Binali Yıldırım’a hakaretten yargılanan Uğur Dündar’a kitap okuma cezası

Yayın tarihi: 11 Eylül 2019 Çarşamba 7:07 pm - Güncelleme: 11 Eylül 2019 Çarşamba 7:22 pm

Gazeteci Uğur Dündar hakkında Binali Yıldırım’a hakaret ettiği iddiasıyla 11 ay 20 günlük hapis cezası verildi.

Gazeteci Uğur Dündar, bir yazısında AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’a hakaret ettiği gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Dündar’ın cezası, 5 ay 25 gün süreyle haftada en az 2 saat olmak kaydıyla mesai saatleri içerisinde Yüksek Öğretim Kurumları kütüphanesinde “şerefe karşı suçlar” ile ilgili makale, tez, kitap okuma yaptırımına çevrildi.

Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Dündar’ın avukatları hazır bulundu. Dündar’ın avukatları, müvekkilleri hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. mahkeme, Uğur Dündar’ı üzerine atılı “hakaret” suçunu işlediğinin sabit görüldüğü gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı.

Hükmün açıklanması geri bırakılmadı

Mahkeme, Dündar daha önceden ‘kasıtlı suç’tan mahkum olduğu için hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına hükmetti. Dündar’ın yaşı, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumunu dikkate alan mahkeme, hapis cezasını Türk Ceza Kanunu’nun, “Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar” başlıklı 50. maddesine göre seçenek yaptırıma çevirdi. Dündar, mahkum olduğu cezanın yarısı kadar olan 5 ay 25 gün süreyle haftada en az 2 saat olmak kaydıyla mesai saatleri içerisinde Yüksek Öğretim Kurumları kütüphanesinde “şerefe karşı suçlar” ile ilgili makale, tez ve kitap okuyacak.

Ne olmuştu?

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Uğur Dündar’ın 5 Nisan 2014 tarihinde Sözcü gazetesinde yazdığı bir köşe yazısında, Binali Yıldırım’a hakaret ettiği iddiasıyla 1 yıldan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 9 Ekim 2015’te görülen davada Uğur Dündar “hakaret” suçundan 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Yerel mahkeme kararının ilgili Yargıtay dairesince bozulması üzerine, dava Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanmıştı.