Haber

'Türban krizinin arkasından tehdit çıktı

İzmir'de ilkokul 4. sınıfta olan bir öğrencinin türbanlı şekilde derse girmesine yönetmelik gereği karşı çıkan öğretmen ve müdür yardımcısı açığa alındı. Yönetmeliği uygulayan eğitimcilerin görevden alınmasının arkasından tehdit çıktı. Öğretmenler yargı sürecinden dolayı sessizliklerini korurken, İzmir Bayraklı Eğitim Sen 2 No'lu Şube Başkanı Veysel Beyazadam, eğitimcilerin TÜGVA tarafından hedefe konulduğunu ileri sürdü. Bir başka iddiaya göre ise eğitimciler önce hedef gösterildi ardından da telefonla arandı.

İzmir’deki bir ilköğretim okulunda öğrenim gören 4’üncü sınıf öğrencisi, türban nedeniyle okula alınmadı. Olayın kamuoyunda duyulmasının ardından MEB, okul müdürü ile öğretmenin açığa alındığını duyurdu. MEB’in, haklarında soruşturma başlatarak açığa aldığı okul yöneticisi ve öğretmenin, “Öğrencilerin Kılık ve Kıyafetlerine Dair” Yönetmeliği uyguladığını belirten eğitimciler, kararın yanlış olduğunu ifade etti. İzmir Bayraklı Eğitim Sen 2 No'lu Şube Başkanı Veysel Beyazadam, açığa alınan öğretmenlerin tehdit edildiğini belirterek yaşanan süreci anlatı. “ÖĞRETMENLERİN YAŞAM HAKLARINA SALDIRI VAR” Öğretmen arkadaşlarım, okulunda çalışan kim varsa sosyal medyada linçe uğradılar. Amaç sadece tehdit edilmesi ve öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılması. Bunun İzmir üzerinden yapılmış olmasını da ayrıca düşündürücü buluyoruz. Bu noktada ne yapılabilir: Bakanlık’ın burada özellikle bu iklimi sahiplenme noktasında, öğretmenleri sahiplenmesi gerekir. Pandemi döneminde bu kadar vefakarca çalışmış olan, uzaktan eğitim koşullarında özellikle çocuklara ulaşarak onları bilişsel, pedagojik ve bu türden yönlerde onları hayatta tutmaya çalışan öğretmenlerin hak ettiği tutum bu değil. Arkadaşlar orada kim olursa olsun, hangi siyasi görüşten olursa olsun; orada çalışanlar sonuçta devletin mevzuatını işleten noktadan kendilerince bir çözüm üretmeye çalışmışlar. Daha farklı şeyler yapılabilirdi; biz çocuğun eğitim öğretim sürecinden uzaklaştırılmasının doğru olduğunu söylemiyoruz, bunu bir marifet olarak görmüyoruz. Ama bu olay daha akıllıca yönlendirilebilirdi, düzenlenebilirdi. Ne olursa olsun, öğretmenler bunu hak etmiyor. Can güvenliklerine, yaşam haklarına saldırıyı hak eden bir tutum ve davranış içinde olduklarını asla düşünmüyoruz. “TÜGVA HEDEF GÖSTERİYOR ARDINDAN OKULU ARIYORLAR” Hedef gösterilerek sosyal medyada tehdit edilme de okul aranarak tehdit edilme de var. Okul müdürü bunu teyit eder mi bilmiyorum ama biz bunu biliyoruz, okul aranıp tehdit edilme de var. Sadece o da değil, bu bir nefret suçu aynı zamanda. Bu kadar zor durumda olan ülke atmosferinde bütünlüklü olarak bir arada bulunmayı sağlayacak bir hal aramaya çalışmak yerine ayrıştırıcı bir dil, ayrıştırıcı bir yaklaşım doğru değil ama durum bu. “BİR SUÇ UNSURU VARSA YARGI CEZASINI VERİR” Adli yargılama süreci devam ediyor. İş savcılığa intikal etmiş durumda. Bir suç unsuru varsa zaten Yargı bunun cezasını verir. Artı bir de idari soruşturma var. İdari soruşturmayı Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfettişleri yapacak büyük bir ihtimalle. Savcı arkadaşların ifadelerini aldı. Hem de Pazar günü adliyeye çağırarak öğretmenlerin ifadelerini aldı ve mahkemeye sevk etti. Tutuksuz bir şekilde devam ediyor mahkeme süreci. “TÜVGA SUÇ İŞLİYOR” Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ise konunun sadece türban nezdinde değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti. “Konuyu sadece türbana indirgeyemeyiz. Konu, okulun hangi kılık kıyafet içerisinde öğrencilerin eğitim öğretime devam edebileceğiyle ilgili. Pirsing ile de gelemez, makyajla da gelemez, siyasi partiler ile ilgili herhangi bir yazı ya da kıyafetle de hiçbir öğrenci eğitim öğrenci sürecinde devam edemez. Bunu TÜGVA’nın temsilcisi Twitter’dan özellikle okulların öğretmenlerin isimlerini resmi sitesinden alarak okulu ve öğretmenlerini hedef gösterdi. Asıl suç olan budur.”