Türkiye’nin ‘kadın’ raporu: 27 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 23 kadının şüpheli şekilde öldü

Yayın tarihi: 1 Eylül 2020 Salı 10:11 pm - Güncelleme: 1 Eylül 2020 Salı 10:11 pm

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2020 ağustos ayı kadın cinayetleri raporunu paylaştı. Raporda 2020 yılı ağustos ayında 27 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü, 23 kadının ise şüpheli şekilde öldüğü belirtildi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2020 yılı ağustos ayı kadın cinayetleri raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda ağustos ayı içerisinde 27 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü, kadının ise şüpheli şekilde ölü bulunduğu belirtildi.

Koronavirüs ile birlikte evde kalma zorunluluğunun kadınlar için zorluklar da ortaya çıkardığı belirtilen raporda, Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasıyla beraber sözleşmeye yönelik saldırıların arttığı ifade edildi.

“Kadınların modern haklarına yönelik saldırılar söz konusu olduğunda kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, eşit ve özgür yaşam hakkımıza yönelik saldırılar artmaktadır” denilen raporda, “Kadınları yaşatan İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması bir yana, Sözleşmenin tam ve etkin uygulanması için kadınlar mücadeleye devam ediyor” ifadeleri kullanıldı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun “Temmuz Ayı Kadın Cinayetleri Raporu”nda şu bilgilere yer verildi:

16 KADININ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ TESPİT EDİLEMEDİ

Bu ay 27 kadın cinayeti işlenmiş, 23 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 27 kadından 16’sının neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 4’ü ekonomik bahaneyle, 7’si de boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. 16 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

KADINLAR KİMLER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ?

Ağustos ayında öldürülen 27 kadının 8’i evli olduğu erkek, 6’sı birlikte olduğu erkek, 4’ü eskiden evli olduğu erkek, 4’ü tanıdık, 2’si akraba, 1’i baba, 1’i kardeş ve 1’i de oğlu tarafından öldürülmüştür.

KADINLAR EN ÇOK EVLERİNDE VE SOKAK ORTASINDA ÖLDÜRÜLDÜ

Kadınların 15’i evinde, 5’i sokak ortasında, 3’ü arazide, 1’i arabada, 1’i işyerinde, 1’i diğer bir kamusal alanda öldürülmüştür. 1 kadının nerede öldürüldüğü tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 56’sı evlerinde, yüzde 19’u sokakta öldürüldü.

KADINLAR EN ÇOK ATEŞLİ SİLAHLARLA ÖLDÜRÜLDÜ

14’ü ateşli silahlarla, 7’si kesici aletle, 3’ü de boğularak, 2’si darp edilerek ve 1’i de yakılarak öldürüldü.

KADINLARIN ÇALIŞMA DURUMU HALA TESPİT EDİLEMİYOR

Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ay TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ‘ev işleriyle meşgul’ kadınların sayısı bir önceki yıla göre 971 bin azaldı. Böylece TÜİK’e göre işgücü dahi sayılmayan kadınların sayısı Mayıs 2020’de 10 milyon 216 bin oldu. TÜİK’in verileri bu şekilde açıklaması, kadın işsizliğinin gerçek boyutunun üzerini örtmeye çalışmaktır. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Ulaşılabilen veriye göre kadınların 3’ü bir işyerinde çalışıyor ve 23 kadının çalışma durumu bilinememektedir.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE 6284 UYGULANACAK, KADINLAR EŞİT YAŞAYACAK

2011 yılında ilk imzacısı olmakla övünülen İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılar bu ay da devam etti. Ağustos’un ilk haftası AKP’nin Merkez Yönetim Kurulu toplantısında alınacak bir kararla İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılacağına yönelik iddialar gündemdeyken MYK toplantısı ertelendi. Sonrasında gerçekleştirilen AKP İl Başkanları toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan “İstanbul Sözleşmesi”nin ismini hiçbir şekilde anmayarak sözleşme ve kadınlar hakkında birtakım açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklama kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair mevcut durumumuzdan çok farklı bir tablo çizdi. Kadınların mücadele ve baskısı sonucu, net bir şekilde İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması gündeme getirilemedi. Milli bir belgenin yapılabileceğine dair bir açıklama yapıldı. İç hukukta bir düzenleme yapılacaksa, 6284 sayılı koruma kanunun yapılması gibi, evrensel değerleri temel alan İstanbul Sözleşmesi’ne göre yapılmalıdır.