Rümeysa Öztürk Salı günü Massachusetts, Somerville'de bir sokakta yürürken, federal ajanlar tarafından etrafı çevrildi. Bazılarının yüzleri siyah maskelerle gizlenmişti. Sırt çantasını çıkarıp kelepçelediklerinde, dehşete düşen Öztürk çığlık attı. Bir memur, "Biz polisiz." diye bağırdı.
ICE görevlileri, ellerini arkadan kelepçeleyerek gözaltına aldıkları esnada Öztürk'ün sesli itirazları kameraya yansımıştı. Geçerli F-1 vizesi bulunan ve Tufts Üniversitesi'nde eğitim gören Öztürk'ün tutuklanmadan önce iki gün boyunca izlendiği bildirildi. Tutuklandığında annesiyle telefonda konuşuyordu.
Rümeysa Öztürk, Tufts'un Filistin soykırımını tanıması ve İsrail bağlantılı şirketlerden yatırımlarını çekmesi çağrısında bulunan bir köşe yazısının ortak yazarlığını yapmıştı. Ayrıca Filistin yanlısı aktivistleri kara listeye alan Canary Mission adlı sitede de adı geçiyordu.
Vizesinin neden iptal edildiği bilinmeyen Öztürk'ün gözaltına alınması, Donald Trump yönetiminin, Filistin destekçisi öğrenciler ve akademisyenlere karşı baskı uyguladığı bir dönemde gerçekleşti. Bir süre önce de Columbia Üniversitesinden mezun olan Filistinli aktivist Mahmud Halil gözaltına alınmıştı.
GEREKÇE: HAMAS'A DESTEK
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün gözaltına alınması ve vizesinin iptal edilmesiyle ilgili, 'Hamas'a destek'e gerekçesiyle en az 300 yabancı öğrencinin vizesinin iptal edildiğini söyledi
Rümeysa Öztürk, Trump yönetiminin bir tür yasal statüye sahip diğer öğrencileri ve akademisyenleri sınır dışı etmek için de kullandığı Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası'nın nadiren kullanılan bir hükmü uyarınca gözaltına alındığı belirtildi. Tedbir, Dışişleri Bakanının, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki varlığı ülkenin dış politika çıkarlarına tehdit olarak görülen herhangi bir vatandaş olmayan kişiye karşı sınır dışı etme işlemlerini başlatabileceğini söylüyor.
ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Rümeysa Öztürk hakkında şu açıklamayı yaptı: "Vizesini iptal ettik. Bir kez vizenizi kaybettiğinizde, artık yasal olarak ABD’de bulunamazsınız. Eğer ABD’ye ziyaretçi olarak gelip bize sıkıntı çıkarırsanız, bunu istemeyiz. Ülkemizde bunu istemiyoruz. Geri dönün ve kendi ülkenizde yapın."
Federal yargıç ise hükümetin gözaltına alınma nedenini cuma gününe kadar açıklamasını emretti ve Massachusetts dışına herhangi bir transferi kısıtladı.
Göçmen hakları savunucusu grup America's Voice'un yöneticisi Vanessa Cárdenas, sosyal medyada dolaşan maskeli göçmenlik görevlilerinin görüntülerinin, çok sayıda göçmenin ABD'ye gelmek için kaçtığı otoriter hükümetlere benzediğini söyledi.
ADALET BAKANI TUNÇ: KABUL EDEMEYİZ
Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "ABD'nin Boston şehrinde gözaltına alınan vatandaşımız Rümeysa Öztürk'ün durumu yakından takip edilmekte ve ailesi düzenli olarak bilgilendirilmektedir. ABD Dışişleri Bakanlığı, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi ve diğer yetkili birimler nezdinde girişimlerde bulunulmuştur. Vatandaşlarımızın haklarının korunması için gerekli konsolosluk hizmetlerinin ve hukuki desteğin sağlanması amacıyla her türlü çaba gösterilmektedir." ifadeleri yer aldı.
Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği de Öztürk'ün durumunun yakından takip edildiğini açıkladı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da, ABD'de Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün gözaltına alınmasına ilişkin, "Filistin davasını savunduğu için orada gözaltına alınmış olmasını kabul edemeyiz." dedi.
PROTESTO GÖSTERİLERİ BAŞLADI
ABD'nin Massachusetts eyaletinde yüzlerce kişi, Tufts Üniversitesinde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk'ün Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlilerince gözaltına alınmasını protesto etti.
"Filistin Kurtuluş Koalisyonu" adlı aktivist grup tarafından organize edilen gösteri kapsamında yüzlerce kişiden oluşan kalabalık grup, Powder House Park'ta bir araya geldi.
"Rümeysa'yı serbest bırakın" ve "Rümeysa'nın yanındayız" yazılı dövizler taşıyan göstericiler, Öztürk'ün derhal serbest bırakılmasını talep etti.
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) de Öztürk'ün gözaltına alınmasını kınadı.
Ofisin İcra Direktörü Tahirah Amutal Wadud da açıklamasında, gümrük yetkililerince gerçekleştirilen bu eylemin oldukça endişe verici olduğunu belirtti.
