Validebağ Korusu raporu: Hukuki olarak Millet Bahçesi olamaz

Yayın tarihi: 18 Haziran 2021 Cuma 2:53 pm - Güncelleme: 18 Haziran 2021 Cuma 2:53 pm

Validebağ Savunması, Birinci Derece SİT alanı ilan edilmiş olmasına rağmen rehabilitasyon merkezi adı altında inşaat yapılmak istenen Validebağ Korusu’na dair rapor yayımladı.

Yapılaşma tehdidi altındaki Validebağ Korusu ile ilgili Validebağ Savunması tarafından düzenlenen sekiz seminere ait sonuç raporu yayınlandı. Raporda, projenin yasal olarak suç olduğuna da dikkat çekildi.

‘HUKUKİ OLARAK MİLLET BAHÇESİ OLAMAZ’

AKP’li Üsküdar Belediyesi’nin talan projesine “Siyasî irade tarafından farklı bir isimle, ‘Validebağ Korusu Düzenleme Rehabilitasyon Projesi’ adıyla sunulsa da, 2018’deki Koru’yu millet bahçesine dönüştürme girişimiyle tekrar karşı karşıyayız. Üsküdar Belediyesi’nin elindeki tek proje ‘Validebağ Korusu Millet Bahçesi Peyzaj Uygulama Projesi’dir” diyerek yanıt veren Validebağ Savunması hazırladığı raporda Koru’nun neden millet bahçesi olamayacağını hukuki olarak açıkladı.

‘BULUŞMA MEKÂNI OLARAK PLANLANMIŞ BİR ALANDIR’

“Öncelikle bahçe ve koru kavramlarına bakalım. Bahçe, bitkilerin sergilenmesi, yetiştirilmesi için ayrılmış, sosyal ve kültürel faaliyetlerin de gerçekleştiği bir buluşma mekânı olarak planlanmış bir alandır. Tasarım konusudur; disiplinler tarafından uygun ölçekte projelendirilir. Millet Bahçesi tanımı, planlama ve imar mevzuatı içerisinde tanımı yokken ilk millet bahçelerinin açılmasından aylar sonra, mevzuatta olmaması eleştirileri üzerine 1 Mart 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlamıştır” ifadeleriyle devam eden raporda mevzuatın ilgili bölümü şöyle aktarıldı:

Millet bahçeleri: Halkı doğa ile buluşturan, rekreatif gereksinimleri karşılayan, afet anında kentin toplanma alanları olarak da kullanılabilecek, yer seçimi, alan büyüklüğü, fonksiyonları ve tasarımı gibi hususların Bakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulacak Millet Bahçeleri Rehberinde belirlendiği büyük yeşil alanlar.

Raporda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayımladığı yönetmeliğinde Millet Bahçesi’nde Yer Alabilecek Fonksiyonlar başlığında listelenen mekanların “sinema, tiyatro, konser vb. amaçlı açık hava gösteri etkinlik alanları, yeme içme yerleri, büfeler, çay bahçesi, müze, atölye ve sergi yapıları, sokak hayvanları için bakım ve barınma alanları, kapalı veya açık otopark alanları, Millet Kıraathanesi, çocuklar için oyun alanları, mescit, müze, atölye ve sergi yapıları, cami, sağlık danışma birimleri, …” şekilde sıralandığı kaydedildi.

Validebağ Korusu’nun halihazırda her işlevini yerine getirdiğine dikkat çekilen rapor şöyle devam etti:

Doğal Yeşil Alan statüsündeki Validebağ Korusu 1999’dan beri tescil edilmiş 1. derece doğal SİT alanıdır. Validebağ Korusu her bir parçasının işlevini yerine getirdiği bir denge ile varlığını sürdüren bir ekosistem ve kent ekolojisinin en değerli destekçilerindendir. Burada bir tasarımdan söz edeceksek, karbon yutan, toz tutan, soluduğumuz havayı temizleyerek ısı adası etkisini lehimize azaltan ve yüzlerce yıl içerisinde oluşmuş, doğanın kendi tasarımından bahsedebiliriz. Depremde bölge halkına sığınak olan Koru, pandemide de sadece bölgenin değil şehrin her yanından doğa ile baş başa kalmak isteyenlerin sığınağıdır. Hava kirliliğinin yoğun olduğu, iklim krizi ve su krizi tehdidi altındaki yeşil alan fakiri İstanbul’da ihtiyaç duyulan, var olan doğal yeşil alanların peyzaj düzenlemeleri ve çeşitli yapılarla parklara dönüştürülmesi değildir. Kent ekosisteminin doğal yeşil alanlarını koruyup, yeni ve büyük yeşil alanlar oluşturulması gerektiği açıktır. Bu bağlamda, Validebağ Korusu’nu çeşitli aktivitelerin yapıldığı bir büyük parka dönüştürmek kabul edilemez.

