AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın Beyaz Saray'daki görüşmesi sona erdi. Görüşme, 1 saat 15 dakika sürdü. Görüşme sonrası Trump, ''Ben Cumhurbaşkanını çok destekliyorum. Ateşkes her ne kadar karmaşık da olsa ileriye doğru gidiyor.'' dedi. Erdoğan açıklamasında, ''Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı zeminlerde ilerletilmesi konusunda hemfikiriz. İlişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız.'' ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, gerçekleştirdikleri zirvenin ardından Washington'da bulunan Beyaz Saray'da ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

TRUMP'IN AÇIKLAMLARINDAN SATIR BAŞLARI ŞÖYLE:

"Sözlerime başlarken hanımefendiye hoş geldiniz diyorum. Türkiye'nin first ladysi hanımefendiye. Çok harika verimli toplantı geçirdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Serkan Gölge'yi bıraktığı için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Kendisi gözaltındaydı. Bu güzel jestti. Teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bu ABD için ve Türkiye için iyi haber. Türkiye herkesin bildiği gibi NATO müttefiki aynı zamanda ABD'nin çok önemli müttefiki. İki ülke arasında diplomasi, barış ve refahın olduğu gelecek için çok önemli. Gün içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ben samimi ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Suriye'deki durum, geçen ay Pence ve Pompeo'yu göndermiştim. Görüşmeler gerçekleştirmişti. O'brien de aynı şekilde sayın Erdoğan'la görüştüler. Buradaki görüşmeler çok başarılı oldu. O günkü görüşmelerde çok şey başardılar. Bu karmaşık durumun iyileştirilmesi adına gelişme kaydettiler. Ateşkes devam ediyor. Cumhurbaşkanına işbirliği için teşekkür ediyorum. Türkiye yapması gerekenleri yapmaya devam edecek. Ben Cumhurbaşkanını çok destekliyorum. Ateşkes her ne kadar karmaşık da olsa ileriye doğru gidiyor. ABD ve Türkiye başka güvenlik konularında da birlikte çalışıyorlar. Türkiye, ABD'den sonra NATO'da en büyük ikinci ordu. Türkiye savunma harcamasını düzenli olarak arttırmaya devam ettirdi. 29 ülke arasında NATO'ya karşı yükümlülüklerini yerine getiren ülkelerden. Afganistan'daki misyona kararlı destek verdi. Buradaki ortaklık, DEAŞ'ın yıkılması için çok önemli oldu. Yakın zamanda El Bağdadi öldürüldü. Türkiye belli alanlarda çok yardımcı oldu. Bunu takdirle karşılıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk halkına müteşekkiriz. İşbirliği, ticaret, savunma, askeri ekipman programlarımız devam ediyor. Milyarlarca dolar değerinde satış söz konusu Türkiye'de. F-35 için parçalar üretiyorlar. Türkiye'nin S-400 alımı bizim için ciddi zorluklar ortaya çıkarıyor. Bugün de üzerinde konuştuk, gelecekte de konuşacağız. Umuyorum çözmeyi başaracağız. Dışişleri Bakanları ve güvenlik danışmanları S-400 için görüşme yapmaya devam edecekler. Yaklaşık 100 milyar dolar civarına ticaretimizi getirmek istiyoruz. O da şu andaki dört katı olur. Hedefimiz ticareti arttırmak ve ikili ilişkilerimizi devam ettirmek. Çin'le yapılan ticaret anlaşması da hızlı şekilde ilerlemeye devam ediyor. Ne olup bittiğini göreceğiz. Çin bir anlaşma yapmak istiyor. ABD ticaret ve yatırımların önündeki engelleri kaldırmak bizim amacımız. Türkiye'nin de pazarını açmasını istiyoruz. Bunu yapıyorlar zaten. ABD ürünlerine pazarlarını açıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı, ABD Türkiye ittifakı çok güçlü olabilir. Sadece Ortadoğu için değil dünyanın bütün yerlerinde işbirliği olabilir. Siz Türk halkı için işbirliği yapıyorsunuz. Halklarımız çıkarları için birlikte çalışıyor olacağız. Hem kişisel hem de Türkiye ile çok olumlu, dostane ilişkilerimiz var. Bunları daha iyi ilişkilere dönüştürmek istiyoruz. Teşekkür ederim."

