RTÜK, sansür sopasını yine TELE1'e gösterdi. Türkiye'nin tek bağımsız televizyon kanalı TELE1'i para cezalarıyla ekonomik olarak zarar uğratmak için fırsat kollayan RTÜK, yine inanılmaz gerekçelerle ceza yağdırdı. Pror. Dr. Emre Kongar'ın '4-6 yaşındaki çocukların kuran kursunun resmi eğitim sayılmasıyla' ilgili eleştirisini, diyanete hakaret saydı. Merdan Yanardağ'ın, 'Siyasal İslamcı terör örgütlerinin Türk askerlerini öldürmesini gizlediler' sözlerine ve Uğur Dündar'ın 'Demokrasi Arenası' programında konukların eleştirilerine de ceza verdi.
RTÜK, inanılmaz bir şekilde, 18 Dakika programında Prof. DR. Emre Kongar'ın, "4 yaşında beyni yıkanmaya başlayan ve anlamadığı bir dilde yaptığı ezberlerden dolayı aferin alan veya cezalandırılan çocukların büyüdükleri zaman nasıl davranış gösterecekleri ancak psikiyatrların görev alanı oluyor. Yapmasınlar, bunu yapmasınlar." sözlerine ceza verdi. RTÜK'ün para cezası verdiği 18 dakika programıyla ilgili açıklaması özetle şöyle: "18 Dakika" adlı programın, 01.02.2022 tarihli yayınında. Prof. Dr. Emre Kongar tarafından "(•••) Zaman zaman biliyorsunuz görüyorsunuz resmen yani Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi girişimleriyle okul öncesi eğitim çerçevesinde o yaşta 4-6 yaşındaki çocuklara Kur'an kursu verildiği takdirde bunların da okul öncesi eğitimden, resmi eğitimden sayılması girişimleri falan var. ... Çünkü 4 yaşında beyni yıkanmaya başlayan ve anlamadığı bir dilde yaptığı ezberlerden dolayı aferin alan veya cezalandırılan çocukların büyüdükleri zaman nasıl davranış gösterecekleri ancak psikiyatrların görev alanı oluyor. Yapmasınlar, bunu yapmasınlar. Bu çocuklarımızın beyinleriyle ve kalpleriyle oynamasınlar. Bu çok yanlış bir şey. Bunu ne politikada yapsınlar hele hele ne de eğitimde yapsınlar. Çünkü ikisi maalesef paralel gidiyor. Tam onlar böyle dolu dizgin gidiyor bir de bakıyorsunuz 10 yaşında bir çocuk çıkıp hem de böyle omzuna tık tık vurularak, eline mikrofon uzatılarak falan hakaret ettiriliyor ana muhalefet genel başkanına. Evet efendim." 02.02.2022 tarihli yayınında ise Dr. Merdan Yanardağ tarafından; "Şimdi hocam gelen bir habere göre biliyorsunuz bu Libya'da iki MİT mensubunun şehit edilmesinden sonra düzenlenen cenaze törenini haber yaptılar diye bazı gazeteci arkadaşlarımız hakkında dava açılmıştı...Onaylandığına göre eğer yattıkları süre bunu karşılamıyorsa hapse girecekler. Öyle anlaşılıyor. Emin değilim ama hapse girme ihtimalleri yüksek öyle diyelim. Ve geçmiş olsun diyoruz. Türkiye böyle oldu değerli seyirciler yani bu insanları şehit edenleri Ankara'da arkadaşların belirttiği gibi turkuaz halılarla karşıladılar. Halı serdiler ayaklarının altına, halı serdiler. ... Onu bırakın askerlerini, Türkiye'nin askerlerini diri diri yakanları, diri diri yakanları bile gizlediler. Aman bir İslamcı terör örgütünün adı geçmesin ya Müslümanlar da terör örgütleri kuruyorlar ve terör örgütlerinde Türk askerlerini öldürüyorlar terör örgütleri üzerinden diye, kimse bunu anlamasın diye, İslamcı terörü bakın, İslamcı terörü, İslamcı terörü yıllarca gizlediler." şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür. Yukarıda yer verilen açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, ihlale konu programda, "Zaman zaman biliyorsunuz görüyorsunuz resmen yani Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi girişimleriyle okul öncesi eğitim çerçevesinde o yaşta 4-6 yaşındaki çocuklara Kur'an kursu verildiği takdirde bunların da okul öncesi eğitimden, resmi eğitimden sayılması girişimleri falan var.", "...4 yaşında beyni yıkanmaya başlayan ve anlamadığı bir dilde yaptığı ezberlerden