TÜSİAD Başekonomisti: Kur korumanın temelinde ekonomiyi dolarize etmek yatar

Yayın tarihi: 8 Mayıs 2022 Pazar 9:38 am - Güncelleme: 8 Mayıs 2022 Pazar 9:38 am

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin temelinde ekonomiyi liralaştırmak değil ‘aksine’  daha fazla dolarize etmek olduğunu öne sürdü.

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, yüksek kur ile karşılaşmış enflasyonun TÜİK’e göre yüzde 70’e dayanmasından sonra dövizi ucuz maliyetle bulma imkanının kalmadığını ifade etti. SÖZCÜ’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre;  Altınsaç, Türkiye ekonomisinin yaşadığı dış finansman baskısı nedeniyle döviz biriktirmeye yönelik her hafta yeni bir regülasyonun devreye girdiğine işaret ederek bu düzenlemelerin devam edeceğini söyledi. Altınsaç,  Ertürk’ün şu sorularına cevap verdi:

Rezerv satışı ve Kur Korumalı Mevduat’la döviz kurları bir süredir frenleniyor, bu durum daha fazla sürdürülebilir mi?

“Kur korumanın temelinde liralaşma değil, aksine ekonomiyi daha fazla dolarize etmek yatar çünkü dövize endekslenmiştir bir kere. Bu ürünün miktarı büyüdükçe de ekonomide risk birikir. Aslında bir taraftan faizi artırmak istemiyorken, diğer taraftan bu ürünle yüksek getiri sunuyoruz çünkü enflasyon var. Sürdürülebilir mi. Eğer bir süre para basarsanız, zaman kazanırsınız ve sürdürülebilir olduğuna dair yanılgı oluşabilir. Fakat her para basma enflasyon demek. Her enflasyon da dövize talebin artması demek. Dolayısıyla ekonomide bir taraftan riskler birikirken siz sürdürüyoruz yanılgısı yaşarsınız ama bunun bir sonu var.”

Bu durumda kur denetimine yönelik yeni düzenlemeler beklenebilir mi? Döviz ihtiyacının ödemeler dengesi krizine dönüşme riski var mı?

“Türkiye ekonomisi dış kaynakla dönen bir ekonomi. Kur şoku yaşamış, enflasyonu yüzde 70’e gelmiş bir ekonominin bugün küresel ekonomide dövizi ucuz maliyetle bulması çok olası değil. Pahalıya bulduğumuz için de dövize erişimimiz zorlaşmakta ve son dönemde frekansı artarak gördüğümüz regülasyonlar devreye giriyor. İhracat bedellerinin önce yüzde 25 sonra yüzde 40’a çıkması, menkul alım satımlarının TL ile yapılacak olması, KKM’ye ilişkin zorunlu karşılık uygulamaları, hepsi artan döviz ihtiyacından kaynaklanıyor. Ödemeler dengesi krizi çıkar mı sorunuza istinaden de, Türkiye ekonomisi halihazırda dış finansman baskısı yaşayan bir ekonomidir. Tam da bu yüzden her hafta dövize dair (rezerv biriktirmeye dair) yeni bir regülasyon duyuyoruz. Duymaya da devam edeceğimizi düşünüyorum.”

 

Erdoğan bu kez TÜSİAD’ı hedef aldı!