‘Suskunluğumuz yanlış anlaşılıyor’ diyen Yıldırım: Gerçek mağdur benim!

Yayın tarihi: 9 Mayıs 2019 Perşembe 10:54 pm - Güncelleme: 9 Mayıs 2019 Perşembe 10:54 pm

Binali Yıldırım, Pendik Sanayi ve İş Adamları Derneği’nin düzenlendiği iftar programına katılarak açıklamalarda bulundu. Yıldırım, “Bugün biz mağdur olduk diyenler esasında gerçeği söylemiyor. Gerçekte mağdur olan benim” dedi.

Binali Yıldırım, Pendik Sanayi ve İş Adamları Derneği’nin düzenlediği iftar yemeğine katıldı. İftar öncesi konuşan Yıldırım, “Seçimler bitti ama İstanbul seçimi uzun sürede gündemde kaldı. İstanbul seçimlerinde maalesef sandık ve sonrasında bazı usulsüzlükler, düzensizlikler, hatalar, yanlışlıklar oldu. Bununla ilgili partimiz, ilçe, il, Yüksek Seçim Kurulu’nda hukuk mücadelemizi verdik.” dedi.

‘BİZ DEVLET ADABI GÖRMÜŞ İNSANIZ’

Seçimde yaşanan usulsüzlükler nedeniyle asıl kendilerinin mağdur olduklarını söyleyen Yıldırım, “Bugün biz mağdur olduk diyenler esasında gerçeği söylemiyor. Gerçekte mağdur olan benim. Çok açık konuşuyorum. Biz gürültü, patırtı yapmadık. Biz devlet adabı görmüş insanız. Bir konu hukuka intikal ettiyse onun sonucunu sessizce beklemek gerekir.  Bizim suskunluğumuzu maalesef farklı bir şekilde yorumlayanlar oldu. Neden mağduriyet oldu? Size söyleyeyim. Eğer bir mağduriyet olmasaydı, açılan, iptal oyların sayılması, benim oyların başka bir adaya kaydırılarak yazılması ve bu gibi konularda sadece oyların yüzde onu sayıldı, aradaki fark yarıdan aşağıya indi. Soruyorum size, birbirine yakın oy almış iki adamız, eğer iptal olduysa, yanlışlık yapıldıysa ikisine de aynı olması lazım. Çünkü aradaki oy farkı binde bir buçuk. Binde bir buçuk oy. 850 bin oy sayıldı. Benim oylarımda artma var, onunkinde azalma var. Kim mağdur? 29 bin oydan 13 bin 729 oya düştü. Ne kadar sayıldı? 850 bin sayıldı. Bu da toplam oy verenlerin yüzde 10’u demektir. Biz ısrarla dedik ki, bu oylar yeninden sayılsın. Burada çok büyük hatalar, büyük düzensizlikler, hileler var, oy hırsızlığı var.” şeklinde konuştu.

‘EĞER O OYLARIN TAMAMI SAYILSAYDI, EN AZ 60 BİN OY FARKLA BİZ SANDIKTAN BİRİNCİ ÇIKACAKTIK’

YSK’ya yapılan itirazlara değinen Yıldırım şunları söyledi:

