İstanbul Bilgi Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, TABİT Akıllı Tarım Teknolojileri için düşük güç tüketimli akıllı bir algılayıcı ağı sistemi tasarladı. Düşük güç tüketimine sahip ağ, yedekleme özelliğiyle verileri eksiksiz kaydediyor.
Yeni nesil kırsal yaşam modeli şeklinde adlandırılan akıllı tarım uygulamaları bir yandan bitkisel ve hayvansal üretimde verimliliği artırırken, bir yandan da çevresel kalkınmaya katkı sağlıyor.
Bu amaçla yola çıkan İstanbul Bilgi Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, TABİT Akıllı Tarım Teknolojileri için düşük güç tüketimli akıllı bir algılayıcı ağı sistemi tasarladı. Yerli ve milli bir sistem olarak kurulan bu ağ, hem düşük güç tüketimine sahip hem de yedekleme özelliğiyle verileri eksiksiz kaydediyor.
Projeyi BİLGİ Elektrik- Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Yiğit Dağhan Gökdel’in yürütücülüğünde, Dr. Baykal Sarıoğlu, Dr. Banu Kabakulak, Dr. Mehmet Ayyıldız ve BİLGİ’li öğrenci Çağla Karabulut’tan oluşan bir proje ekibi üstlendi.
"ÜRETİMİ KOLAYLAŞTIRIP, ARTIRACAK AKILLI BİR SİSTEM TASARLADIK"
Konuyla ilgili açıklama yapan BİLGİ Elektrik- Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Yiğit Dağhan Gökdel, çalışmada öncelikle maliyet ve verimliliğe odaklandıklarını söyledi. Yerli ve milli bir sistem kurarak maliyette, verimlilikte, dayanıklılıkta ve veri depolamada çok daha üst seviyeye gelebilmek için bu iş birliğini yaptıklarını belirten Gökdel, sistemi oluşturduklarını, denemelerin ardından ise 2021 yılı başında uygulamaya geçmesini planladıklarını aktardı.
Her şeyin, özellikle sahadan veri toplayan algılayıcıların bile birbirine bağlı olduğu girift bir sistem tasarladıklarını kaydeden Gökdel, akıllı bir sistem haline getirdiklerini ifade etti.
Sistemin çok düşük bir güç tüketiminin bulunduğunu belirten Gökdel, sistemle ilgili şu bilgileri verdi: "Sistemin en güçlü tarafı yedekli olması ve veri kaybetmemesi. Sistem eline geçen veriye göre otomatik olarak sulamayı başlatabiliyor veya gerektiği durumlarda sera kapısını açabiliyor. Bu nedenle insana gittikçe daha az ihtiyaç kalıyor ve çok daha az hata oluyor. Örneğin Moda semti kadar bir alanın bir kısmında hayvancılık bir kısmında domates ekildiğini düşünelim. Ziraat mühendislerinin alanla ilgili veriler toplamak için tüm bölgeyi dolaşması gerekiyor. Ancak kurduğumuz sistem otomatik olarak tüm verileri ve önerileri size sunuyor. Bu veriler belli periyodik aralıklarla aylar boyunca toplanıp, verilerde örüntüler ve gidişat makine öğrenmesi ile modellenip, hesaplanıyor. Bu sistemle toprağın ve havanın ısısını, nemini, güneş ışığının gelme açısını, rüzgarı, topraktaki asiditeyi vb. bir çok kritik bilgiyi ölçüp, hesaplarımızda göz önünde tutabiliyoruz. Kurduğumuz sistemle veri tabanında toplanan tüm bilgileri bir sonraki yılın toprak, hava bilgisi olarak analiz edebiliyoruz ve önceden çiftçiler ile paylaşabilecek duruma geliyoruz. Bu da tarım ve tarımla uğraşan tüm kişiler için hayati bir önem taşıyor. Çünkü neyi, nerede, nasıl ekeceğinizi önceden bilmek tüm ülkenin verimliliğini artıran bir değer. Kurduğumuz sistemi tüm ülkeye yayabilirsek tarımda arzu ettiğimiz duruma çok daha çabuk ulaşabiliriz.”
AKILLI TARIMDA VERİ KAYIPLARI VE YEDEKLEMESİ ÇOK ÖNEMLİ
TABİT Akıllı Tarım Teknolojileri Ar-Ge Müdürü Orhan Kurt ise TABİT Akıllı Tarım Teknolojileri olarak Türkiye’de 1 milyon 600 bin çiftçiye, uluslararası firmalarla birlikte çözüm ortaklığı hizmeti verdiklerini aktardı. TABİT Akıllı Tarım Teknolojileri olarak hazırladıkları projeler kapsamında çiftçiyi, kamu ve özel sektörü aynı çatı altında, ortak gelecek için çalışmaya ve üretmeye çağırdıklarını dile getiren Kurt, 300 dönümlük bir alanda tarımsal üretim ile ilgili akıllı tarım uygulamaları, tarım 4.0 uygulamaları ile makine ve ekipmanlar, sulama sistemleri ile yetiştiricilik uygulamalarını her gün gelen ziyaretçilere sergilediklerini vurguladı. Kampüs alanında düzenli olarak eğitim verdiklerini açıklayan Kurt, “Yeni nesil kırsal yaşam platformunda kamu ve özel sektör kuruluşları çiftçimizle bir araya geliyor. Ortak bir gelecek vizyonu ile hareket ediyor. Teknolojik alt yapımıza dahil olan bu birliktelik üretimde verimliliğin artmasını sağlıyor. Böylece Türkiye’de tarım uluslararası arenada daha bağımsız, daha güçlü bir oyuncu olarak rekabet etmeye başlıyor. Akademik dünyamız için de doğal bir laboratuvar olan TABİT’in saha çalışmaları tüm süreçlerde kaydedilen ilerlemeleri ve değişimi bilimsel metodlarla kayıt altına alıyoruz; bilgi üretiyoruz. Topladığımız anlık verilerle Türkiye tarım sektörünün geleceği için çalışan üniversitelerimize yeni proje fikirleri için alan ve olanak sağlıyoruz.” dedi.
KIRSALINDAKİ HER ALTI KİŞİDEN ÜÇÜNE DOĞRUDAN TEMAS HALİNDE
TABİT Akıllı Tarım Teknolojileri projeleriyle Türkiye kırsalındaki her altı kişiden üçüne doğrudan temas ettikleri bir platform sunduğunu söyleyen Kurt, şöyle devam etti: “Yani 62 milyon dolarlık Türkiye tarım sektörüne etkin bir biçimde ulaşma fırsatını yakalamanın en akıllı yolu bizim çalışmalarımızdan geçiyor. Tarımda sahadan gelen veriler bir çiftçinin kaderini değiştirebilir. Don etkisi, bitki için doğru su ihtiyacının karşılanması, sıcaklık ve nem algoritmasıyla hastalık takibi vb. bahsettiğim sorunlar bir çiftçinin verimini ve karlılığını etkiliyor. Sahada oluşacak veri kayıpları ile bu algoritmalarda hata oluştuğunda tarlasındaki ürün tehlikeye giriyor ve yaptığınız algılayıcı çalışmalarının bir anlamı kalmıyor. Bu yüzden veri kayıpları ve veri yedekleme çok önemli oluyor.”