TBMM Başkanı Şentop: Türkiye neresinden bakarsak bakalım dünyanın en büyük 20 ekonomisi içerisinde yer alıyor

Yayın tarihi: 21 Ekim 2021 Perşembe 7:11 pm - Güncelleme: 21 Ekim 2021 Perşembe 7:11 pm

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop,“Türkiye neresinden bakarsak bakalım dünyanın en büyük 20 ekonomisi içerisinde yer alıyor. Önümüzdeki yüz yıl içerisinde etkili ve güçlü olacak devletler içerisinde Türkiye’yi var eden belki de en önemli husus, Türkiye’nin tesir kabiliyetidir” dedi.

Ankara Üniversitesi 2021-2022 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katılan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, akademik yılın ilk dersini verdikten sonra açıklamalarda bulundu. “Türkiye neresinden bakarsak bakalım dünyanın en büyük 20 ekonomisi içerisinde yer alıyor” diyen Şentop, şunları söyledi:

“Potansiyel olarak önümüzdeki yıllara yönelik projeksiyonlarda bunu en azından güçlendirebilecek parametreler var elimizde. Ama bunun ötesinde başka bir şey var. Önümüzdeki yüz yıl içerisinde etkili ve güçlü olacak devletler içerisinde Türkiye’yi var eden belki de en önemli husus, Türkiye’nin tesir kabiliyetidir. Dünyada nüfus ve ekonomi olarak çok daha büyük ülkeler var. Fakat bu ülkelerin bir tesir kabiliyeti yok. Komşu ülkeler başta olmak üzere dünyada başka hiçbir ülke, bu ülkelerin fikirlerinin tezlerinin arkasından gidecek durumda değil. Bunlar kendi başlarına büyük nüfusa, büyük ekonomilere sahip ama kendi tezlerine sadece kendi başlarına dile getiren ülkeler. Türkiye bu anlamda dünyada tesir gücüne sahip bir ülke” Şentop, “Türkiye’de üniversite sayımız 207, bunların 129 tanesi devlet üniversitesi, 78 tanesi de vakıf üniversitesi. Bunların 4 tanesi meslek yüksekokulu (MYO) olarak kurulmuş üniversiteler. Üniversitelerdeki öğrenci sayımız bu yıl 8 milyon 335 binin biraz üzerinde. Bu bizim nüfusumuzun aşağı yukarı yüzde 10’una tekabül ediyor. Türkiye üniversite sayısı olarak dünyada 15’inci sırada. Öğrenci sayısı olarak bütün dünyada üniversitelerde okuyan öğrencilerin yüzde 4’ü bizim üniversite öğrencilerimiz. Bir başka açıdan ortaöğretime de bakacak olursak yaklaşık 19 milyon civarında öğrencimiz var, 1 milyonun üzerinde de öğretmenimiz var. Toplamda aşağı yukarı 30 milyona yaklaşan bir nüfus Türkiye’de eğitim ve öğretim faaliyetinin içerisinde yer alıyor. Bir taraftan da ebeveynleri de işin içerisine eklediğimizde hemen hemen nüfusumuzun tamamına yakın bir şekilde ilkokuldan, anaokulundan, hatta lisansüstü öğretimden doktoraya kadar eğitim öğretim faaliyetinin içerisinde”

Şentop’un açıklamalarının tamamı ise şu şekilde:

“Eskiden öğretenler ve öğrenenler vardı, şimdi ise bu karıştı. Öğretenler de öğrenme süreci içerisinde hem öğretiyor hem de yeni şeyler öğreniyor. Öğrettiği şeylerin muhatabı olanlardan da bir şeyler öğreniyor ve onlar da yeni şeyleri aslında kendilerine öğreten hocalarına aktarıyor. Dolayısıyla eğitim öğretim faaliyetlerinin daha da karmaşık hale geldiği bir süreçten geçiyoruz. Bu bakımdan bilhassa üniversitelerimizde öğrencilerimize bilgiyi ama onunla beraber de bilginin sıhhatini ölçecek ölçütler, kriterler ve bilgiyi yorumlayıp değerlendirip onlardan yeni sonuçlar perspektifler öğretmenin daha önemli hale geldiğini düşünüyorum”

“Cumhurbaşkanımızın nikah törenlerinde biraz da tebessümle karşıladığımız fazla çocuk tavsiyesi, nüfus artışının stratejik önemiyle alakalı bir tespite dayanıyor”
“Türkiye geleceğe yönelik projeksiyonlar içerisinden birçok bakımdan ön planda. Dünyada etkili olacak bir 5 ülke sayılıyorsa bunlardan birisi olarak da Türkiye zikrediliyor. Bunun için birçok değerlendirme ve analiz yapılabilir. Benim işim de değil. Ama ben sadece birkaç noktaya temas edeceğim. Birisi nüfus meselesi Türkiye dünya nüfusunun sıralamada 18’incisi. Ama nispeten gelişmiş ülkeler ile mukayese ettiğimizde genç bir nüfusa sahip. Her ne kadar nüfus artışımızın hızında bir azalma varsa da, Cumhurbaşkanımızın bilhassa nikah törenlerinde biraz da tebessümle karşıladığımız fazla çocuk tavsiyesi aslında sadece bir espri veya bir kişisel talep değil. Gerçekten nüfus artışının stratejik önemiyle alakalı bir tespite dayanıyor. Türkiye bu anlamda hem genç hem de iyi yetişmiş bir nüfusa sahip”

Alman-Türk Hukuk Profesörü Ernst Eduard Hirsch’in ‘Anılarım’ isimli kitabını da gençlere tavsiye eden TBMM Başkanı Şentop şunları kaydetti:

“Tabii yükseköğretim dediğimiz zaman öğretimi önceleyen bir kanun koyuyorsunuz. Halbuki üniversitelerin ilk hedefi öğretim olmamalı. Şüphesiz öğretim en önemli hedeflerinden birisi ama ilk hedef bilgiyi üretmek. Bilgiyi üreteceksiniz ki bunu daha sonra aktarıp öğretebilesiniz. Bu bakımdan burada hakikaten yaptıklarıyla, çalışma disipliniyle hukukçuluğuyla çok kıymet verdiğim bir kişi, birçok hukukçunun üzerinde de emeği vardır. İlk derste üniversite öğrencilerine hukuk fakültesi öğrencilerine bu kitabı önerebilirim. TÜBİTAK yayınları arasından Anılarım başlığıyla yayımlanmış, esasen ilk baskısı Banka Ticaret Enstitüsü’nün yayınıdır, Kayser Almanya’sından Atatürk Türkiye’sine Hatıralarım, ilk adı budur. Uzun yıllar Türkiye’de kalmış, İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra. Yahudi kökenli bir Alman, dolayısıyla o Hitler döneminde kaçarak Türkiye’ye gelmiş üniversite hocalarından birisi. Bize birçok alanda desteği olmuş bir kişi. Çalışma disiplini, özellikle bir akademisyenin, özellikle bir hukukçunun nasıl yetişmesi gerektiğini göstermesi açısından, Anılarım kitabını özellikle üniversitenin ilk yıllarında tüm gençlerimizin okumalarını isterim. Çünkü oradan elde edilecek pek çok öneli ilke var”

Türkiye, kara para aklama konusunda ‘gri liste’ye alındı