TELE1’de yayımlanan “Gazeteciler Masası” programında Meriç Köyatası, asgari ücretin gerçek değerini hesapladı. Mevcut ekonomik göstergelere dayanarak çarpıcı rakamlar ortaya koydu.
VERGİ KAÇAĞI EKONOMİK SORUNLARIN TEMELİNDE
Ekonomist Meriç Köyatası, Türkiye’de vergi kaçağının devasa boyutlara ulaştığını ifade etti. Türkiye ekonomisinde toplanması gereken kurumlar vergisi ve gelir vergisi toplamının 12 trilyon TL olduğunu belirtti. Buna karşın yalnızca 1,5 trilyon TL vergi toplandığını vurguladı. Köyatası, ödenen verginin dokuz katı kadar kayıp yaşandığını dile getirdi.
Öte yandan, Avrupa ülkelerindeki vergi yüküyle Türkiye’yi karşılaştıran Köyatası, Batı Avrupa’da milli gelire oranla vergi yükünün yüzde 45, Kuzey Avrupa’da ise yüzde 55 olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin bu oranlarda vergi toplaması durumunda gelirlerin çok daha farklı olacağını ifade etti.
EMEKLİLERİN MAAŞLARI YETERSİZ
Köyatası, emekli maaşlarının mevcut ekonomik şartlarda yetersiz kaldığını belirtti. Yeniden değerleme oranına göre bu yıl emekli maaşının 3.500 TL yerine 31.500 TL olması gerektiğini söyledi. Aynı zamanda asgari ücretin de 42.000 TL seviyesinde olması gerektiğini ifade etti.
Asgari ücret zammının enflasyona etkisinin yalnızca yüzde 3,5 olduğunu belirten Köyatası, yüksek enflasyonun asıl nedeninin devletin yaptığı zamlar ve bütçe açıkları olduğunu işaret etti. Kur hareketlerinin de enflasyona önemli bir katkı sağladığını ekledi.
SENDİKALAR DAHA AKTİF OLMALI
Köyatası, sendikaların emekçi hakları için daha güçlü bir mücadele vermesi gerektiğini vurguladı. Özellikle eğitim alanında sendikaların meslek liseleri ve üniversiteler kurarak işçi çocuklarına destek sağlaması gerektiğini dile getirdi. Köyatası, gerçek demokrasilerde sendikaların belirleyici bir rol oynadığını ifade etti.
SOSYAL DEVLET ANLAYIŞI ZAYIFLIYOR
Köyatası, sosyal devlet anlayışının giderek zayıfladığını belirtti. Emekli maaşlarının düşüklüğü, vergi kayıpları ve sendikaların yetersizliği gibi sorunların toplumda derin etkiler yarattığını söyledi. Bu durumun yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal adalet meselesi olduğunu vurguladı.