dolayı aferin alan veya cezalandırılan çocukların...", "bu insanları şehit edenleri Ankara'daki arkadaşların belirttiği gibi turkuaz halılarla karşıladılar. Hah serdiler ayaklarının alt serdiler", "Onu bırakın askerlerini, Türkiye'nin askerlerini diri diri yakanları,^ yakanları bile gizlediler. Aman bir İslamcı terör örgütünün adı geçmesin ya Müslümanlar terör örgütleri kuruyorlar ve terör örgütlerinde Türk askerlerini öldürüyorlar terör Toplamı No Toplantı Tarihi Üzerinden diye, kimse bunu anlamasın diye, İslamcı terörü bakın, İslamcı terörü, İslamcı terörü, İslamcı terörü yıllarca gizlediler." şeklinde ifadelerle, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır içinde ve sınır dışında terörist gruplara karşı verdiği mücadeleyi yıpratabilecek niteliktedir. İnsanlık dışı katliamlarıyla nam salmış terörist grupları İslam ve Müslümanlarla bağdaştırarak islamofobik söylem özelliğini taşıdığı, Türkiye ile sınırı olmayan yabancı ülkelerde meydana gelmiş bazı olayların sebeplerini Türkiye'ye atfederek; bu devletlerin egemenliği ve eşitliği ilkesini görmezden gelmek olduğu düşünüldüğünde, söz konusu programda yer alan ithamların ağır etkiler yaratma riskini barındırdığı, dolayısıyla söz konusu ifade ve isnatların yöneltildiği kişi ve kurumların itibarım zedeleyici, suçlayıcı, yargılayıcı, zan altında bırakan nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır. Bu itibarla; üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir." hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği, İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %1 oranında idari para cezası uygulanmasına. Üst Kurul Üyesi Okan KONURALP ve ilhan TAŞCI'nın karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.UĞUR DÜNDAR'IN 'DEMOKRASİ ARENASI'NA DA BİR CEZA DAHA
RTÜK'ün, Demokrasi Arenası programında yapılan eleştiriler nedeniyle verdiği para cezasıyla ilgili açıklaması da şöyle: 21.01.2022 tarihinde saat 21;00'da canlı olarak yayınlanan, sunuculuğunu Uğur Dündar'ın yaptığı, İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Ekonomist Selçuk Geçer, Kamuoyu Araştırmacısı Murat Gezici ve Merdan Yanardağ'm konuk olarak katıldığı, "Demokrasi Arenası" adlı programda, geçen diyaloglarda; "(...) Çünkü toplumumuz kutuplaşmış durumda. Gerginlik had safhaya ulaştı.", "Böyle aba altından sopa göstermekle, şunu yaparım bunu yaparım imalarıyla sosyal medyada hedef yapmakla bizi ürkütemezsiniz. Bizi ürkütemezsiniz. Bunu yazıyoruz bir kenara. Biz de yazıyoruz merak etmeyin. Biz de notlar alıyoruz. Gün gelir keser döner sap döner hesap da döner, işte o zaman onun hesabı sorulur. ""Dolayısıyla istenen şu: 'Uğur Dündar program yapmasın, Selçuk Tepeli haber sunmasın. Sedef Kabaş programa katılmasın. Müsavat Dervişoğlu çıkıp hükümeti eleştirmesin, Engin Altay eleştirmesin. Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasın. Meral Akşener konuşmasın,' ne olsun tek adam hükümetin yalakaları da o hükümleri yerine getirsin.", "RTÜK'ün iktidarın elinde bir baskı ve sansür olduğu son derece açık ve hakikaten söylediğiniz gibi bir gün hesap dönecek bir gün devran değişecek ve bugün halka zulmedenler, demokrasi ve özgürlükleri boğanlar, bir zulüm, bir sömürü ve bir baskı düzeni kuranlar, bu totaliter rejimin sorumluları yargı yönünde halkın önünde ve tarihin önünde hesap verecekler. O bakımdan abi müsterih olun... O bakımdan herkes çok müsterih olsun. Bu ablukayı hep birlikte dağıtacağız. Dostlarımızla dağıtacağız, izleyicilerimizle dağıtacağız, bu toplumla dağıtacağız, bu ulusla, bu milletle dağıtacağız." "Biz yandaş medyanın dışında tarafsız yayıncılık yapan herkesin böyle bir baskı