Türk askeri Kıbrıs’a çıkmasaydı eğer ABD, Yunan darbesini tanıyacaktı

Yayın tarihi: 20 Temmuz 2020 Pazartesi 12:45 pm - Güncelleme: 20 Temmuz 2020 Pazartesi 4:55 pm

Yılmaz Polat

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46’ncı yıldönümünü kutluyoruz.

Cumhuriyet tarihimizde ilk kez uygulanan Kara, Deniz ve Hava birliklerinin katıldığı üçlü çıkartma harekatının bilinmeyen yönlerini ‘harp günlüklerinden(ceride) ve Amerikan ‘gizli’ belgelerinin de bulunduğu bir kitapta topladım.(Barış için oradaydılar. Yılmaz Polat / 2007)

Belgeler arasında çok önemli bir kripto bulunuyor.

Belge bugün de geçerli olan ABD’nin dış politikada darbeler karşısındaki tavrını ve kendine yakın bulduğu kişi ve iktidarların (demokrasi yada laiklik) politikasını  önemsemeden  desteğini göstermesi açısından önem taşıyor.

Amerikan gizli yazışmaları, ‘Türk askeri Kıbrıs’a çıkmasaydı Nixon Yönetimi’nin Yunan Cuntası’nın gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbesini tanımayı düşündüğünü’ gösteriyor.

Yunan Cuntası’nın Kıbrıs’ta yaptığı darbe ABD Yönetimi’ni harekete geçirmişti.

Washington-Lefkoşa- Ankara-Atina Nato Karargahı ve Londra arasında müthiş bir haberleşme trafiği vardı.

‘Gizli, çok gizli, sınırlı yetkili için’ başlıklı çok sayıda telgraf ve kriptolar ilgili başkentlere gidip-geliyordu. Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon 24 saat çalışıyordu.

ABD siyaseti kendi içinde de sorunluydu. Başkan Nixon’ın istifası bekleniyordu.

Belgelerden Amerikalı yetkililerin telaşlı olduğu, Ankara ve Atina’nın politikalarını kestiremediği anlaşılıyordu.

ABD’nin Lefkoşa Büyükelçisi Rodger Davies, 17 Temmuz’da Washington’a ‘gizli’ bir telgraf gönderdi:

‘Kısa ve Orta vadeli Amerikan politikası ve düşünceler’ başlıklı telgraftan ABD’nin, Nikos Sampson darbe hükümetini tanımayı planladığı anlaşılıyordu. Satır araları iyi okunduğunda ABD Yönetimi’nin ‘Sampson rejimini’ tanıma ihtimalinin yüksek olduğu görülüyordu. Washington-Ankara-Atina-Londra ve NATO’daki Amerikan temsilciliklerine gönderilen telgraf, ABD Türk müdahelesini önlemeye çalışırken, ENOSİS’e ilk adımı atan Cunta’yı tanımaya hazırlandığını ortaya koyuyordu.

‘Birkaç hafta içinde rejim etkili bir şeklide kontrolü eline alırsa ve hesaplara göre Türk askeri müdahele tehlikesi azalırsa, Amerikan Yönetimi’nin tanıma seçeneğine kapılarını kapamama gerektiğini düşünüyoruz’ deniyordu.

Bu sırada ilerideki yıllarda da çeşitli vesilelerle karşımıza çıkan Amerikalı ünlü isimler görevdeydi.

‘Dışişleri Bakanı Henry Kissinger. Amerika’nın NATO Daimi Temsilcisi Donald Rumsfeld.(Irak Savaşında Savunma Bakanı) Başkan Nixon’ın askeri danışmanı General Brent Scowcroft.  (2001-2005 Başkanlık İstihbarat Danışma Kurulu Başkanı-Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı) ABD’nin Ankara Büyükelçisi William Macomber, Atina Büyükelçisi Tasca.’

(Rumlar 19 Ağustos’ta ABD’nin Lefkoşa Büyükelçisi Davies’i öldürdü. 9 Ağustos 1974’te Nixon istifa etti, yerine Gerald Ford Başkan oldu.)

Kıbrıs Barış Harekatı 20 Ağustos’ta sona erdi.

ÖNEML NOT:

Magosa’nın Maraş bölgesi harekat sırasında hiçbir aktif görevi olmayan 12 Eylül darbe lideri Kenan Evren’in iddia ettiği gibi  Rumlara ‘pazarlık’ yapmak için alınmadı.

28. Tümen Komutanı Tümgeneral Osman Fazıl Polat tarafından planlamanın dışına çıkılarak stratejik önemi olduğu için alındı.

Zaferin 46. yılında gururunu yaşarken KKTC’nin kurucusu Sayın Rauf Denktaş ve değerli şehitlerimizi saygı ve minnetle  anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.