Tekirdağ’da artan vakaların yüzde 30’unu gençler oluşturuyor

Yayın tarihi: 8 Nisan 2021 Perşembe 12:37 pm - Güncelleme: 8 Nisan 2021 Perşembe 12:37 pm

Koronavirüs vaka artışı yüzde 49 olan Tekirdağ’da artan vakaların yüzde 30’unu gençlerin oluşturduğu ortaya çıktı. İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, “Vakaların irdelenmesini yaptığımızda gençlerimizde oran biraz daha yükselmekte. Hastanelere müracaatta da, yoğun bakımlara yatışlarda da erişkin yaşlarımızda bir artış görüyoruz” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı koronavirüs risk haritasında, vaka sayısı her 100 bin kişide 273,06’dan 409,13’e yükselen Tekirdağ’da, artış oranı yüzde 49 oldu. Artan vaka sayılarının yüzde 30’unu gençlerin oluşturduğu kentte tedbirler üst seviyeye çıkarılırken, vatandaşlar alınan önlemlere uymaları yönünde sık sık uyarılıyor.

‘GENÇLERİMİZ DİKKAT ETMELİ’

İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, kent genelinde vaka sayılarının  artmasıyla birlikte özellikle gençlerin çok dikkat göstermesi gerektiğini belirterek, şöyle dedi:
“Hareketli bölgelerimizde doğal olarak artışlar biraz daha kendini göstermekte. Daha kırsal alanlarımızda, insanların bir araya fazla gelmedikleri mekanlara dayalı olarak daha az vakalara rastlamaktayız. Hemen hemen eşit bir şekilde toplumumuzun bütün kesimlerinde bunu görmekteyiz. Ama gençlerimizde oran biraz daha artmakta. Bu bağlamda şunu söylemek isterim; yaşlılarımız üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar, sağ olsunlar var olsunlar. Şimdi gençlerimizin dikkat gösterme zamanı. Çünkü vakaların irdelenmesini yaptığımızda gençlerimizde oran biraz daha yükselmekte. Hastanelere müracaatta da, yoğun bakımlara yatışlarda da erişkin yaşlarımızda bir artış görüyoruz. Yaşlılarımız tekrar söylediğim gibi o zor zamanlarda sabrettiler, gayret ettiler ve buna dayalı olarak aşılarımızın da uygulanmaya başlanması sonrasında, artan aşı oranlarımızın izlenmesi sonrasında yaşlılarımızdan hastaneye yatış oranları azaldı. Daha genç ve erişkin nüfusumuzda bunu görüyoruz. Biz şunu söylemek isteriz; sayılarımızın artması bir çıktıdır, bir sonuçtur, bu bizi panikletmemeli. Biz esas olarak girdilerle meşgul olmalıyız. Yani temizlik, mesafe, maske diye hep altını çizdiğimiz bu üçlü bizim kurtuluşumuzu taşıyan hususlardır.”

GENÇLERE SESLENDİ

Kalkan, “Özellikle gençlere seslenmek istiyorum; kafelerde, restoranlarda ve benzeri yerlerde bir araya gelişlerde, 10 dakikadan fazla bir kere kesinlikle bir araya gelinmemesi lazım. Bu işin anahtarı burada saklı. Uzun süre bir araya gelişler toplu alanlarda, kapalı mekanlarda uzun süre bir arada oturmalar vaka sayılarını hızlandırmakta, tırmandırmakta. Bunu azaltırsak, buna paralel olarak göreceğiz ki hızla sayılarımız düşecek. Çünkü Sağlık Bakanlığımızın büyük gayretleriyle aşılamada yeniden bir ivme yakaladık. Bu ivmemizden beklediğimiz iyileşmeyi, kurallara riayet ederek de tamamladığımız zaman inşallah bu koronayı da hep birlikte yeneceğiz” dedi.