altında olduğunu gözlemliyoruz zaten. Sadece muhalif kanalları ya da yayın kuruluşlarını kapsamıyor bu saldırılar. Kendilerinden olmayanları kapsıyor. Dolayısıyla toplumun her alanında olduğu gibi ciddi bir kutuplaşma söz konusu. Türkiye'yi getirdikleri halin düzeltilmesi lazım... tarih şuurundan mahrum toptancı bir bakıştan uzak kalarak kucaklama kabiliyetini yitirmiş bu zevatın da bu yaptıklarını yadırgamıyorum.Bir kere daha söylüyorum sadece üzülmenize üzüldüm ama güleceğiniz günler yakındır." "İtibarsızlaşma, ötekileşme bitti, şimdi de kışkırtıyor. Muhalefeti kışkırtıyor, istiyorlar ki sizi böyle cezalarla kendilerince göre, Twitter üzerinden tehditlerle peşin hüküm vererek, muhalefeti de kriminalize ederek. Şimdi Erdoğan'a karşı, Erdoğan'ı eleştirenler, karşı olanlar, tasvip etmeyenler ya terörist, ya bölüCü ya da dış güçlerin maşası. Yani biz burada birimiz teröristiz, birimiz bölücüyüz, birimiz de dış güçlerin maşasıyız. Hangisini alırsak alalım. Ama bunlardan birini almak zorundayız. ", "Bugün akşam saatlerinde Sayın RTUK Başkanı, Sayın Sedef Kabaş'ı hedef gösteren o tweetini paylaştı. Sosyal medya hesabını paylaştı. Ben buradan endişelerimi bir kez daha dile getiriyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi trolleri şu anda linç ediyorlar sosyal medyada Sedef Kabaş'ı, çok burada telaffuz edemeyeceğim hakaretlerle saldırıyorlar.", "Türkiye'nin bu ayrışmış, kutuplaşmış atmosferinde bu gergin toplumun adeta yay gibi gerildiği süreçte, insanların bir yığın ekonomik sosyal sorunlarla boğuştuğu dönemde, ekonominin krize girdiği süreçte sorumlu mevkide bulunan herkesin ağzından çıkan her sözcüğe özen göstermesi ve o sözcüğün nereye uzanabileceğini hesaplaması gerekir. Hesaplamazsa bunun hesabını gün gelir yargı önünde verir ve maşeri vicdanda mutlaka bunun hesabı sorulur, mutlaka sorulur. Sayın RTÜK Başkanı haddinizi bilin kendinize gelin." şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür. "Yukarıda yer verilen açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, ihlale konu programda, "Çünkü toplumumuz kutuplaşmış durumda. Gerginlik had safhaya ulaştı.", "Dolayısıyla toplumun her alanında olduğu gibi ciddi bir kutuplaşma söz konusu.", "Türkiye'nin bu ayrışmış, kutuplaşmış atmosferinde bu gergin toplumun adeta yay gibi gerildiği süreçte..." ve "Şimdi Erdoğan'a karşı, Erdoğan'ı eleştirenler, karşı olanlar, tasvip etmeyenler ya terörist, ya bölücü ya da dış güçlerin maşası.", "Adalet ve Kalkınma Partisi trolleri" ve "tek adam hükümetinin yalakaları", "Bunu yazıyoruz bir kenara. Biz de yazıyoruz merak etmeyin. Biz de notlar alıyoruz. Gün gelir keser döner sap döner hesap da döner. İşte o zaman onun hesabı sorulur.", "Söylediğiniz gibi bir gün hesap dönecek bir gün devran değişecek ve bugün halka zulmedenler, demokrasi ve özgürlükleri boğanlar, bir zulüm, bir sömürü ve bir baskı düzeni kuranlar, bu totaliter rejimin sorumluları yargı yönünde halkın önünde ve tarihin^ hesap verecekler." şeklinde sarf edilen ifadelerin kamusal sorumluluk anlayışından uzak, ayrışmaya neden olabilecek nitelikte toplumsal değerlere ilişkin hassasiyetleri dikkate alma; eleştiri sınırları ötesinde aşağılayıcı, küçük düşürücü ve itibarsızlaştırıcı nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır. RTÜK, bu itibarla; Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa yüzde 3 oranında idari para cezası uygulanmasına Üst Kurul Üyesi Okan KONURALP ve İlhan TAŞCI'nın karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi." [caption id="attachment_584961" align="aligncenter" width="690"] RTÜK TELE1'e yine ceza yağdırdı[/caption]
Muhabir: Oğuz Güven