‘PROJE YASAL OLARAK SUÇ’

Raporda projenin yasal olarak suç olduğuna da dikkat çekilerek şu maddeler sıralandı:

1. Park ve Koru farklı statüde ve farklı mevzuata tabidirler. 1956 yılında çıkarılan İmar Kanunu ile yeşil alanları kentsel ve doğal yeşil alan olarak ikiye ayrılır.

2. Validebağ Korusu doğal yeşil alan statüsüne sahiptir.

3. Parklar ve millet bahçeleri kentsel yeşil alan statüsünde olup, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğine tabidir.

4. Parkların sınırları, yerleri, büyüklükleri mevzuat gereği değişebilir. Parklar mevzuata göre tasarlanır. Koru ve Korunan Alanlarda ise tasarım yapılmaz, doğallığı muhafaza edilir ve mevcut koruma değerlerinin devamlılığı sağlanır.

5. İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Validebağ Korusu’nu 25.4.1996 gün, 8006 sayılı kararı ile “içerdiği doğal ve kültürel değerler, ayrıca doğal yaşama önemli katkısı, kent içindeki özgün durumu, parsel içinde yer alan Adile Sultan Kasrı ve Abdülaziz Av Köşkü gibi devrinin önemli mimari özelliklerini üzerinde bulunduran ve I. grup kültür varlığı olarak tescilli bu binalara ait parselin tümünün, korunması gerekli kültür varlığı parseli” olarak; yine aynı kurul 16.07.1999 gün ve 11088 sayılı kararı ile Validebağ Korusu’nun bulunduğu “parselin tümünü 1. derece doğal SİT” olarak ilan etmiştir. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3/a maddesinin üçüncü paragrafı SİT alanlarını “Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gereken alanlardır” biçiminde tanımlamaktadır.

‘VALİDEBAĞ KORUSU’NUN DOĞAL EKOSİSTEMİ KORUNMALIDIR’

6. İstanbul kuş göç yolları üzerindedir. Validebağ Korusu’nda farklı takım ve familyadan toplam 130 kuş türü tespit edilmiştir. Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) bu 130 kuş türünden Aladoğan, Çayır İncirkuşu, Kızıl Ardıç türlerinin neslinin devamını NT (Tehdide yakın), Üveyik türünü ise VU (Hassas) statüde değerlendirmiştir. 29 Aralık 1993’te yürürlüğe giren Uluslararası Biyoçeşitlilik Sözleşmesi’ne, Türkiye 15 Mayıs 1997’de TBMM’nden geçirerek taraf olmuştur. Bu sözleşme gereği biyolojik çeşitliliği koruma yükümlülüğü vardır. İlgili TBMM tutanağının önsözünde aynen ifade edildiği gibi “Biyolojik çeşitliliğin korunmasının temel gereğinin, ekosistemlerin ve doğal yaşam ortamlarının “in-situ” (yerinde) korunması ve yaşayabilir tür nüfuslarının doğal ortamlarında idame ettirilmesi ve geri kazanılması olduğunu da kaydederek, “Validebağ Korusu’nun doğal ekosistemi korunmalıdır.

7. Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı, İBB Meclisince onaylandı ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığında onay süreci devam etmekte ve henüz itirazların değerlendirilmesi için askıya çıkarılmamıştır. Halen Validebağ Korusu için onaylı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı yoktur. Plansız doğal SİT alanında kurul kararı ile dahi olsa inşai faaliyette bulunulamaz, yapılacak her düzenleme inşai faaliyet sayılır ve bu suç teşkil eder.