Uğur Dündar ile Demokrasi Arenası’nda söz gençlerin!

Yayın tarihi: 15 Ekim 2021 Cuma 9:05 pm - Güncelleme: 16 Ekim 2021 Cumartesi 1:28 am

Gazeteci Uğur Dündar’ın sunduğu Demokrasi Arenası programının bu haftaki konukları YouTuber Oğuzhan Uğur, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Taylan Yıldız ve Gazeteci Mine Özbek oluyor.

TELE1’de yayınlanan Demokrasi Arenası programı, bu hafta Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kültür Merkezi’nde izleyicilerle buluşuyor. Programda; gündemin öne çıkan başlıklarının yanı sıra sosyal medyanın siyaset ve siyasetçiler üzerindeki etkisi ve internetin eğlence anlayışı üzerindeki etkisi konuşuluyor.

Programda ilk olarak söz alan Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, Türkiye’nin birçok noktasında çıkan yangın felaketlerinin ardından bölgedeki gelişmeleri anlattı.

 

“HER HAFTA AKİT’E ÇIKARIM”

YouTuber Oğuzhan Uğur, sosyal medyada muhalefet yapmak ile ilgili açıklamalarda bulundu. “Türkiye’de artık yapması en kolay şey siyaset. Çünkü artık berberlerin de, herkesin derdi var. Herkes siyaset yapabiliyor” diyen Oğuzhan Uğur, sosyal medyada kendisine yönelik başlatılan linç kampanyasından ve hakkında açılan soruşturmalardan da bahsetti. Dündar’ın, “Bazen linç de yiyorsun” dediği Uğur, buna karşılık “Linç yemek benim sporumdur. Her hafta Akit’e çıkarım, net. Bir hafta çıkmazsam ararlar başıma bir şey mi geldi diye” ifadelerini kullandı.

MİNE ÖZBEK’İN “AIDS” ANISI

Gazeteci Mine Özbek’in seks işçisi şeklinde sokakta arabaları durdurduğu, “AIDS’liyim ben” dedikten sonra ise “Atın ölümü arpadan olsun” yanıtını aldığı anıya ilişkin konuşan Oğuzhan Uğur, şunları söyledi: “Bize memleketin gerçek yüzünü gösteriyordunuz. Muhtemelen o adamların çoğu, büyük ihtimalle ‘Kızım bu eteği giyme’ falan diyen adamlardır”

Özbek ise o anısını şu sözlerle anlattı:

“Çok hastayım, HIV hastasıyım, ilaçlarım çok pahalı ama bedenini satan bir işçiyim dedim. Ve herkes rakama, söylediğim hiçbir şeye bakmaksızın hiç önemli değil, Türk erkeğine bir şey olmaz şeklinde şeyler söyledi. Birkaç kişi de kredi kartı sordu. Mini etekle tek başına orada bekleyen 25 yaşlarında bir kadınım ve bugün biz bugün İstanbul Sözleşmesi konuşuyoruz. O da niye o kadar kısa giymiş gibi şeyler konuşuyoruz… 1996, 2004… Neredeyse iki yılda bir yaptım bu çalışmayı. O kadar büyük bir fark var ki. Ne kadar geriye gittiğimizi görüyorum. Bir kadın taksiye bindiğinde ben bu plakalı taksiye bindim diye hemen bir arkadaşına, ailesine atıyor. Hep bir tedirginlik. Çünkü güvende değiliz”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Taylan Yıldız ise gençlerin “endişe” ve “korkusundan” bahsederek “Bu ülkede herkes ‘Silivri’ye gönderilemez. Böyle bir şey yok. İnsanlar korkuyor, keşke Oğuzhan gibi başka YouTuber gençler de buraya çıkmayı kabul edebilseydi” diye konuştu.

Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) ordu, emniyet ve diğer kamu kurumlarına yüzlerce kişiyi yerleştirdiği, bu kişilerle ilgili sicil listeleri tuttuğu iddialarının da konuşulduğu programda, İYİ Partsi İBB Meclis Üyesi Taylan Yıldız, şunları söyledi:

“Milli manevi gençlik yapıyoruz iddiaları var. AKP’nin ilçe başkanlarının envai çeşit aktivitesini yapmışlar. Artık Türkiye’de kimse bunu ciddiye almıyor. İyi ki internet var ve gerçekler hemen açığa çıkabiliyor. Ben zaten ilk seçimde bunların biletlerinin kesileceğini görüyorum. Türkiye’deki gençlerin malının bu kadar aleni olarak peşkeş çekilmesi, üç beş tane vakfa verilmesi hiçbir vicdanın kaldıracağı şey değil. Çünkü gençler aç”

Oğuzhan Uğur ise, Türkiye’deki hukuk sistemine eleştirilerde bulundu. Uğur şöyle konuştu:

“Dalga geçer gibi yapmaya devam edecekler. Yüzümüze bakarak yapmaya devam edecekler, kahkaha atıp alay edecekler. Çünkü yaptırım yok, işleyen bir hukuk yok. Ben şaşırmayı çok özledim.

Bugün elli tane de yalan görsek, 150 tane ihanet de görsek çıkıp söylediğimizde diyecekler ki, hayır siz bunu yaptınız. Bugün biz belgeleri çatır çatır da koysak Twitter’a oraya buraya, eğer bir alkol veya fuhuş skandalı yoksa kimseyi görevden aldıramıyoruz. Konu maalesef, ne yazık ki bu”

“KYK YURTLARINDA KİLOSU 40 TL’DEN DOMATES SATIYORLAR”

Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) ziyarette bulunan Taylan Yıldız, 4-5 adet çeri domatesin 2,95 TL’ye satıldığını görünce, şoke olduğunu ifade etti. KYK yurdundaki izlenimlerini ve öğrencilerle olan diyaloglarını anlatan Yıldız, şunları söyledi:

“Ben de herkes gibi 6 liralık bir kahvaltı yapayım dedim. Aldım tabağı önüme, 4-5 zeytin ve kibrit kutusu kadar peynir koydum. Sonra domates koydum. Tam sola doğru çaya gidiyordum, birisi dedi ‘Abi sen bütçeni patlattın.’ 6 TL’lik bütçemi patlatmışım. Nasıl patlattım, dedim. ‘Abi’ dedi, ‘Domates aldın sen.’ ‘O 4-5 tane çeri domatesi 2,95’e satıyorlar’ dedi. Şimdi ben de bir düşündüm nasıl olur diye. Biraz da matematik biliyoruz. Sonra hemen baktım internetten, çeri domatesin tanesi 15 grammış Uğur Ağabey. 5 kere çarpıyorsunuz 75 gram. 75 gram çeri domatesi 2,95’e satarsanız kilosu 40 liraya geliyor. Kilosu 40 liraya bu gençlere domates satıyorlar. Bu inanılmaz büyük bir ayıp. Kim 40 liraya domates alıyor? Manava gitseniz 10-15 liraya alacağınız şeyi burada binlerce gence kilosu 40 liradan satıyor bunlar”