Van Gölü’nde bilim insanlarını heyecanladıran keşif: 70 bin yaşında olduğu tahmin ediliyor

Yayın tarihi: 26 Eylül 2019 Perşembe 9:04 am - Güncelleme: 26 Eylül 2019 Perşembe 9:05 am

Van’da bulunan dalış eğitmenleri ve dalgıçlar, Van Gölü’nde, biri 50 bin yaşında diğeri ise yaklaşık 70 bin yıllık olduğu tahmin edilen, dünyanın en büyük mikrobiyalitlerini tespit etti. Sualtı Görüntüleme Yönetmeni Tahsin Ceylan tarafından görüntülenen mikrobiyalitler 23,4 metre boyunda. Dalış Eğitmeni Serkan Ök, bunun Van’da dalış turizmine büyük katkı sunacağını belirtti.

Dünyanın en büyük sodalı gölü, 3 bin 712 kilometrekarelik yüzey alanıyla da Türkiye’nin en büyük gölü olma özelliği taşıyan Van Gölü’nde her geçen gün bilim insanlarını heyecanlandıran ve yeni araştırmalara sevk eden keşifler yapılıyor. Bir süre önce 18 metre civarında ve 50 bin yaşında olduğunu tahmin edilen dünyanın en büyük mikrobiyalitinin tespit edildiği Van Gölü’nde yeni bir rekora ve keşfe imza atıldı. Sualtı Görüntü Yönetmeni Tahsin Ceylan ve Dalış Eğitmeni Serkan Ök tarafından son günlerde yapılan dalışlarda 23.4 metre boyunda 68-70 bin yaşında olduğu tahmin edilen yeni bir mikrobiyalit tespit edilerek görüntülendi.

‘DÜNYANIN EN BÜYÜK MİKROBİYALİTİNİ GÖRÜNTÜLEDİK’

Mikrobiyaliti görüntüleyen Sualtı Görüntü Yönetmeni Tahsin Ceylan, bunun heyecan verici olduğunu söyledi. Van Gölü’nün sırlarını aralamaya devam edeceklerini belirten Ceylan, “Van Gölü ile ilgili hikayem Van Gölü Canavarı’nı aramakla başladı. Daha sonra Van Gölü ile ilgili birçok çalışma yaptık. Van Gölü’nün sırları konulu bir kitap çıkardık. Van Gölü’nde sadece bir dalış okulu var. Bu konuya üzüldüğümüzü belirtmek isteriz çünkü Avrupa’da küçücük yerlerde göllerin kıyılarında bile birçok dalış okulu var. Koca Van Gölü’nde sadece bir dalış okulu var. Bizler de buradaki ekiple birlikte dünyanın en büyük mikrobiyalitini görüntüledik. Mikrobiyalitin kendisi bile tek başına bir eko sistem, yaşayan bir organizma. Dallanmış budaklanmış ve yüzeye yakın bir noktaya gelmiş” dedi.

YÜZEYDEN GÖRÜLDÜ

Yeni keşfettikleri mikrobiyalitin yüzeye yakınlığının bir metre olduğunu belirten dalış eğitmeni Serkan Ök, mikrobiyalitin büyüklüğünün heyecan verici olduğunu ve bu mikrobiyalitlerin Moskova’daki yapıları andırdığını söyledi. Ök, “Van Gölü 1650 metre yükseklikte bir irtifa dalış noktası. Biz burada dalış okulumuzu açtıktan sonra farklı bölgelerde dalışlar yaparak dalış noktaları belirlemeye çalışıyoruz. Yine yakın çevremizden aldığımız duyumla yüzeyden görülebilen bir mikrobiyalite gittik. Hazırlıklarımızı tamamlayıp dalış yaptık. Şu ana kadar bizim Van Gölü’nde yaptığımız çalışmalarda en büyük mikrobiyalit 18 metre civarındaydı ve 50 bin yaşında olduğunu tahmin ediyoruz. Bunun ise en derin noktası 24,5 metre ve yüzeye olan seviyesi 1 metre. Yani yaklaşık 23,4 metre boyunda bir mikrobiyalit. Dolayısıyla dünyanın en büyük mikrobiyalitlerini barındıran Van Gölü içerisinde de yine en büyük mikrobiyaliti bulmuş olduk. Bu çok heyecan verici bir şey. Ve tahminimize göre 68-70 bin yaşında. Mikrobiyalitin büyüklüğü heyecan verici. Yapısı Moskova’daki yapıları andırıyor. İnanılmaz güzel bir oluşumu var. Ekip olarak çok mutluyuz. Dünyaya bir katkı sağladığımıza inanıyorum. Van Gölü’nde dünyanın en büyük mikrobiyalitleri var. Sadece bunu görmek için bile çoğu insan buraya gelecektir” diye konuştu

DÜNYADAKİ BÜTÜN DALGIÇLARIN İLGİSİNİ ÇEKECEK BİR YER

Su altı fotoğrafçısı Mehtap Akbaş Çiftçi ise son yıllarda Van’da çok fazla dalış gerçekleştirdiklerini bunların hepsinin görüntüleme amaçlı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Mikrobiyalitler dünyanın enlerinden bir tanesi ama onun haricinde Van’ın su altı turizmine katkı sunacak arkeolojik açıdan da çokça eserler var. Batıklar, kaleler, Selçuklu döneminde kalma mezar anıtlar var. Dolayısıyla bu anlamda sadece Türk dalgıçların değil dünyadaki bütün dalgıçların ilgilisini çekecek bir yer.”

MİKROBİYALİT

Mikrobiyalitler gölün altından çatlaklardan çıkan kalsiyum ve zengin suların etrafında ve siyano bakterilerin valtlerin toplanmasıyla oluşmaya başlıyor. Göl karbonatlar yönünden zengin, sudan da kalsiyum çıkıyor. Kalsiyum karbonat çıktığında kireç taşı ve kalkerler oluşmaya başlıyor, silikatlar oluşmaya başlıyor ve katman katman yukarıya doğru büyüyor.