(TBMM) - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "İsrail'in bölgedeki yayılmacı, saldırgan politikaları ve Türkiye'nin buna karşı geliştirebileceği tedbirler konusunda kapalı oturumda görüşme yapılabilir" dedi.
Numan Kurtulmuş, Kuzey Makedonya Meclis Başkanı Afrim Gashi ile TBMM'de makamında bir araya geldi. Görüşmenin ardından Kurtulmuş ve Gashi, ortak basın toplantısı düzenledi.
Basın açıklamasının ardından Kurtulmuş, bir gazetecinin İsrail'in saldırılarının bölgeye yayılmaya başladığına işaret ederek, Meclis'te bu konuda özel oturum gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Başından itibaren, bu krizin çıktığı andan itibaren İsrail hükümetinin, Netanyahu ve çetesinin kural tanımaz, hiçbir uluslararası kuruluşun kararına ve tavsiyesine itibar etmez, insan haklarına hiçbir şekilde uymaz ve bölge ülkelerinin de egemenliklerine saygı göstermez tavrını gördükçe biz hep bu uyarıyı gerçekleştirdik. İsrail hükümeti şöyle bakıyor; hazır bölge ülkelerini bu kadar parçalanmış bulmuşken, hazır ABD ve bazı müttefikleri bütün askeri güçlerini bölgeye yığmışken kendileri açısından, mesiyanik paranoyak bir dini ideolojinin üzerine oturan, siyonizm açısından son adım olan gelişmeyi gerçekleştirmek istiyor.
Bu saldırılarıyla birlikte yaklaşık bir yıldır İsrail göstermiştir ki İsrail'in tek hedefi sadece Filistinliler değildir, aynı zamanda bölgedeki bütün ülkelerin halklardır. Hatta İsrail'in hedefi sadece Araplar da değildir. İsrail'in hedefi Müslümanlar da değildir, Müslümanlar ve Hıristiyanlar, kendisinden olmayan herkese karşı bir tavırdır. Bu bir akıl tutulmasıdır. Hiçbir şekilde kendisine dünyanın dört bir tarafından yükselen toplumsal tepkileri kabul etmeyen, hatta kendi halkının içinde bazı çevrelerin ortaya koyduğu bazı sözlere asla kulak asmayan bu saldırgan tavrı buradan bir kez daha açıkça lanetliyorum. İşledikleri insanlık suçları her gün biraz daha artıyor. Artık bardak taşmıştır. Bu çerçevede bütün insanlığın İsrail'i bu saldırganlığını durdurmak için elinden ne geliyorsa onu ortaya koyması lazım. Bu sadece bir bölgesel ya da sadece bir halkın sorunu olmanın çok çok ötesine geçmiştir.
Bu çerçevede Nil'den Fırat'a ideolojisinin, yani bu mesiyanik, paranoyak, siyonist ideolojinin temel hedeflerden birisi de Türkiye'dir. Türkiye olarak bizim başından beri yıllardır uyardığımız ve özellikle Gazze saldırılarından sonra çok net şekilde uyarılamızı artırdığımız şekliyle, Türk halkının fevkalade uyanık olması ve buna karşı tedbirlerini alması da milli birliğimiz ve bekamız bakımından zaruridir. Bu çerçevede tabii ki TBMM de bu konuyla ilgili bir toplantı yapabilir. Meclis'te grubu bulunan partilerle bu durumu müzakere ederiz, eğer uygun görülürse uygun bir zamanlamayla, partilerimizin de katılımıyla Meclis'te ilgili bakan arkadaşlarımız gelirler ve bu konuda, İsrail'in bölgedeki yayılmacı, saldırgan politikaları ve Türkiye'nin buna karşı geliştirebileceği tedbirler konusunda kapalı oturumda; ki biliyorsunuz kapalı oturumun özel kuralları var, dışarıya yansımıyor ve oradaki tutanaklar da 10 yıl boyunca okumaya kapalıdır; böyle bir oturumda umut ediyorum bu görüşme yapılır. Bu sadece bir görüşme yapmak için değil, gerekli tedbirlerin alınabilmesi ve partilerimizin de bu konuda hassasiyetlerini daha da arttırmaları için önemli bir toplantı olur kanaatindeyim."
