Rıza Zelyut

Son zamanlarda yaşanan kurt tartışmaları Türk tarihi ile ilgili bilinmezlikleri ve doğru sanılan yanlışları yeniden gündeme getirdi.
Öncelikle bilinmeli ki tarihe Türk adını veren Türk boyu ancak MS 5. Yüzyılda şekillenmiş ve 6. Yüzyıl ortasında Türk Kağanlığını (Gök Türk Hakanlığı) kurmuştur. Bunlardan önce başta Hunlar ve Oğuzlar olmak üzere Asya coğrafyasında düzinelerce büyük Türk boyu egemen olmuştur.

Küçük bir boy olan Gök Türkler, türeyiş olarak kendilerine bozkurtu ongun saymışlardır. Yani bozkurt tüm Türklerin değil oldukça küçük bir boyun simgesi olmuştur. Türeyiş efsanesinde geçen ve başlangıca ilişkin olan bu kurt simgesi yaşam içinde hiç de ağırlıklı olmamıştır.

TÜRKLERİN ONGUN KABUL ETTİĞİ HAYVANLAR

Eski Türk tarihini biraz inceleyenler görecektir ki Türkler için kurttan çok daha önemli hayvanlar söz konusudur.
Bunlardan ilki, ejder diye bildiğimiz ama Türklerin evren dediği göksel varlıktır. Bugün Çin’in simgesi olan ejder/evren, Çin’in kuzeyindeki Cov Türklerinden Çin’e girmiştir. Belgesini isteyenler, Prof. Eberhard’ın Çinin Şimal Komşuları adlı tarihine bakabilir. Evren Anadolu’da kutsal sayılıp taşlara işlenmiştir.

Servet Somuncuoğlu’nun Avrasya bozkırlarında 350 bin kilometre yol yaprak Türk coğrafyalarında çektiği taş resimler en önemli belgeden birisidir: Buradan anlıyoruz Türkler için dağ keçisi ve geyik de kutsal… Avcılık-toplayıcılık ilkel yaşamının bu hayvanlara bağlı olduğu da biliniyor. Bu yaşamda at çok önemli olduğu için at da Türkler için bir ongun/kutsal varlık.
1300 yıl öncesinde sadece bayraklarda basitçe yer alan Kurt üç bin yıl öncesinde Türkler için yok gibi. Varsa da olumlu bir çizimi yok ve bunlar da pek az.

ERGENEKON DESTANI KİMİN?

Bozkurt ile bağlantılı olarak anlatılan Ergenekon Destanı, sanıldığı gibi Gök Türklerin ikinci kuruluş döneminde (680 sıraları) ortaya çıkmış değil. Bu destan Göktürklerden hemen hemen 600 sene sonra bir Moğol efsanesi olarak yazıya geçirildi. Bu öyküde kurttan doğan çocuk kısmı yoktur. Destanı, İran Moğol/İlhanlı devletinin veziri Reşidüddin, Cami-üt Tevarih adlı tarihinde yazdı. Çok daha sonra 17. Yüzyıl’da Türk devlet adamı Ebulgazi Bahadır Han, buradan alarak Şecere-i Türki adlı Türk tarihine aktardı. Moğollarla Türkler kültür ve inanç olarak benzeştiklerinden ve Ergenekon Destanı, Türklerin Yaratılış Destanı ile benzerlik gösterdiğinden daha sonra Türklere mal edildi.

1923’te Türk kimliği temelli TC kurulunca, ulus kimliğini geliştirme ve yayma açısından Ergenekon ve bozkurt kavramları öne çıkartıldı. Bu amaçla kurucu lider Mustafa Kemal bir Bozkurt olarak tanımlandı. Başlangıçta halkçı ve antiemperyalist bir kimlikte şekillenen bozkurt ve Ergenekon, 1945’ten sonra tamamen siyasallaştırılarak ABD emperyalizminin hizmetine sokuldu.

GÖK TÜRK DEVLETİNİ HANGİSİ TEMSİL EDİYOR?

Kazılardan çıkan belgeler gösteriyor ki Türk adı altında anılan büyük Türk hakanlığında kurt, belli bir alanda, sadece savaş bayrağında küçük bir sembol olarak kullanılmıştır. Bozkurtun devleti temsil ettiğine ilişkin ortada belge yoktur.

