29 Ekim ’de yaptığı konuşmada Cumhuriyeti savunan öğretmen Emine Karakaş'ın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevden alındığı iddia edildi.
Antalya'da özel bir okulda çalışan Türk dili ve edebiyatı öğretmeni Emine Karakaş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliğinde yaptığı konuşma ile hedef gösterilmişti. Karakaş’ın 12 Ocak’ta Milli Eğitim Müdürlüğü’nün söz konusu okula gönderdiği yazı ile iş akdinin sona erdirilmesi ve maaşının kesilmesinin istendiği iddia edildi.
https://tele1.com.tr/ogretmenin-elestirilerine-dahi-tahammulleri-yok-issizligi-beyin-gocunu-elestirdi-gozaltina-alindi-942210/
DAVA AÇILDI
Cumhuriyet’e konuşan Karakaş’ın avukatı Ali Çelik, “Milli eğitim müdürlüğünden gelen yazı ile Karakaş’ın iş akdi tek yönlü olarak feshedildi. Kendisinin işe dönüşü ve maaş kesintisinin telafi edilmesine dair süreç ile ilgili 3 ayrı dava açtık” dedi.
KARAKAŞ NE DEMİŞTİ?
Karakaş konuşmasında şunları söylemişti:
“Onun için canını vermeye hazır olanların yanında onun adını anmaktan imtina edenlerle beraber Cumhuriyetin bütün nimetlerinden faydalanıp onu yok etmeye çalışıyorlar. Bir yanda yüz yıl önce anayasaya cumhuriyet yazdırmak için ömrünü feda edenler, bir yanda bugün onu yok etmeye çalışan Türkiye Yüzyılı masalına herkesi inandırmaya çalışanlar.
Peki tüm bunlar olurken sen neredesin? Bildin mi 100 yıl önce kurulmuş cumhuriyetinin değerini, özgürlük kelimesinin değerini. Özgürlük kelimesinin anlamını kavrayabildin mi gerçekten. Kula kulluk etmediğin her gün için şükrettin mi yaratana. Koskoca ülken Araplar için darphane, Bulgarlar için AVM, Suriyeliler için doğumhane, bizim için tımarhaneye dönüştürülmeye çalışılırken sen neredesin?
Tabelalardan Türkiye Cumhuriyeti ibaresi sökülürken, milli marşını kağıda bakmadan okuyamayan, ya da milli marşı okunurken ayağa kalkmaya tenezzül etmeyen bir güruh, gencecik kadın sporcularını yaftalayıp millilikten söz ederken sen neredesin?
Cumhuriyetin gözbebeği bütün fabrikaları bir bir yabancılara satılırken, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı parası olan herkese çerez gibi dağıtılırken, yabancılar ülkende imtiyazlarla sefa sürerken parası olan her şeye hüküm verirken, memurun, doktorun, işçinin, öğretmenin kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görürken ve en önemlisi geleceğim dediğin gençler umutsuzca ülkeden gitmenin yollarını ararken sen neredesin?”