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI ŞÖYLE:

Öncelikle değerli dostum Başkan Trump'a ve kıymetli eşlerine misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum. Bugün sayın başkanla gündemimizde yer alan konularda samimi görüşmeler kaydettik. Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı zeminlerde ilerletilmesi konusunda hemfikiriz. İlişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız. Milli güvenliğimizi tehdit eden terör oluşumları konusunda sayın Başkanla karşılıklı irademizi teyit ettik. DEAŞ'a karşı mücadelenin sürdürülmesinin önemine değindik. Özellikle Bağdadi'nin ölümünün sonra süreçte cezaevinden kaçmaya çalışan gerek ülkemizde şu anda 2 bin 200 civarında DEAŞ'lı tutuklu veya mahkumdur. Barış Pınarı Harekatında terörle mücadelede yeni ve önemli adım atmıştır. PKK/YPG'nin Suriye'deki ayrılıkçılığına ağır darbe vurmuştur. PKK/YPG bu mutabakatı bozmak için askerlerimizi sivilleri hedef alan provokatif saldırılar düzenliyor. Son 24 saat içinde terör örgütü tarafından tam 19 saldırı ve taciz gerçekleştirildi. Tel Abyad'da patlamada 13 sivil hayatını kaybetti. Suriye'de kalıcı çözüm bulabilmek için ABD ile mutabakatımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz. Önümüze ikili münasebetleri dinamitleyecek yeni sorunlar koymaya gayret ediyorlar. Temsilciler Meclisi'nde alınan kararların milletimizi incittiğini sayın başkanla görüştüm. 104 yıl önce savaş şartlarında yaşanmış meselede karar vericiler siyasetçiler değil tarihçiler olmalıdır. Bu konuda başımız dik, alnımız aktır. Türkiye bu konudaki diyalogdan ve özgür tartışma ortamından yanadır. Bütün arşivlerimizi açmış durumundayız. Silahlı kuvvetlerimizin 1 milyona aşkın belgesi mevcuttur. Her an bunları görebilirler, araştırmalarını yapabilirler. Ülkemiz DEAŞ'la göğüs göğse mücadele eden ve bu uğurda şehitler veren tek NATO ülkesidir. DEAŞ'la bağlantılı olabileceğini değerlendirdiğimiz 77 bin kişiye ülkemize giriş yasağı koyduk. Hapishanelerimizde 1216 DEAŞ'lı var. Şahsımı yayınlarında manşet yaparak hedef gösteren, Türkiye'de 304 vatandaşımızın ölümüne yol açan bu terör örgütüyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Avrupa'dakiler başta olmak üzere kaynak ülkelerini geri kabule ikna etme konusunda sayın başkanla ortak anlayışa sahibiz. Suriye'de 9 sene önce çatışmalar başladığında hadiselerden en fazla etkilenen ülke biz olduk. Arap, Ezidi, Keldani olmak üzere 350 bini Kürtlerden oluşan 4 milyona aşkın sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Avrupa bize söz verdiği halde 3 milyar Avro gibi bir desteği STK'larımıza sağladı. Suriye toprakları üzerinde yaşayan 3 milyon insana düzenli insani yardım gönderiyoruz. Güvenli bölge çağrım zamanında hayata geçmediği için on binlerce masum hayatını kaybetti. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekatıyla 4 bin kilometrekarelik alanı terörden arındırmıştık. Sayın başkanın güvenli bölge talebine aynen katılıyorum. Daha önce Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı dedim. 365 bin Suriyelinin kendi topraklarına dönüşünü sağladık Cerablus'ta. Güvenlikli hale getirdiğimiz şehirlere geri dönüşler başladı. Sayın Trump'la başlattığımız projeyi hayata geçirebilirsek önümüzdeki dönemde geri dönenlerin sayısı daha da artacaktır.

TRUMP'IN ERDOĞAN'A GÖNDERDİĞİ SKANDAL MEKTUP

Erdoğan, ABD Başkanı Donal Trump'ın kendisine Barış Pınarı Harekatı öncesi yazdığı mektuba ilişkin sorulan soruya şu yanıtı verdi: "Bu mektupları sayın başkana ben tekrar takdim ettim. Özellikle bu Ferhat Abdi Şahin (Mazlum Kobani) denen teröristin Amerika gibi bir ülkenin başkanı tarafından kaale alınmasını üzüntü ile karşıladım. Şu anda cezaevinde bulanan Apo'nun da manevi oğlum dediği bir teröristtir. Bu şahıs Rusya tarafından da bu şekilde karşılanmıştır. Terörizmle sağlıklı bir şekilde mücadele vereceksek hassasiyet içinde olunması lazım. Bunlarla ilgili belgeleri verdim. CIA'nın terörist olduğuna dair verdiği belgeyi de takdim etti. CIA belgelemiş ve bize de aktardılar. Sayın başkana aynen takdim ettik. Gelen mektubu da aynı şekilde kendilerine verdik."

