Türkiyenin ilk sosyalist belediye başkanı ‘Terzi Fikri’ 35’nci ölüm yıldönümünde anılıyor

Yayın tarihi: 4 Mayıs 2020 Pazartesi 3:34 pm - Güncelleme: 4 Mayıs 2020 Pazartesi 3:36 pm

Fatsa’nın, cunta döneminde konulduğu cezaevinde yaşamını kaybeden katılımcı belediyeciliğin öncüsü Türkiyenin ilk sosyalist belediye başkanı Fikri Sönmez 35’nci ölüm yıldönümünde anılıyor.

Terzi Fikri olarak da bilinen Fikri Sönmez, dönemin başbakanı Süleyman Demirel ve sağcı medyanın hedef göstermesinden sonra 12 eylül darbesinin lideri Kenan Evren’in yönettiği operasyonla 11 temmuz 1980’de gözaltına alınmıştı.

Bundan birkaç ay sonra gerçekleşen darbe koşulları altında cezaevinde tutulan ve işkence gören ‘Terzi Fikri’, 4 mayıs 1985 günü, yalnızca 47 yaşındayken kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.
Fikri sönmez 1938’de Ordu’nun Fatsa ilçesine bağlı Kabakdağı köyünde doğdu. Yoksul bir çocukluk geçirdi. İlkokul sonrası bir terzinin yanında çırak olarak çalışmaya başladı. 1960’larla birlikte Türkiye İşçi Partisi’ne üye oldu ve aktif siyasete başladı. TİP’in Fatsa’daki örgütlenmesi için çalıştı.

Dev-Genç’le birlikte 6. Filo’ya karşı eylemlerde yer aldı. 1972’de THKP-C davasından yargılandı. Mahir Çayan ve arkadaşlarının Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçışı sonrası Karadeniz’e geçmelerine yardımcı olmakla suçlandı. 2 yıl kadar tutuklu yargılandıktan sonra 1974’te afla serbest kaldı.

Karadeniz bölgesindeki emekçilerin ve köylülerin içerisinde mücadele yürüttü. 1978-79’da “fındıkta sömürüye son” mitinglerini örgütleyen isimlerden biri oldu.

1979’da Fatsa’da, CHP, AP ve MSP’nin iki katı oy alarak bağımsız belediye başkanı seçildi. Fatsa’yı halk komiteleriyle yönetmeye başladı.

Komitelerle birlikte “çamura son kampanyası, “Fatsa Halk Kültür Şenliği” gibi etkinlikler düzenledi.

İlçede yol, su, kanalizasyon gibi sorunların halkın katılımıyla çözülmesi için adımlar attı. Geniş köylü kitlesinin katıldığı fındık mitingleri hayata geçirildi.

11 temmuz 1980’de başlatılan askeri birlikler ve paramiliter güçlerin gerçekleştirdiği “nokta operasyonu” ile gözaltına alındı.

Hayatının geri kalanı cezaevi koşullarında, işkenceyle geçti. 4 mayıs 1985’te kalp kriziyle yaşama veda etti.