27 yıl oldu, Faili belli cinayetler… Türkiye, cesur kalemi Uğur Mumcu’yu unutmadı

Yayın tarihi: 24 Ocak 2020 Cuma 10:23 am - Güncelleme: 24 Ocak 2020 Cuma 4:35 pm

Bombalı suikastla katledilen Türkiye’nin cesur kalemi Uğur Mumcu, ölümünün 27. yıldönümünde birçok kentte düzenlenecek etkinliklerle anılacak. Çeyrek asrı geçen davanın üzeri örtüldü.

22 Ağustos 1942’de Kırşehir’de doğan Uğur Mumcu’nun hayatı araştırarak ve üreterek geçti.

1957-61 yılları arasında Ankara Cumhuriyet Ortaokulu’nu ve Ankara Deneme Lisesi’ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne giren Mumcu, yazmaya öğrencilik yıllarında başladı.

İlk yazıları, Yön, Türk Solu, Devrim, Ant, KIM v.b. dergilerde yer alan Mumcu, 1962’de Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan “Türk Sosyalizmi” başlıklı makalesiyle Yunus Nadi Ödülü’nü aldı.

1968-69-70 yıllarında Akşam, Milliyet, Cumhuriyet gazetelerinde zaman zaman çeşitli konularda inceleme yazıları da yayımlandı. Köşe yazarlığına 1974 yılında haftalık Yeni Ortam dergisinde başladı.

Daha sonra çalışmaya başladığı Anka Ajansı’nda 1975 yılından itibaren Cumhuriyet’e de köşe yazıları yazdı. 1977 yılından sonra sadece Cumhuriyet için yazmaya başladı. Gözlem başlıklı köşesinde 1991 yılının Kasım ayına kadar aralıksız olarak yazdı. 6 Kasım 1991’de İlhan Selçuk ve yaklaşık 80 Cumhuriyet çalışanı ile birlikte gazeteden ayrıldı. 3 ay süreyle Milliyet Gazetesi’nde yazan Mumcu, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yönetim değişikliği üzerine 7 Mayıs 1992’de Cumhuriyet’e döndü.

Devlet-mafya ilişkileri, Kürt sorunu, yolsuzluk davaları gibi birçok konuda araştırmalar yaparak makale ve kitaplar yazan Mumcu, 24 Ocak 1993’te, evinin önünde park halinde olan otomobiline yerleştirilen C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti.

Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanların hiçbir delil bulamadığı, patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin süpürgeyle süpürüldüğü öne sürüldü. Hatta evinin 50 metre ilerisinde bulunan polis kulübesinde nöbet tutan polislerin sokakta Uğur Mumcu’nun oturduğundan dahi habersiz olduğu ortaya çıktı.

Suikastı; İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah gibi örgütler üstlendi. Suikastın arkasında Mossad’ın ve kontrgerillanın olduğu da iddia edildi.

Uğur Mumcu öldürülmeden 17 gün önce kaleme aldığı köşe yazısında PKK – Barzani – MOSSAD ilişkisini açıklamıştı. Mumcu’nun bu bağlantıları ortaya çıkardığı için öldürüldüğü ve dinci örgütlerin de taşeron olarak kullanıldığı en çok konuşulan iddialar arasında yer aldı.

“Cesur kalem” Mumcu, her yıl 24 Ocak’ta Ankara’da bombalı saldırıyla katledildiği evinin önünde sevenleri tarafından anılırken; üzerinden geçen 27 yıla rağmen, kanlı saldırı hala aydınlatılamadı.

Uğur Mumcu, ölümünün 27’nci yılında anıldı

Ankara’da gazeteci ve yazar Uğur Mumcu, ölümünün 27’nci yıl dönümünde evinin önünde düzenlenen törenle anıldı. Anmada konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, Uğur Mumcu’nun bir bilim insanı, gazeteci, aydın, emekçi ve kuvayi milliyeci olduğunu belirterek, “Hainler onu yok etmeye çalıştılar; ama o düşünceleriyle yaşıyor. Onu her yıl saygıyla ve sevgiyle anıyoruz, anmaya da devam edeceğiz. Buraya gelen insanlar da aynı düşüncelerle buraya geliyorlar. Onun bütün düşüncesi yolsuzluklardan arınmış, demokratik bir Türkiye’ydi. Aynı amacı aynı çerçevede sürdürüyoruz ve mücadelesini yapıyoruz. Hiç kimse Uğur Mumcu’nun açtığı yoldan yürüyüşümüzü engelleyemez. Bu kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz ve edeceğiz. Bütün hedefimiz Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyeti, demokrasiyle taçlandırmak” dedi.

İSTANBUL’DA UĞUR MUMCU ANITINDA ANMA

İstanbul’da Uğur Mumcu’yu anmak için aralarında Cumhuriyet Gazetesi Çalışanları, TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, TGS Genel Sekreteri İlkay Akkaya, TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna ile TGS üyeleri ile gazeteciler biraraya geldi.

Anmada konuşan Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş şunları söyledi: “Bundan 27 yıl önce Uğur Mumcu katledildi. Hedef Uğur Mumcu nezlinde gerçeklerin üstünü örtmek, araştırmacı gazeteciliğe gözdağı vermekti. Ocak ayında 3 gazeteciyi andık. 8 Ocak’ta Metin Göktepe, 19 Ocak’ta Hrant Dink, 24 Ocak’ta Uğur Mumcu katledildi. Gazetecileri öldürürsek gerçeklerin üstünü kapatırız diye düşünenler, gazetecilik mesleğini bitiririz diye düşünenler yanıldıklarını gördüler. Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü yıl doğan çok sayıda meslektaşımız bugün Uğur Mumcu gazeteciliği geleneğini sürdürüyor. Gerçekleri topluma ulaştırmak için yeni gazeteciler çıktı sahneye. Onları tutuklamayı, cezaevlerine tıkmayı, davalar açmayı denediler ama yine de gazetecilik mesleğini bitiremediler. Hala gerçekleri topluma ulaştırmak için çaba sarf eden, mücadele eden binlerce gazeteci var. Uğur Mumcu mezarında rahat uyu senin gibi gazetecilik ilkelerine bağlı, geleneğini sürdüren binlerce gazeteci var.”

“UNUTULMAYACAK”

Durmuş’un ardından konuşan Cumhuriyet Gazetesi çalışanı Ozan Yurtoğlu ise, “Cumhuriyet Gazetesi dün olduğu gibi bugün de gazetecilik yapmaya devam ediyor. Her biri duruşuyla toplumda simge haline gelmiş yazarları katledilen Cumhuriyet Gazetesi’nin bugün durduğu yer, yine aynı yerdir. Uğur Mumcu’nun mirasını devam ettiren muhabirleri, yayın kadrosu, yazarlarıyla Cumhuriyet Gazetesi, Mumcu’nun çizgisini sürdürmeye kararlıdır. Mumcu aradan geçen onca yıla rağmen, Cumhuriyet Gazetesi’ne ve muhabirlerimize bıraktığı gazetecilik anlayışıyla vurulduğu yerde unutulmamıştır ve unutulmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Açıklamaların ardından meslektaşları Mumcu’nun anıtına karanfil bıraktı.