Zengin Türk folkloru binlerce bilge atasözü ile doludur. Bunlardan bir tanesinde şöyle deniyor: “Atın ölümü sahibi için keder ancak köpeği için ise bayramdır”. Söz konusu atasözü belki de binlerce yıl önce ortaya çıkmış ancak anlamı bugüne kadar halen güncelliğini koruyor. Bu bağlamda Rusya ve Ukrayna arasındaki askeri ihtilafı ele alalım. Her iki tarafta da her gün sayısız insan ölüyor: Askerler ve sivil insanlar hayatlarını kaybediyor, tarlalar ekinleriyle beraber yanıyor, evler – binalar yıkılıyor…Ve teselli edilemez kader gün aşırı yüzlerce Rus ve Ukraynalı aileye uğramaya devam ediyor. Fakat tam da bu noktada herhangi bir insan, tüm bu talihsizliklerin, “köpek” için bir kazanç kaynağı, doyurucu ve neşeli bir şölen anlamına geldiğini gayet iyi anlıyor ve biliyor. Konu tabii ki Amerika Birleşik Devletleri’ne dair… Onun herhangi ciddi bir dövüşten yararlanma biliminde uzun süredir ne kadar da ustalaşmış olduğuna ilişkin…

WASHINGTON’UN HEDEFİ UKRAYNA RUSYA BAĞINI KOPARMAKTI

Gelecekteki savaşın ateşine ilk Amerikan odunları, henüz daha dokuz sene önce Kiev’in ana meydanındaki hadiseler sırasında atılmıştı. Tam dokuz yıl önce ABD’nin temsilcileri, Ukraynalıların Rus karşıtı sloganlar eşliğinde meşru devlet başkanlarını devirmelerini sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Anayasaya aykırı söz konusu eylemlerin kanlı sonuçları o sıralarda kimseleri rahatsız etmedi. O zaman Washington için asıl mesele öncelikle Ukrayna ve Rus halkları arasındaki tarihi bağları koparmak, uzun menzilli füze üslerini arka arkaya Rusya sınırlarına yakınlaştırmak, kaydırmak; ve de tabii ki Ukrayna’nın son derece zengin doğal, endüstriyel ve bilimsel kaynaklarına el koymaktı. Devasa büyüklükte bir alan adeta bir gecede, istikrarsızlık ve güvenliksizlik bölgesi haline dönüştü. Ne var ki,"kontrollü kaos" teorisini dış politikalarının açıktan bir parçası haline getirenlerin ihtiyacı olan da tam olarak bu değil miydi? Tam da bu noktada, bulanık sularda balık tutmayı sevenler hakkındaki bir Rus atasözünden alıntı yapmak yerinde olurdu. Ama ne olursa olsun Amerikalıların işleri hemen herkese kıyasla her daim daha iyi gitmiştir. Aynen Afganistan'da, Irak'ta ve Suriye'de olduğu gibi…

ESAS KAZANAN ABD

Ukrayna şenlik ateşini bugünkü devasa yangın yerine çeviren Birleşik Devletler, her gün sadece "atların" değil, onların “binicilerinin” de öldüğü bir durumdan tek yararlanıcı olarak çıkmayı başarıyor. Takdir sizin: Avrupa'yı Rusya ile bağlarından vazgeçmeye zorlayarak ABD, temel ekonomik rakibini önemli ölçüde zayıflatırken, bir yandan da onu enerji açısından peyderpey kendisine bağımlı hale getiriyor. Öte yandan, Ukrayna'yı silahlarla destekleyen Avrupa Birliği ülkelerinin cephanelikleri hızla boşalırken, şimdi ise boşalan yerleri okyanus ötesinden silah satın almalarla dolduracaklar. Amerikan askeri-sanayi kompleksinin kodamanları ellerini şimdiden memnuniyetle ovuşturuyorlar. Son olarak; Amerika'nın Eski Dünya üzerindeki siyasi etkisi dramatik bir şekilde arttı, çünkü devam etmekte olan askeri hareketlilikten korkan Avrupalı ​​liderler, kendi koruyucuları konumunda yalnızca Washington'u görüyorlar. Yukarıda sıralananların hepsinden tek bir sonuç çıkıyor, o da; Rusya - Ukrayna çatışmasının hem siyasi hem de ekonomik açıdan esas olarak ABD'ye fayda sağladığı. Bundan dolayı da Beyaz Saray bu faaliyetini durdurma niyetinde hiç de değil. Aksine, yıldız çizgili "köpeğin" iştahı kanlı savaş süresince sadece ve giderek güçleniyor. Fakat onun doyumsuz boğazına er ya da geç bir balık ya da at kemiği takılabilir…