Vücuttaki birçok organı etkileyen tiroid hastalığı, gözler üzerinde de olumsuz etki yaratıyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yasin Özcan'dan uyarı geldi. Özcan, tedavi olunmadığı sürece kalıcı görme kaybına neden olabilecek ciddi göz sorunlarıyla karşılaşılabileceğini belirtti.
Tiroid bezini ilgilendiren hastalıkları kandaki tiroid hormon seviyelerindeki yükselme ile ortaya çıkan terleme, çarpıntı, sinirlilik ve saç dökülmesine veya göz kürelerinde büyüme, görme sinirinde basıya bağlı zedelenme ve iltihaplanma, görmede azalma, gözlerin hareketlerinde bozukluk ve çift görme gibi sorunlarla beraber seyredebiliyor. Bu durum genellikle ilaç tedavisi ile kontrol altına alınsa da, ilaç tedavisine cevap vermeyen hastalarda tiroid bezinin ya tamamının ya da bir kısmın ameliyatla alınması hastalığı kontrol altına alınabiliyor. Tiroide bağlı hastalıklar ya da tiroid bezi tümörleri nedeniyle yapılan total tiroidektomi, yani tiroid bezinin tamamen alındığı ameliyatlar sonrasında gözlerde oluşan değişikliklere dikkat etmek gerektiğini kaydeden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yasin Özcan, tiroid ameliyatı sonrası ortaya çıkabilecek göz sorunlarındaki en önemli belirleyici faktörün parathormon yetmezliğine bağlı gelişen düşük kalsiyum seviyelerinin süresi olduğunu söyledi.6 AYDAN UZUN SÜREN VAKARLARDA KATARAKT RİSKİ
Bu sorunların geçici olduğu durumlarda nadiren, 6 aydan daha uzun süren vakalarda ise daha sık katarak geliştiğine dikkat çekti. Bunların yanında hastanın yaşının ileri olması, önceden kataraktının var olması ve sigara içimi bu sorunların ortaya çıkışını hızlandırdığını söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Yasin Özcan, “Eğer hastada diyabet, böbrek hastalığı gibi katarakt oluşumunu kolaylaştırıcı hastalıklar bulunuyorsa ya da uzun süre steroid kullanmasını gerektiren bir hastalığı varsa daha erken dönemde gözle ilgili sorunlar ortaya çıkabilmektedir” diye konuştu.DİKKATLİ GÖZ MUAYENESİ GEREKİYOR
Her tiroidektomi ameliyatından sonra göz problemlerinin ortaya çıkmadığının altını çizen Dr. Öğr. Ü. Yasin Özcan, ameliyat sonrası kanda uzamış kalsiyum düşüklüğü olan hastaların yaklaşık yüzde 60’ında katarakt geliştiğini söyledi. Tiroidektomi ameliyatı geçiren hastalarda yapılacak dikkatli bir göz muayenesi ile katarakt bulgularının saptanabileceğini hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Yasin Özcan, sözlerine şöyle devam etti: “Göz muayenesi ile hastada var olan fakat henüz tespit edilememiş parathormon ve kalsiyum düşüklüğünü belirlemek bu hastalardaki en önemli noktayı oluşturmaktadır. Çünkü bu kataraktlar başlangıç aşamasındayken herhangi bir şikayete neden olmaz ve kolaylıkla gözden kaçabilir. Kataraktın görme üzerine olan etkileri uzman göz doktoru tarafından takip edilir ve kataraktı ilerleyen hastalarda görmeyi düzeltmek için ameliyat önerilir. Biz göz hekimleri tiroidektomi ameliyatı geçiren hastalarda yaptığımız dikkatli bir göz muayenesi ile katarakt bulgularını saptayabilmekteyiz. Göz muayenesi ile hastada var olan fakat henüz tespit edilememiş parathormon ve kalsiyum düşüklüğünü belirlemek bu hastalardaki en önemli noktayı oluşturmaktadır. Çünkü kalsiyum eksikliği kalpte ölümcül ritim bozukluklarına neden olarak hiç beklenmedik bir anda ani yaşam kaybına neden olabilmektedir.”“TİROİD CERRAHİSİNİN GÖZE DİREKT ETKİSİ YOK”
Tiroid bezinin alınmasının göz üzerine direkt herhangi bir etkisi olmadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Özcan, “Bu ameliyat, graves hastalarında gözlerde büyüme ve hatta görme kaybına yol açabilen, gözle ilgili sorunların ilerleyişini durdurmak amacıyla tüm dünyada yaygın olarak kullanılan etkin bir cerrahi yöntemdir” dedi. Guatr ameliyatından sonra ortaya çıkabilecek göz problemleri daha çok tiroid bezinin arkasında yer alan paratiroid bezlerinin geçici olarak hasar görmesine ya da çıkarılmasına bağlı düşen kan parathormon seviyesi ile ilgili olduğunun altını çizerek şu bilgileri verdi: “Kan seviyesi düşen parathormon, kanda kalsiyum seviyesinin azalmasına neden olur. Eğer kanda kalsiyum seviyesindeki düşüşler uzun süre devam ederse gözün lens dokusunda birikintiler oluşur. Zamanla bu birikintiler artarak gözlerde katarakt gelişimine ve görmede azalma ile sonuçlanır. Kandaki düşük kalsiyum seviyeleri göz haricinde ellerde ve ayaklarda karıncalanma, kas krampları, kaslarda sertlik, yüz kaslarında seğirme, ağız çevresinde uyuşma/hissizlik, baş ağrısına sebep olabilmektedir.”NADİREN GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜ YAŞANIR
Tiroid bezi ameliyatından sonra çok nadir olarak da göz kapağında düşme ve göz bebeğinde küçülme de gözlenebildiğini hatırlatan Dr. Öğr. Ü. Yasin Özcan, “Özellikle tiroid bezi ile boyundaki lenf bezlerinin de alınması gereken tiroid tümörleri ameliyatlarında, ameliyat sırasında boyun sinirlerinin hasar görmesi, hematom dediğimiz kan birikmesine bağlı boyun sinirlerinin basıya uğraması bu soruna yol açabilmektedir. Görme ile ilgili sorun yaratmayan bu problem daha çok kozmetik sorunlara yol açmakta ve bu sorun uygun zamanda yapılacak ameliyatla düzeltilebilmektedir” diye konuştu.OLUŞAN SORUNLAR GERİ DÖNDÜREBİLİR Mİ?
Dr. Öğr. Üyesi Özcan’ın verdiği bilgiye göre gözde gelişen katarakt başlangıç dönemlerinde herhangi bir şikayete neden olmuyor ancak kalsiyum düşüklüğünün devam ettiği durumlarda katarakt artık ilerleyerek görme seviyesinde azalmaya neden oluyor. Görme seviyesindeki bu azalmanın zamanla kişinin yaşamını olumsuz yönde etkilediğini belirten Dr. Öğr. Ü. Yasin Özcan, “Bu durum ancak kataraktın alınıp yerine yapay mercek koyduğumuz katarakt ameliyatı ile düzeltilebilir. Bu görme azlığının ameliyat haricinde ilaç ya da damla ile bir tedavisi bulunmamaktadır” dedi. Graves hastalığının ilerlemesi neticesinde görme sinirinde meydana gelen iltihaplanma sonucunda görme sinirinin kalıcı olarak zedelendiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Özcan, bu hastalarda tiroid bezi alınsa bile hastaların görme seviyesinde herhangi bir geri dönüş olmayacağını, sadece daha fazla kayıp yaşayarak kör olmasının engellenebildiğini söyledi. Bunların dışında tiroid cerrahisinden sonra ani görme kaybının beklenen bir durum olmadığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Yasin Özcan, “Bu tür ameliyatlardan sonra görmesinde ani değişiklikler fark eden hastalarımıza hiç beklememelerini ve mümkün olan en kısa zamanda bir göz hekimine müracaat etmelerini tavsiye ederim” diyerek sözlerini tamamladı.
Muhabir: Alp Yanardağ