Suruç katliamı… Dört yıl önce bugün 33 gencin düşlerini yok ettiler

20 Temmuz; Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 33 düş yolcusu gencin hayatını kaybettiği katliamın 4’üncü yıl dönümü bugün. Suruç ilçesinden yıkılan Kobane’ye yardım götürmek için yola çıkan devrimci gençlerin polisin göz göre göre hiçbir önlem almaması ve ardından IŞİD’in gerçekleştirdiği saldırı sonucu yaşamlarını yitirdiği gün.

20 Temmuz 2015 günü Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla Kobanê’ye oyuncak ve insani yardım malzemeleri götürmek için Suruç ’a gelenler gerekli izinler alınıncaya kadar Amara Kültür Merkezi’nde bekledi. Polis, hiçbir önlem almadı.

Kültür merkezi önünde yapılan basın açıklaması sırasında, karakolun önünden geçip gelen IŞİD’li terörist Şeyh Abdurrahman Alagöz, üzerindeki bombayı patlatması sonucu 33 insan yaşamını yitirdi, çok sayıda insan yaralandı.

DOSYAYA GİZLİLİK KARARI

Suruç katliamıyla ilgili açılan soruşturmaya üç gün sonra “Dosyada bulunan belgelerin incelenmesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceği” gerekçesiyle gizlilik kararı getirildi.

Katliamdan 18 ay sonra Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 213 sayfalık iddianamede, biri başka suçtan tutuklu IŞİD üyesi olduğu belirtilen üç kişi hakkında toplam 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

TEK SANIK YARGILANDI

Suruç belgeseline Şişli Kaymakamlığı’ndan engel

İddianamede Suruç ilçesinde bombalı saldırıyı gerçekleştiren kişinin incelenen deliller, kamera kayıtları ve teşhis yapılması sonucu IŞİD’li Abdurrahman Alagöz olduğu belirlendi. İddianamede katliamın failleri olarak canlı bomba Abdurrahman Alagöz, 10 Ekim Ankara katliamını da organize ettikleri belirlendi.

Planlayıcı olarak Gaziantep’teki bir hücre evi baskınında kendilerini patlattıkları öne sürülen Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun ile Garı Katliamı davası sanıklarından Yakup Şahin ve firari olduğu belirtilen Deniz Büyükçelebi ile İlhami Balı gösterildi. Bu yüzden davada yargılanan tek sanık Yakup Şahin oldu.

SURUÇ KATLİAMINDA POLİSLERİN YARGILAMASI SÜRÜYOR

IŞİD saldırısında 33 kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin polis memurları A.K. ve A.O.D.’nin “görevi kötüye kullanma ve ihmal” suçlamasıyla yargılandığı davanın 4’üncü duruşması 12 Temmuz 2019 günü Suruç Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmaya, sanık polis memurları katılmazken, katliamda yakınlarını kaybedenlerin avukatları hazır bulundu.

Savunma yapan Avukat Gülhan Kaya, önceki celsede A.O.D.’nin beyanında geçen ve o gün birlikte görev yaptıklarını ve önlem aldıklarını iddia ettiği polis memurları B.O., H.M. ve A.Ö.’ün dinlenmesini talep etti.

Kaya, olay öncesi ve sonrası 2015 yılının 19 ve 20 Temmuz tarihlerinde yapılan telsiz konuşmalarının dosyaya girmesi talebinde bulundu.

Kaya, “Sanık A.O.D.’nin kendi beyanında belirttiği ve toplanmasını da kendinin söylediği, bizi de önlem alınmadığına dair toplanmasını istediğimiz delil olan olay anı ve öncesine ait kamera kayıtlarının dosyaya celbini talep ederiz” diye konuştu.

MAHKEME TELSİZ KAYITLARINI İSTEDİ

Suruç Katliamı davasında mahkeme 13 günün görüntü ve telsiz kayıtlarını istedi

Avukat savunmasının ardından kararını veren mahkeme heyeti, olay yerinde A.O.D. ile birlikte görev yapan polis memurları B.O., H.M. ve A.Ö.’ün tanık olarak dinlenmesine.

7 ve 20 Temmuz 2015 tarihleri arasında saat 08.00’den 12.01’e kadar Amara Kültür Merkezi önü ve çevresini gören kamera görüntülerinin kolluk birimine müzakere yazısı yazılarak istenmesine.

8 ve 20 Temmuz 2015 tarihleri arasında saat 08.00’den 12.00’ye kadar telsiz kayıtlarının incelenmesi için ilgili kolluk birimine yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı 4 Şubat 2020’ye erteledi.

HDP: ÖNLEM ALINMADI

Suruç Katliamı’ndan önce güvenlik önlemlerinin alınması amacıyla dönemin kaymakam ve emniyet müdürü ile yapılan toplantıya katılan HDP ve DBP ilçe eş başkanları, toplantıda mutabakat sağlanmasına rağmen alınacak denilen güvenliğin hiçbirinin alınmadığını söyledi.

Amara Kültür Merkezi’nde olduğunu söyleyen dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Suruç İlçe Eş Başkanı Suphi Koçyiğit, olay gününden bir gün önce dönemin Suruç Kaymakamı’nın kendisini bizzat arayarak görüşme talebinde bulunduğunu dile getirdi.

Koçyiğit, kaymakamlık konutunda görüşmenin gerçekleştirildiğini, görüşmeye dönemin ilçe emniyet müdürünün de katıldığını söyledi. Görüşme çerçevesinin yapılacak etkinliğin güvenliği ile ilgili olduğuna dikkat çekti.

Koçyiğit, “Kaymakam olası bir provokasyonun engellenmesi için gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması gerektiğini belirtti. Biz de, Bizim kolluk gücümüz yok. Dolayısı ile alanda ve kültür merkezi çevresinde alınacak önlemleri siz alın” dediğini ifade etti.