TTB’den sonra Türk Toraks Derneği de çareyi kapanmada görüyor

Yayın tarihi: 12 Kasım 2020 Perşembe 8:20 am - Güncelleme: 12 Kasım 2020 Perşembe 8:20 am

Türk Tabipleri Birliği’nin ardından Türk Toraks Derneği de koronavirüsle mücedeleyi biryelerin sorumluluğuna bırakılmaması gerektiğini duyurdu.

Türk Toraks Derneği, internet sitesinde yayımladığı açıklamada, koronavirüs salgınının Türkiye’de yurttaşların yaşamlarını ilk vakanın açıklandığı sekiz ay öncesinden de fazla tehdit ettiğini belirtti.

Açıklamada, “Salgının ülkemize ulaşmasının üzerinden 8 ay geçti. Bu süre içerisinde ilan edilen rakamlara göre 390 bin kişi hastalığa yakalandı, 10 binden fazla yurttaşımızı da kaybettik. Salgın şu anda İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye’ye yayılmış ve kontrolden çıkmıştır. Bu ifade birçok kurum tarafından kullanılmakta, sahada çalışan hekimler bizzat yaşamaktadır” denildi.

“5-14 YAŞ GRUBUNDA VAKA SAYISI ARTIYOR”

“Okullar açıldı, açılmayan sınıfların da açılması düşünülmektedir. Özellikle 5-14 yaş grubunda vaka sayısı artmakta olup, bütün yaş gruplarında ağır vakaların arttığı ve ölümlerin görüldüğü bilinmektedir. Ayrıca çocukların bulaştırıcı olduğu da unutulmamalıdır. Avrupa’da ülkeler, vaka ve ölüm artışları nedeniyle sıkı önlemler almaktadır” diye devam eden açıklamada, alınması gereken önlemler şöyle sıralandı:

“Covid-19 ile mücadele bireylerin sorumluluğuna bırakılmamalıdır.

Toplumsal hareketlilik kısıtlanmalıdır.

En az iki hafta, hatta koşullar zorlanarak bir ay tam kapanma gereklidir.

Okulların açılması ertelenmeli, yüz yüze sınavlar kesinlikle başlamamalıdır.

Sağlık ekonomik kaygıların üstündedir. Hasta olan kişiler zaten iş kaybına uğramaktadır. Toplumsal hareketlilik kısıtlaması, iş ve gelir kaybını önleyecek sosyal devlet uygulamaları ile bütünleştirilmelidir.

Sahanın gözlemlerinden hareketle toplam olgu sayılarının büyüklüğünden endişe etmekteyiz. Sağlık Bakanlığı’nın toplam olgu sayılarını şeffaflık içinde açıklamasının, birçok açıdan önemi yanında toplumun önlemlere uymaya teşviki açısından da zorunlu olduğu düşüncesindeyiz.

Covid-19 sonrası hastaların izlenmesi, gereken tedavi ve rehabilitasyonları açısından planlamalar yapılarak sağlık kuruluşlarında birimler oluşturulmalıdır.

Mevsimsel grip ve Covid-19 birlikteliği ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bir an önce sağlık çalışanları ve öncelikli gruplar aşılanmalı, tüm toplumun aşılanması için yeterli dozda aşı sağlanmalıdır.

Salgında 8 aydır sağlık çalışanları gece gündüz canla başla çalışmaktadır. Her gün birkaç arkadaşımızı kaybediyoruz. Baştan beri talep ettiğimiz, Covid-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabulünün hayata geçirilmesi artık acil bir zorunluluk hâline gelmiştir.”