyor."