Tepki çeken Melih Bulu: Yaşları gereği bu tip şeylerle enerjilerini atmayı severler

Yayın tarihi: 5 Ocak 2021 Salı 5:58 pm - Güncelleme: 6 Ocak 2021 Çarşamba 9:30 am

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 3 Ocak’ta Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan, eski AKP milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu, yeni açıklamalarda bulundu. Bulu, “Ben de öğrenci oldum, yaşları gereği bu tip şeylerle enerjilerini atmayı severler. Bunu bir sorun olarak görmüyorum” ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Melih Bulu kendisine yönelik Protestoları, “Ben de öğrenci oldum, yaşları gereği bu tip şeylerle enerjilerini atmayı severler. Bunu bir sorun olarak görmüyorum. Zaman içinde benim nasıl bir rektör olduğumu gördüklerinde anlayacaklar” diye değerlendirdi.

Bulu, “Sürekli öğrenci içinde olan, onları dinleyen bir rektörüm. Sosyal medyada bile onlara cevap yazarım. Bu arada takipçi sayım inanılmaz arttı. Bütün bunlar zaman içinde normale dönecek. Belki de bu tepkilerin böyle olmasının nedeni hafta sonunda sokağa çıkma yasağı olup, insanların evde olduğu için daha fazla sosyal medya ile zaman geçirmesidir” diye konuştu.

“SİYASİ GEÇMİŞ MALZEME OLARAK KULLANILIYOR”

Hürriyet’ten Nuran Çakmakcı’ya konuşan Prof. Bulu, “İlk zamanlar benzer tepkileri Haliç Üniversitesi’nde de almıştım. Bu kadar ulusal boyutta taşınmamıştı. Zaman içinde herkes görecek ki aslında bu değişim bizim için iyi” dedi. Bulu, siyasi geçmişinin malzeme olarak kullanıldığını belirterek şunları kaydetti:

“Siyasetle ilgili bir akademisyenim. Siyasette çok fazla aktif görev alma yolunu tercih etmedim, siyasetin içinde bulundum, ancak oradaki problemleri anlamak için. Şimdiye kadar akademisyen şapkası ile siyasette bulundum. Hep deniyor ya niye o zaman belediye başkanı milletvekili olamadın diye.”

“ALGI OPERASYONU YAPILIYOR, KAYYIM REKTÖR DENİYOR”

Prof. Dr. Bulu, “Kayyım rektör olarak eleştiriliyorsunuz. Bu atama şeklinden rahatsız olmadınız mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Algı operasyonu yapılıyor, kayyım rektör deniyor. Rektör atama sistemi şu anda herkes için aynı. Boğaziçi Üniversitesi için yeterlilik kriteri olan adaylara çağrı yapılıyor ve bildiğim kadarıyla 9 kişi başvurdu. YÖK’te bir komisyonda mülakata girdik. Projelerimizi anlattık. Oradan ön eleme yapıldı ve Cumhurbaşkanı’na sunuldu. En son karar YÖK Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın. Bu karar verme mekanizması aşağı yukarı dünyanın gelişmiş ülkelerinde benzer. Dünyada hocaların oy verip, birini rektör seçtiği mekanizma yok. Ben 2009’dan beri üniversitedeyim, siyasetle ilgim kalmadı, akademik taraftayım.”

DÜN HABERTÜRK’E KONUŞMUŞTU

Prof. Dr. Melih Bulu, dün Habertürk’te açıklamalarda bulundu. Sözlerinin başında bu tip bir tepkiyle karşılaşmayı beklediğini ifade eden Bulu, öğrencilerin girişini önlemek amacıyla güney kampüsün kapısına takılan kelepçeyi şu sözlerle savundu: Kapı kırık, kapıyı tutturmak için kelepçe taktılar. Polis amiri pratik çözüm bulmuş. Boğaziçili olmayanların bir güruh halinde kampüse girmesi, binalara zarar verilmesi dahil bir sürü şeyle sonuçlanabilirdi.

Akademisyenler kayyum rektöre sırt çevirdi

SUÇ ÜSTÜ YAKALANDI

Bulu’nun programda “2009’da aktif siyaseti bıraktım” sözlerinin ardından Veyis Ateş kendisine 2015 yılında AKP’den milletvekili aday adayı olmasını hatırlattı. Bunun karşısında ne diyeceğini şaşıran Bulu, “Yani o şeydi.. Ya bir aday adayı oldum ama çok önemli değil ondan önce aktif siyasette değildim. Bir kere aday oldum ama çok şey değildi zaten”

Bulu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Normalde bir rektör ataması için dünyadaki standartlara uygun bir süreç var. 9 tane aday başvurdu. Mülakata alındık. Komisyondaki mülakatta Boğaziçi Üniversitesi’ne uygun sorular soruluyor. Sonrasında YÖK değerlendiriliyor ve Cumhurbaşkanına sunuluyor.

Benden önce Boğaziçi dışından rektör atandı ama daha önemlisi ben Boğaziçiliyim. Yüksek lisan ve doktoramı orada yaptım. Sürekli Boğaziçi’nde hocalarla yemek yedik, sohbet ettik.
Boğaziçi’nde ders verdiğim zamanlarda da öğrenciler benimle ilgili yazardı. Çünkü benim içim dışım bir. Boğaziçi öğrencileri çok zeki ve hocalarını denemeyi sever. Ben tepkilere alışığım. Rektör olunca tepkiler arttı. Bu kadar tepki bekliyordum. 17 tutuklamadan 2 tanesi Boğaziçi öğrencisi. Benim hoşuma gitmeyen o oldu. Diğer 15 kişi kim bilmiyorum. Anladığım kadarıyla bazı örgütlerin mensupları. Boğaziçi burada kullanıldı. Boğaziçi öğrencileri istediği protestoyu yapabilir. Ancak normal zaman üniversite dışından öğrenci almıyoruz. Bu yüzden giremediler, girmeye çalıştılar.

ÜNİVERSİTE KAPISINA KELEPÇE

Kapı kırık, kapıyı tutturmak için kelepçe taktılar. Polis amiri pratik çözüm bulmuş. Boğaziçili olmayanların bir güruh halinde kampüse girmesi, binalara zarar verilmesi dahil bir sürü şeyle sonuçlanabilirdi. Bunu kontrol edemezdik. Kampüse polis davet edilmedi. Polis öğrenci olmayanların girişini durdurmak için yer aldı.

Kılıçdaroğlu: Üniversiteye kelepçe vuruyorsunuz, darbe döneminin daha güzel fotoğrafı olabilir mi?

“İSTİFA ETMEYECEĞİM”

Yok canım neden istifa edeyim. Biz birbirimizi tanıdıkça, öğrencilerle irtibata geçtikçe bu değişecek.

ATANMA MI SEÇİLME Mİ?

O da doğru değil. Hocaların oy verilmesiyle rektör seçilmesi büyük üniversitelerde yok. Rektörler atanıyor. Yalnızca bunların farklı metodları var. Biz bir devlet üniversitesi olduğumuz için dünyadaki gelişmiş. Üniversitelerler aynı şekilde seçiyoruz üç aşağı beş yukarı rektörü. Yönetici kişinin seçimle gelmesi pek kullanılan ve verimli bir yöntem değil.
Birçok insan şaşıracak ama ben siyasete ODTÜ’de okurken CHP’de başladım. Bunlar biliniyor ama bunlar görülmüyor. Beni hep AK Partili yansıtıyorlar ama o zaman SHP idi ve eski belediye başkanlarından Ali Dinçer yardımcı istemişti. O zaman o milletvekiliydi.

Boğaziçi öğrencilerini 15 Temmuz fotoğraflarıyla tehdit etti

AKP İLE NASIL BAŞLADI?

Ben Boğaziçi’nde doktora yaparken AK Parti’nin kuruluş sürecinde yer almaya karar verdim. Onlar da sağ olsun dahil etti. Bu partilerin hepsi Türkiye’ye hizmet isteyen partiler. Ben buna da karşıyım. Bizim birleştirici olmamız lazım. Boğaziçi’nde de böyle birleştirici olmalıyız.

Benim CV’me bakıldığında bundan önce 2 üniversite de rektörlük yaptım. İstinye, Haliç’te rektör şehir üniversitesinde dekandım. 2009’da aktif siyaseti bıraktım. Bu tarihten sonra bir ara aday adayı oldum ama çok önemli bir şey değildi.

Böyle bir provokasyonu öngörmedim.

Tutuklanan insanlardan da bu belli. Bu provokasyon olmasa biz standart Boğaziçi’nin kültürünü görecektik. Beni tanımayan hocalar sırtını dönüyor ama bin hocamız var. Hepsi tanımayabilir.

Boğaziçi’ne atanan rektör Melih Bulu’nun bir görevi daha ortaya çıktı

İNTİHAL İDDİASI: KURALLAR DEĞİŞİR

Tezleri kaldırdığım filan yok. İntihal meselesi de iftira. Bu teknik bir şeye giriyor ama benim doktora tezimdeki literatür kısmındaki her şey bir yerden alıntıdır. En sonda da kaynak yazıyor. Tüm dert bazı şeyleri tırnak içine almamış olmam. Kurallar değişir. İşin özü, kaynağı yazmak ki ben de yazmıştım.”