‘TOPLU MEKANLAR VAKAYI ARTIRIYOR’

Vaka sayılarındaki artışın en büyük etkisinin  toplu olarak mekanlarda oturulmasından kaynaklandığını ifade eden Kalkan, “Bu artışın nedeni hareketin arttırılması, uzun aralıklarla bir arada toplu mekanlarda oturulması, dikkatin gözden kaçırılması, rehavete sürüklenilmesi diye özetleyebilirim. Gerçektende biz toplu bir araya gelmelerimizi kesersek, 10 dakikadan fazla mecbur kaldığımız durumlarda, gönül ister ki hiç dışarıya çıkmayalım, kendi kontrolümüzü kendimiz uygulayalım ve bunu hep birlikte aşalım. Özetlemek gerekirse gerçekten de uzun süreli bir araya gelişler, toplu mekanları fazla kullanma bunların başında sayılabilir. Hızı kesersek, hareketi kesersek yani en başından beri söylediğimiz ‘evde kal Türkiye’ sloganını belki şimdi tekrar etmek zorundayız. Çok belirgin bir artışı hep birlikte gözlüyoruz. Neden meydana geldiğini görüyoruz. Çok az bir süremiz kaldı, inşallah bunu yeneceğiz. Ama ‘benim üzerime ne düşüyor’ sorusunu dürüstçe cevaplandırarak, mümkün olabilecek en az hareketle yetinmeliyiz. Hangisinin etkili olduğundan daha çok etkili olan şeyi ben söylemek isterim. O da bizim maske, mesafe ve hijyen diye özetlediğimiz üçlüye dikkattir. Hangi varyant olursa olsun sonuçta bu virüsle mücadele etmekteyiz” ifadelerini kullandı.

‘420 BİN PCR TESTİ YAPTIK’

Vaka sayalarının artmasıyla  birlikte ekiplerin sahada yoğun çalıştığını belirten Kalkan, “İlimizde 420 bin civarında sayılara ulaştık PCR test sayımız olarak. Pozitiflik oranlarımız Türkiye geneli ile paralellik arz etmekte. Yoğun bir şekilde de temaslılar dahil olmak üzere şikayet taşıyan, semptom taşıyan kişilerin de hem mobil olarak hem hastanemizde bütün imkanlarımızı seferber ederek testlerini yapmaktayız. Çok hızlı test sonuçlandırma süreleri ile filyasyon ekiplerimiz canla başla sahadalar. İlk günlerdeki gibi hiç eksilmeyen, azalmayan bir heyecanla 250 civarında bir filyasyon ekibimiz sahada dinamik olarak çalışmakta. Araç destekleri ve diğer türlü imkanlar ile sürekli Ankara’mız, Bakanlığımız yanımızda, arkamızda. Hiç soluk almadan çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

‘MESAFEYİ KORUYAMIYORLAR’

Tekirdağ’da 9 aydır filyasyon ekibinde görevli doktor Özge Karakoç, pandeminin başından beri işin içinde olduğunu belirterek, “Şuana kadar bir çok süreç değişti, hastaların durumu değişmeye başladı. İlk zamanlardan beri  aynı olan şey hastaların genellikle bize karşı olan saygıları oldu. Çoğu zaman hiç sıkıntı olmadan adreslerden ayrılıyoruz. Bizim evlerine gitmemizden, kapılarına gitmemizden oldukça memnunlar. O konuda hiç şikayet almıyoruz. Biz de oraya gittiğimiz zaman ilaçlarını, testlerini yaparak hizmeti ayaklarına götürmüş oluyoruz. Çok memnuniyetleri var. Bizim de git gide yorgunluğumuz artmaya başladı. Maalesef vaka sayılarımız da artıyor. İnsanların mesafeyi korumasıyla ilgili olarak sanırım biraz sıkıntı yaşıyoruz. Evdeki mesafeyle ilgili bir şey yapılamaz belki ama insanların çalıştığı veya bulunduğu yerlerde veya gittikleri marketteki mesafeyi koruyamamaları şuan bizi büyük bir sıkıntıya sokuyor. Zorlanıyoruz artık” diye konuştu.

‘ÇOCUKLAR SIKINTIMIZ OLUYOR’

Çocukların çok hareketli olmasından dolayı sıkıntılar yaşadığını ifade eden Karakoç, “Çocuklar çok hareketli. O yüzden kendi iç güdülerini kontrol edemiyorlar mesafeleri korumakta zorlanıyorlar. Ailelerin daha çok bu konuda çocuklara dikkat etmesi gerekiyor. Temizliklerine özen göstermeleri gerekiyor. Evde mesafelerini koruması gerektiğini ailelerin çocuklarına öğretmesi gerekiyor” dedi.