SENATÖRLER DE KATILDI

Öte yandan, çalışma yemeği şeklindeki heyetler arası görüşmeye senatörler de katıldı. Toplantıda Senatör Lindsey Graham dikkat çekti. https://tele1.com.tr/grahamdan-yeni-aciklama-91875/ Davete özellikle dışişleri konuları ile ilgili olan senatörler davet edildi ki bunlardan biri de Senato Dış ilişkiler Komitesi Başkanı Jim Risch. Hem Risch hem de Graham başta Suriye politikası ve S-400 alımları olmak üzere Erdoğan'a sert eleştiriler getirmiş olan iki isim. Trump'ın bu şekilde bir toplantı ile taraflar arasındaki buzları kırmayı amaçladığı konuşulurken daha önce bir devlet lideri ile bu şekilde bir görüşme gerçekleştirmediği kaydedildi.

SENATÖRLERDEN SORULAR

Trump ve Erdoğan, Cumhuriyetçi senatörlerle özel bir görüşme gerçekleştirdi. İki lider, senatörlerden gelen soruları da yanıtladı.

ERDOĞAN: GÜVENLİ BÖLGE BİZİM KONTROLÜMÜZDE OLMALI

Erdoğan, görüşmelerde Türkiye'nin stratejik ortağı ABD ile ikili ilişkileri de en güzel şekilde ele alma fırsatı bulduklarına değinerek, "100 milyar dolarlık bir hedefe kilitlenmiş durumdayız" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ile ilişkin sorulara şu şekilde yanıt verdi: "Özellikle tabii burada iki şeyi birbirinden ayırmamız lazım; Kürtler ve teröristler. Kürtler benim aynı zamanda vatandaşım. Dünyada en çok Kürtün yaşadığı yer benim ülkemdir. Şu anda Parlamentoda partimin 50 kadar Kürt milletvekili var. Diğerlerinde böyle bir şey yok. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde ciddi manada siyasi parti yapılanmasını en geniş anlamda yapan benim partimdir. Sayın Obama döneminde Kobani'den ülkeme iltica eden Kürtlerin sayısı 350-360 bindir. Bunları kimse kabul etmezken biz kabul ettik. Onların giyimi, yedirmesi, içirmesi, sağlığı, eğitim durumları hepsi bize ait. Kimsenin bunlara ekonomik herhangi bir desteği söz konusu değildir. Fakat sizin 'Kürt' diye zikrettiğiniz herhalde PYD/YPG. Bunlar terör örgütüdür ve bunlar PKK'nın yan kuruluşlarıdır. Ben sizlere bazı belgeleri özellikle vermek istiyorum. 'Apo' denilen bölücü terör örgütü başının bu mesela Ferhat Abdi Şahin aslında manevi evladıdır. Bunları özellikle tabii bilmekte fayda var. Benim Sayın Başkanın ifade ettiği ki Sayın Obama döneminde de bunu ifade etmiştim, güvenli bölgeyi bizim yapmamız lazım. Uluslararası bir donörler toplantısıyla Suriye'nin kuzeyinde şu anda 444 kilometre uzunluk ve 32 kilometre, Sayın Başkanın '20 mil' diye ifade ettiği o bölgeyi 'güvenli bölge' olarak ifade edebiliriz. Biz planları yaptık, projeleri hazırladık ve burada adımı atarsak 6 ayla 2 yıl arasında burada konutlarıyla her şeyiyle bu güvenli bölgeye 1 milyon mülteciyi yerleştirebiliriz. Bir milyon da Rakka, Deyrizor bu bölgeye yerleştirebiliriz. Şu anda bizde olan 4 milyon mültecinin 3 milyon 650 bini Arap, Keldani, Hristiyan'dır, 350 bini de Kürttür. Toplamda 4 milyon. Bizim şu ana kadar yaptığımız yatırım 40 milyar dolardır. Avrupa'dan bize gelen ise bütün bu süreç içinde maalesef sadece 3 milyar avrodur. O da bizim milli bütçemize değil, STK'ler vasıtasıyla Kızılay ve AFAD'adır."

TRUMP: F-35 KONUSUNU ÇÖZECEĞİMİZİ UMUYORUM

ABD Başkanı Trump, S-400 ve F-35 konusundaki sorular üzerine “Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte senatörlerle görüşüyoruz. Bu sorunu halledeceğimizi düşünüyorum” dedi.

