Tarih ve Dekor

Yayın tarihi: 22 Kasım 2022 Salı 9:40 am - Güncelleme: 22 Kasım 2022 Salı 12:42 pm

Sayıl Cengiz Gündoğdu

Amerikalı tarih ve felsefe profesörü Carl Sandin’in ifade ettiği gibi tarih ile dekor iki farklı senaryonun çizilmesidir. Carl Sandin şuna işaret eder ki, tarih tarihçinin dekorudur. Oysa tarih başkadır, yaşanan olaylar başkadır. Buna bizde örnek vermek icap ederse Mustafa Kemal Paşa’nın Yunanla giriştiği savaş kurtuluş savaşıdır. Bu yaşanandır. Ama Mustafa Kemal Paşa emperyalizme karşı savaş verdi demek tarihi dekordur. Dekor tarihçinin uydurmasıdır.

Yine İngiliz düşünür olan Bertnard Levis, bu konuda şunları söylemiştir. Tarihçi nesnel olamadığı için, devletin kuruluşunda efsanelere başvurur.
Efsaneye örnek olarak yine Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’ya gelişi gösterilebilir. Mustafa Kemal Ankara’ya gelmiştir. Ama efsaneye göre ki bu kurmaca tarihtir, patlak lastikle gelmiştir.
Bu mes’eleye Almanların dünyaca nülü tarihçisi Onno Tombak şuna işaret eder ki tarihçi günlük siyaset ve ideolojinin tesiri altında hakikatleri bozabilir. Hakikatın yerine bir illüzyon koyabilir. Yine Onno Tombak işaret eder ki tarih ve hayat çelişkilidir. Mesela Mustafa Kemal Paşa’nın saat 9.05’te hayata vedası tarihi bir dekor mudur, yoksa bu milat mıdır?

Avusturyalı bilim ve düşünce adamı Varting Fegor, hakikat mes’elesinde der ki, hakikat nedir, kim, neye hakikat diyor. Bunun yanı sıra, nerde hakikat diyor ve nasıl hakikat diyor.
Bütün bunların ötesinde metafizik ve ideolojik olarak, alışılmışın üstünde fenomenolojik bakışın altında zikzak bir görüşle bizzat ve şahsına ait ve mezbur bir şekilde ve derin ve esaslı bir düşünce taramasından sonra elde ne kaldı işte mes’ele burdadır.

Elde kalan nedir, nerdedir, nerde kalmıştır.

Burdan yola çıkarak söyleyebiliriz ki, hakikat zordur. Nitekim Avusturalyalı Zombi Denker, Japonya’nın ünlü bilgini, dünyaca meşhur Yokigidi Yok’un görüşlerine itiraz etmekle birlikte Japon alim Yokigidi Yok bu itirazlar için, “Ben bu itirazlara gülerim. Neden gülerim çünkü bu adamın boyu 1.58.” Buna karşı Avusturyalı alim Japon alimi için şunları ifade etmiştir. “Siz kendinize bakınız. Kaç kilo geliyorsunuz. Siz 48 kilosunuz. 48 kiloluk adam doğru ve hakikati nerden bulabilir? Bulamaz.”
Alimler arası münakaşa bitmedi, ama bize ayrılan sayfa bitti.