Diyarbakır Eski Baro Başkanı Tahir Elçi cinayetinin üzerinden 8 yıl geçti. Elçi’nin CHP İstanbul Milletvekili olan eşi Türkan Elçi, sürece dair Tele1’e değerlendirmelerde bulundu. Elçi, “Türkiye, muhalif aydın cinayetlerini karanlıkta bırakan geleneğe sahip” dedi.
Özel Haber: Berfin Yıldız Tahir Elçi, 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır'ın Sur ilçesinde tarihi Dört Ayaklı Minare'nin önünde bir basın açıklamasının ardından çıkan silahlı çatışmada başından vurularak öldürüldü. “TÜRKİYE, MUHALİF AYDIN CİNAYETLERİN KARANLIKTA BIRAKILMASI GİBİ GELENEĞİNE SAHİP” CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, öldürülen eşi Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin neden hedef alındığına dair konuştu. Elçi, “Tahir Elçi entelektüel, barışçıl bir insan hakları aktivistidir. Türkiye, muhalif aydın cinayetlerin faillerinin bulunmaması, bulunmak istenilmemesi, esas faillerin karanlıkta bırakılması gibi geleneğe sahip. Tahir Elçi cinayetini de bu geleneğe dahil etmek gerekir.” dedi. “SAYIN DAVUTOĞLU İLE BİR TEMASIMIZ OLMADI” Elçi, cinayeti siyasi bir suikast olarak değerlendiren dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile herhangi bir temaslarının olmadığını söyledi. “Sayın Davutoğlu ile bir temasımız olmadı. Mahkemeye kendilerinin ifadesine başvurulmasına dair talepte bulunduk, diğer önemli bulduğumuz talepler gibi bu talebimiz de reddedildi.” dedi. “CİNAYETİ AYDINLATABİLECEK 12 SANİYENİN SİLİNMİŞ OLMASI MANİDAR” Elçi, kaybolan ve olay esnasını kaydeden görüntülerin yok olmasını olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığını belirtti. “Foto Film Şube personeli (emniyet mensubu) tarafından çekilen görüntüler, olayı baştan sona çeken önemli kamera görüntüleridir. Cinayeti aydınlatabilecek 12 saniyenin silinmiş olması manidardır. Israrlı taleplerimiz neticesinde TÜBİTAK ve Adli Tıp Kurumu Fiziki İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesine müzakere yazılmışsa da resmi bir açıklama tarafımıza sunulmamıştır. Bununla neyin amaçlandığını açıklamaya gerek yok sanırım.” “AKP DÖNEMİNDE İŞLENMESİNDEN RAHATSIZLAR” Geçtiğimiz günlerde CHP tarafından “Tahir Elçi cinayeti araştırılsın” önergesi AKP tarafından reddedilmiş, vekiller Meclis’i terk etmişti. Elçi, cinayetin araştırılmak istenmemesini AKP döneminde işlenmiş bir cinayet olmasından kaynaklandığını ifade etti. Elçi, “Cinayet AKP iktidarı döneminde işlenen bir cinayet olduğu için doğal olarak konuşulmasından, araştırılmasından rahatsızlık duyuluyor. Herkes bu cinayetin vebalinin ağırlığının farkında. Çünkü hiçbir yere dayanmadan kendi inançları doğrultusunda savaşa karşı çıkan, sivillerin zarar görmemesi için savaşan taraflara çağrıda bulunan, hukuka inanmış masum bir insanın katledilmesinin vebalinden söz ediyoruz. Deyim yerindeyse mızrak çuvala sığmıyor. Sorumlular, mızrakları taşımamak için çuvalı da mızrakları da mümkün mertebe kendinden uzak bir yere atmaya çalışıyor. Tahir Elçi’nin barışçıl ve bigünah duruşu dolayısıyla bazılarınca arkasından 'Allah rahmet eylesin çok üzüldük' timsah gözyaşları döküldüğü veya kimilerince kahraman bile ilan edildiği oluyor. Sorumluların sorumluluktan kaçmak için samimiyetsiz yaklaşımları benim açımdan can yakıcı diyebilirim” dedi. “29 KASIM DURUŞMASI DİĞER DURUŞMALARDAN FARKLI OLMAYACAK” Elçi, davanın yarın görülecek olan 9. duruşmasına dair beklentisinin olmadığını kaydetti. “Davanın görüldüğü ilk duruşmadan şimdiye kadar her duruşma farklı bir bahaneyle ertelendi. Mahkeme heyetinin faillerin cezalandırılması yönünde gayret gösterdiklerini maalesef göremedik. Üzerimizde adaleti tecelli ettirecekleri yönünde bir intiba bırakmadıkları için o yönde umut taşıdığımız söylenemez. 29 Kasım duruşması diğer duruşmalardan pek de farklı bir duruşma olmayacak.” TAHİR ELÇİ KİMDİR? Tahir Elçi, ilk ve orta öğrenimini Cizre'de tamamladı. 1991 yılında Diyarbakır Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.1992'de Diyarbakır'da serbest avukatlığa başladı. Ceza ve insan hakları hukuku alanlarında yoğunlaştı. İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu üyesi olan Elçi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) da kurucularındandı. 1990'lı yıllardaki yargısız infaz, faili meçhul cinayetler, köy yakma davalarında mağdurların avukatlığını yaptı. 1994 yılında 26 kişinin ölümüne neden olan Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bombalanması, Lice Davası, Temizöz Davası, Roboski Katliamı gibi pek çok davada avukattı. Birçok sivil toplum örgütünün kuruluş ve çalışmalarında yer alan Elçi, öldürüldüğünde, iki dönemdir Diyarbakır Barosu Başkanıydı. Öldürülmeden dakikalar önce yaptığı açıklamada "Silah, çatışma, operasyon istemiyoruz" demişti. Bu açıklamasından bir süre önce ise CNN Türk televizyonunda yayımlanan Tarafsız Bölge programında "PKK terör örgütü değildir. Bazı eylemleri terör niteliğinde olsa bile PKK, silahlı siyasal bir harekettir. Siyasal talepleri olan, çok ciddi bir desteği olan bir siyasal harekettir" dediği için "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla gözaltına alınmış, daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Elçi'nin 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapsi isteniyordu.
Kaynak: TELE1