"AVRUPA MÜLTECİLER KONUSUNDA ADIM ATMALI"

Erdoğan'ın "4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz" şeklindeki sözlerine atıfta bulunan Trump, "Türkiye 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor ve ciddi harcama yapıyor. Artık Avrupa'nın bu konuda adım atarak daha fazla sorumluluk alması gerekiyor Burada 4 milyon kişiden bahsediyoruz, bu insanlar Avrupa'ya gidecek olursa, umarım Avrupa gerekeni yapacaktır" değerlendirmesini yaptı. Trump, Türkiye'ye mültecilere ev sahipliği yaptığı için bir kez daha teşekkür etti. Oval Ofis'teki görüşmede Türkiye'nin NATO açısından çok değerli bir müttefik olduğunu belirten Cumhuriyetçi senatörler, S-400 ve Suriye'deki Kürtler konusundaki endişelerini dile getirdi. Görüşmede, Cumhuriyetçi senatörler Lindsey Graham, Jim Risch, Ted Cruz, Joni Ernst ve Rick Scott yer aldı.

ESPER: BAĞLARIMIZI GÜÇLENDİRMEMİZ GEREKİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump ile birlikte heyetler arası görüşmeye katılan ABD Savunma Bakanı Esper ise"Türkiye uzun yıllardır çok iyi bir müttefikimiz. Bu zor dönemi atlatmak için bağlarımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Türkiye, Kore Savaşı'ndan beri ABD ile birlikte savaşıyor" açıklamasını yaptı.

DİKKAT ÇEKEN KİTAPÇIK

Öte yandan, Türk heyetinin yanında bulunan “Türkiye’nin Terörle Mücadelesi” başlıklı kitapçık dikkat çekti. Bu kitapçık, heyetler arası görüşme sırasında ABD Başkanı Trump ve diğer yetkililere verildi.

GÖRÜŞME ÖNCESİ İKİ LİDERDEN AÇIKLAMA

Erdoğan ve Trump, gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD Başkanı Donald Trump, yaptığı açıklamada, “Ateşkes devam ediyor, Kürtlerle görüştük, gayet memnunlar. Artık diğer insanların sınırları için endişelenmeyi bırakmamız gerektiğiniz düşündüm. 10 bin kilometre uzaklıkta ve bin yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Sınırınızın güvende olmasından memnunum. Sadece petrol bölgesini güvence altına almak için asker bıraktık. İlk günden beri dostuz, birbirlerimizi çok iyi anlıyoruz. Bu tek yönlü bir yol değil. Sizi burada ağırlamak büyük şeref” dedi.

TRUMP: S-400 VE F-35 KONULARINI DA KONUŞACAĞIZ

Donald Trump, görüşmede bir soru üzerine S-400 ve F-35’leri de konuşacaklarını ifade etti. Trump, "Türkiye hem F-35 hem S-400'e sahip olacak mı?" şeklindeki bir soruya "Bu konu hakkında konuşacağız, basın toplantısı yapacağız" şeklinde yanıt verdi.

"AZİL SORUŞTURMASI TAM BİR CADI AVI"

Trump, azil soruşturmasıyla ilgili sorulara karşılık “Azil soruşturması tam bir cadı avı. İzlemiyorum. Bana rapor sunacaklar" dedi.

"TÜRKİYE IŞİD'LİLERİN İCABINA BAKIYOR"

IŞİD'le ilgili de açıklamalarda bulunan Trump, "IŞİD'i yüzde 100 bitirdik.Bir ve iki numaralı ismi yok ettik. Türkler IŞİD'lileri izliyor. Türkiye de yakın zamanda 100 IŞİD'liyi yakaladı ve icabını bakıyorlar" ifadelerini kullandı.

İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARET

Trump, iki ülke arasındaki ticaretle ilgili soruya ise şöyle yanıt verdi: "Ticari ilişkilerimizi geliştirmekten yanayız. Ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarabiliriz. Şu anda 20 milyar dolarlık bir hacmimiz var. Çok yakın bir sürede 120 milyar dolara çıkabiliriz." Özellikle azil soruşturması konusunda ısrarlı sorular üzerine basın toplantısı sona erdirildi ve gazeteciler dışarı çıkartıldı. Erdoğan: Sayın Başkan ile biraz sonra çok detaylı basın toplantısı yapacağız. Basın toplantısında etraflıca her şeyi anlatacağım.
Muhabir: Alp Yanardağ