”Maalesef bu talebimiz kabul edilmedi. CHP buna itiraz etti ve YSK reddetti. Şunu adım gibi biliyorum, eğer o oyların tamamı sayılsaydı, en az 60 bin oy farkla biz sandıktan birinci çıkacaktık. Bunun hesabı belli. Yüzde 10’unda 16 bin oy eksildiyse, yüzde 90’ında ne kadar oy eksilecek onun hesabını siz iş adamı olarak kolayca yapabilirsiniz. Bütün bunlar sandık kurullarının, başkanlarının yanlış, kanunlara uymayan şekilde teşkili. Sadece 123 tane imzasız boş seçim sayım sonuç tutanağı var. İmzalanmamış veya bomboş ama oylar işlenmiş. Neye göre işlenmiş? Bunları da topladığınız zaman 42 bin oy ediyor. Neresinden bakarsanız bakın oy hırsızlığı açık ve seçik bir şekilde yapıldı. Bu hırsızlık YSK’da görüldü ve iptal edildi. Esasında YSK’ya yükleniyorlar. ‘Efendim hukuk yok. YSK gasp etti, seçimi elimizden aldı’ Ben de soruyorum Pendiklilere, siz de oy verdiniz. Ankara’da seçim oldu kazandınız, hukuk var. Antalya’da seçim oldu kazandınız, hukuk var. Mersin’de seçim oldu kazandınız, hukuk var. Adana’da kazandınız, hukuk var. İstanbul’da hileniz, oy hırsızlığınız ortaya çıktı, ‘Hukuk yok’ diye bas bas bağırıyorsunuz. Bu reva mıdır?’

‘BİZİ MAĞDUR EDEN DE SEÇİM KURULU’DUR’

Binali Yıldırım, “Seçim Kurulu yaptığı yanlış işlerle bizi de mağdur etti. Bizi mağdur eden de Seçim Kurulu’dur. Görevlendirilen, şartları tutmayan insanların yaptığı iş ve işlemler yüzünden biz de mağduriyet yaşadık. Ama biz YSK üyelerine çete demedik. YSK üyelerine ağzımıza gelen hakareti yapmadık. Neden seçim kurulu bizi mağdur etti? Çünkü YSK’da hatasını kabul etti ve bütün bu işlemleri, kanunsuz işlemleri, şaibeleri yapanlar hakkında soruşturma başlattı. Eğer onlar işini düzgün yapmış olsa böyle bir soruşturma başlar mıydı? Hem suçlu hem de güçlü havasında dolanıyorlar. Derler ya yavuz hırsız ev sahibini susturur.  Bunlarınki de bu hesap. Konuşmadık konuşmadık, ağırbaşlılığımızdan sonucu bekledik diye iyice meydanı boş buldular. Kusura bakmasınlar. 31 Mart’ta sizlerin oylarını gasp edenlere, 23 Haziran’da hesabını soracağız. Bunun da arkasında olacağız.” ifadelerini kullandı.

‘MAKAM MEVKİ DELİSİ BİR İNSAN OLMADIM’

Siyasette her makamı gördüğünü ve hak etmediği bir makam peşinde olmayacağını söyleyen Yıldırım, “Hayatım boyunca hak etmediğim bir işin peşinde olmadım. Milletim destek oldu. Bana çok büyük yetkiler verdiniz. Milletvekili, Başbakan, Meclis Başkanı yaptınız. Bu makamları İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan daha da ağır sorumluluklar verdiniz. Burada da hep milletimin, vatandaşlarımızın arzu ettiği, onların beklediği görevleri yaptım. Makam mevki delisi bir insan olmadım. En büyük makamın insanların gönlündeki makam olduğuna inanırım. Bugün de halen buna inanıyorum. Marmaray’ı, Avrasya’yı yaparken, Osmangazi Köprüsü’nü yaparken, hızlı treni yaparken, yolları, tünelleri, havalimanlarını yaparken hep kafamdaki düşünce halka hizmet hakka hizmet olmuştur. Bu inançla çalıştım, gayret ettim. Bundan sonra da aynı anlayışla, titizlikle milletim bana ne yetki verirse, ne görev verirse onu yapmaya gayret edeceğim. Bu seçimler vesilesi ile gördük ki, çok dostumuz var. Dünyanın her tarafından, aynen Gezi kalkışması gibi maalesef üzerimize geliyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu millet her türlü oyunu bozmasını bilmiştir. Ülkesi için, milleti için birliğini beraberliğini daha da güçlendirmiştir. Bundan sonra da böyle olacaktır. Ülkeme ve milletime güveniyorum.”  dedi.