Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından 2024 yılı Nisan ve Eylül ayları arasını kapsayan Kuraklık haritası yayımlandı. Haritaya göre Muğla en kurak şehir olarak gösterildi. Meteroloji tarafından hazırlanan haritada Muğla’nın ‘Olağanüstü Kurak’ kategorisinde yer alması dikkat çekti. Bunun yanı sıra Muğla’ya düşen yağış miktarı geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla %20 azaldı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon idaresi (MUSKİ) Genel Müdürlüğünün kent genelinde aldığı önlemler doğrultusunda su sıkıntısı yaşanmadı.

Kuraklığa karşı önlemler arttırıldı

Muğla’da baraj seviyelerinin geçtiğimiz yıllara göre düşmesi ve yeraltı su kaynaklarındaki seviyenin oldukça azalmasından kaynaklı olarak kuraklığın etkisi çok yakından hissediliyor. Ancak MUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından vatandaşlara bunun yansımaması için ilave tedbirler alınıyor. Özellikle sisteme dahil olmayan ve depolara ulaşana kadar kaybolan içme suyu kaynaklarının iyileştirilmesi için yoğun çaba sarf ediliyor. Kavaklıdere, Milas, Menteşe, Ortaca, Marmaris, Datça ve Seydikemer İlçelerinde su sıkıntısı yaşanabileceği ön görülen bölgelerde içme ek içme suyu kaynakları bulunurken mevcut kaynaklarda da çalışma yapılarak daha verimli çalışması sağlanıyor.

Başkan Kadir Tatık’tan Tavas’ta tarıma teknolojik destek Başkan Kadir Tatık’tan Tavas’ta tarıma teknolojik destek

Yine su kaynaklarında yapılan çalışmaların yanı sıra içme suyu hatlarında yenileme, basınç düzenlemeleri, ilave içme suyu hatlarının imalatı ve kayıp kaçakla mücadele ediliyor. Böylelikle Muğla’da yıllardır su sıkıntısı yaşanan Bodrum dışında, hiçbir ilçede ciddi bir su sıkıntısı yaşanmıyor. Aksine yaz aylarında sorun yaşayan Menteşe merkez mahalleleri başta olmak üzere birçok farklı ilçede kesintiler tamamen ortadan kalktı.

Şengül, “Vatandaşlarımızın Kuraklıktan Etkilenmemeleri İçin Tüm İmkânlarımızı Seferber Ettik”

Konu hakkında açıklamalarda bulunan MUSKİ Genel Müdürü Yılmaz Şengül, eskiden Türkiye’nin en fazla yağış alan kentlerinden biri olan Muğla’da olağanüstü bir kuraklık yaşandığını ancak bu afetten vatandaşların etkilenmemeleri için var güçleriyle mücadele ettiklerini söyledi. Şengül tüm imkânlarını seferber ettiklerine vurgu yaparak, “Bizler Başkanımız Ahmet Aras’ın da sürekli vurguladığı gibi bahane üretme değil çözüm üretme makamında olan kurumlarız. Bu nedenle her ne kadar kuraklık kentimizi çok fazla etkiliyor olsa da teknik imkânlarımız el verdiğince önlemlerimizi almaya devam edecek vatandaşlarımızı mağdur etmeyeceğiz. Gördüğünüz gibi hala herhangi bir yağış yok ve su kaynaklarımız kritik seviyede. Kıt kaynakları en verimli şekilde işletmek ve vatandaşlara kesintisiz su sağlamak için tüm ekip arkadaşlarımızla mesai saati gözetmeksizin çalışıyoruz. Başkanımız Ahmet Aras’ın önderliğinde tüm olumsuzluklara rağmen daha güçlü içme suyu ve atıksu altyapısına sahip bir Muğla’nın temellerini birlikte atacağız” dedi.

Başkan Aras su konusunda kısa, orta ve uzun vadeli planlarının hazır olduğunu ancak tasarrufun şart olduğunu söyledi.

Kuraklığa önlem olarak birçok farklı çalışmayı hayata geçirdiklerini ve su sorununu en yakından hisseden Bodrum’da çok önemli projelerin hazırlıklarını tamamladıklarını vurgulayan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, su sorunları için gelecek planının hazır olduğunu söyledi. Aras, “Bizler içme suyu konusuna sadece bugünün bir sorunu olarak bakmıyoruz. Kısa, orta ve uzun vadeli planlamalarımızla Bodrum başta olmak üzere tüm şehrin sorunlarını ele alıyor ve çözüm önerileri üretiyoruz. Çok kısa süre içinde yeni yatırımlarımız hayata geçecek. Bodrum içme suyu hatlarının yenilenmesi, iyileştirilmesi ve Yarımada’ya çok ciddi oranda ilave içme suyu sağlanması konusunda önemli adımlar attık. Şuan arızalı hatların yenileme çalışmalarına başladık ve bir kısmını tamamladık. Çok kısa süre içinde bu ve daha büyük çalışmaları kamuoyundan takip edebileceksiniz. Bizler su yönetimi konusunda ortaya bir vizyon koyarak bütüncül bir yaklaşımla tüm kenti planlamak ve suyun değerini bilerek herkese kesintisiz olarak sağlamak gayesindeyiz. Bunun içinde çalışmalarımız devam ediyor. Ancak su konusu sadece bir kurum, kuruluş veya zümre tarafından tek başına yönetilebilecek kadar basit bir konu değil. Bizler ne kadar yatırım yaparsak yapalım suyun değerini bilmeden kullanmak bu yatırımların değerini düşürecektir. O nedenle her damlayı bilinçli kullanmalı her bir damlaya sahip çıkmalıyız. Bu kuraklığın giderek artacağını göz önüne alarak suyun tasarrufu konusunda çok daha dikkatli ve öz verili olmalıyız” dedi.

Kaynak: Bülten