Ama çok daha önemli bir olgu vardır. Orhun Yazıtları gösteriyor ki Gök Türk devletinin devlet gücünü temsil eden kutsal hayvan kurt değil, boğadır.
Prof. Emel Esin’in de gösterdiği üzere, Orhun Yazıtları’ndan birisi ünlü komutan Kül Tigin adına dikilmiştir. Bu anıtlıktan çıkan heykel incelendiğinde bir gerçek çok açık olarak görülür. Yazıt, dünya egemenliğini ve uzun yaşamı temsil eden kaplumbağanın üstüne oturtulmuştur. Yani kablumbağa da kutsaldır.
Yazıtın tepesinde ise kuyruğunu kaldırmış bir boğa çizimi yer alır.

İşte bozkurtçu kabul edilen Türk devletinin devlet arması bu boğadır.

Bugün eğer Türkler devlet armasına bir ongun arıyorsa eski Türkler arasında çok az yeri bulunan kurta değil boğaya yönelmelidir. Çünkü Gök Türk devlet sisteminde Kurt değil boğa ve hatta kablumbağa önceliklidir. Bu dönemde kutsal geyik çiftliklerinin olduğunu belgeler gösteriyor. Yapılan kazılardan çıkan bulgular da bu yazdıklarımızı doğrular yöndedir.

(Bu işin ayrıntılarını “Yabancı Kaynaklara Göre TÜRK KİMLİĞİ” isimli çalışmamda ortaya koydum.)

YA BUGÜN?

Bugün Türkiye’de bozkurt kavramı tarihsel kimliğinden tamamen kopartılarak küçük bir partinin (MHP) işaret fişeği haline getirilmiştir.
Bozkurtun, dinci ve faşist bir ideolojinin sembolü yapılması da tamamen Amerikan projesidir. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra komünizmle mücadele adına laik ve tarafsız siyaset yerine ABD güdümünde yeni bir Türkiye inşa edildi. Vatanı ve dini komünistlere karşı korumak yalanı altında Türkiye NATO’nun piyonu yapıldı.

İşte bu süreçte önce Halidi/Nakşibendi tarikatların önü açıldı.(Ayrıntılarını TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE adlı çalışmamızda gösterdik.)

Peşinden CKMP sonra MHP piyasaya sürüldü.

MHP Lideri Alparslan Türkeş, önce Alman faşizminin savunucusu olmuş; 2. Dünya Savaşı bitince ABD’ye götürülerek orada özel biçimde eğitilmiş ve kendisine komünizmle mücadele görevi verilmiştir.
Bu amaçla MHP’ye bağlı örgütler kan akıtmış, katliam yapmış; 12 Eylül darbesinin gerçekleşmesi için ortam yaratmıştır.

Bu süreçte MHP eski sembolü bozkurtu bile terk etmiş; yerine Türk tarihinde hiç yeri bulunmayan üç hilali koymuş; böylece de milliyetçi gözüken dinci/yobaz bir örgüt haline gelmiştir. Öyle ki 1970’lerin ortasından itibaren MHP gerçek Türk kimliğini yaşatan Alevi toplumu ile savaşı, onları katletmeyi vatan-millet sorunu yapacak kadar çılgınlaşmıştır.

Birçok katliamla anılan Amerikan kaynaklı MHP’nin bozkurt sembolüne sahip çıkması, halkın ister istemez bu sembolden nefret etmesine yol açmıştır.

Bugün konuşulan bozkurt, Gök Türklerin ortaya çıkış sürecinde ana kurt (Aşına) değildir; şimdiki kurt ağzı kanlı, Türk çocuklarını yiyerek canavarlaşmış bir kurttur.

Parmakla kurt işareti yapan MHP’liler aslında Türk olduklarını değil ABD ve gericiliğe hizmet eden bir örgütün üyesi olduklarını gösteriyorlar.

MHP içinde Atatürkçü olmasına dayanamayıp Sinan Ateş’i katledenler de işte bu kanlı kurtlar.

Bilmeden, sırf Türklüğünü vurgulamak için parmak gösterisi yapanlar, bu MHP varken Türklük ayağa kalkamaz. Çünkü, emperyalizm, Türklüğü MHP eliyle vurdu, vuruyor.

Gerçek bozkurt, ABD emperyalizmine ve gericiliğe hizmet etmez; onunla savaşır.

MHP bu sembolü kirletip kanlı hale getirmiştir.

Dönüş, Mustafa Kemal Atatürk’e olmalıdır.

Kaynak: TELE1