Suriye'de terör örgütü YPG/PKK'nın ve rejim kontrolündeki bölgelerde kolera salgını başladı. 14 kişi yaşamını yitirirken iki binin üzerinde kişinin kolera olduğu iddia edildi. Türkiye'deki sınır kapılarında önlemler artırıldı.
Suriye'de hijyen olmayan koşullardaki yaşam nedeniyle kolera salgını baş gösterdi. Salgının, pis ve kanalizasyon sularıyla sulanan sebzelerin yıkanmadan yenmesi nedeniyle otaya çıktığı belirtildi.
Salgında, temiz su bulunamaması, açık kanalizasyonlar ve kötü yaşam koşullarının da etkili olduğu vurgulandı. YPG/PKK ve rejim güçlerinin kontrolünde bulunan bölgelerde yaklaşık 2 bin kişinin şiddetli ishal ve kusma şikayetiyle hastanelere başvurduğu, bunlardan 14'ünün yaşamını yitirdiği belirtildi.
https://tele1.com.tr/perincekten-suriye-ziyareti-aciklamasi-hukumetin-amerikanci-kanadi-mudahale-etti-704222/
ÇADIR KENTLERDE SAHRA NOKTALARI
Sözcü'den Ahmet Kaya'nın haberine göre; salgın nedeniyle Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları bölgelerindeki sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra, yerel meclisler, belediyeler, sağlık, eğitim, tarım ve sosyal hizmetler müdürlüklerinin yetkililerinin bir araya gelerek hastalığın yayılmasının önlenmesi için alınacak önlemleri görüştükleri
öğrenildi.
Bu kapsamda, hastanede koleralı hastaların tedavisi için özel servislerin açılması. Çadır kentlerde sahra noktalarının kurulması gibi önlemler alınması kararlaştırıldı. Bölgedeki illerin tabip odaları da sahadan salgın ve koleralı hasta konusunda bir bilgi ulaşmadığını söyledi.
"ÖNLEMLER ARTIRILDI"
Rakka'daki kolera salgını üzerine Türkiye sınırında da önlemler artırıldı. Gaziantep Valisi Davut Gül, şu ana kadar ulaşan bir salgın bilgisi olmadığını ifade ederek şunları söyledi:
“Salgın nedeniyle Suriye tarafında olası vakalar için karantina merkezleri oluşturma kararı alındı. Şu ana kadar yalnız Cerablus bölgesinde şüpheli bir vakaya rastlanmış. Onun test sonucu da negatif çıkmış. Sınır kapılarında önlemler artırıldı. Gelenlerin ateş ölçümü gibi, hastalığın belirgin belirtileri konusunda arkadaşlarımız daha kapsamlı tedbirlerle kontrolü sağlanacak. Şüpheliler derhal kontrol altına alınacak. Özellikle çadır kentlerde sağlık ve hijyen çalışmaları artırılacak, hastanelerde kolera servisleri açılarak, çadır kentlerde sahra noktaları kurulacak.”
KOLERA NEDİR?
Kolera, Vibrio cholerae isimli bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalıktır. Kolera, kalabalık ortamlarda yaşayan savaş, yoksulluk ve doğal afetlerden etkilenen topluluklarda kolayca yayılıp ölümlere yol açabilmektedir.
Koleranın su ve kişisel hijyenin yetersiz olduğu yerde görülme olasılığı daha fazladır. Başta su hijyeninin yetersiz olduğu toplumlar olmak üzere, göçmenler ve yerleşik düzeni olmayan nüfus gruplarında kamp hayatının olduğu bölgelerde, ayrıca kanalizasyon sisteminin içme ve kullanma sularına karıştığı aşırı yağmur, sel, deprem gibi doğal afetlerden sonra görülme riski yüksektir. Risk altındaki toplumun yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve halkın eğitimi, hastalığın önlenmesinde esastır.
NASIL BULAŞIR?
Kolera, enfeksiyon oluşturabilecek miktardaki kolera etkeninin ağızdan alınmasıyla bulaşır. Enfeksiyon genellikle dışkı karışmış sular aracılığı ile bulaşmaktadır. Bulaşma, bu suyun doğrudan içilmesiyle ya da bulaştığı yiyeceklerin yenmesi ile gerçekleşir. Hastalık bulaşmış kişilerin kirli elleriyle temas eden yiyecekler de hastalığı bulaştırabilir. Koleranın direk temas ile (örn: tokalaşma, dokunma ya da hasta bir kişiye tedavi ederken) insandan insan geçişi gözlenmemiştir. Kuluçka süresi, birkaç saatten, beş güne kadar uzayabilir ancak genellikle 2-3 gündür. Dışkıda Kolera etkeni bulunduğu sürece bulaşıcılık devam eder. Genellikle iyileştikten sonra birkaç gün sonraya kadar dışkıda etken görülse de bazen taşıyıcılık aylarca sürebilir. Etkin antibiyotikler bulaşıcılık süresini kısaltır.
BELİRTİLERİ NEDİR?
Kolera enfeksiyonlarının çoğu hafif seyreder. Hastalarda hiçbir semptom olmayabilir veya yalnızca hafif bir ishal olabilir. Karın ağrısı, bulantı, kusma, bol ve sık, pirinç suyu görünümünde dışkılama, su mineral ve tuz kaybına bağlı olarak susuzluk hissi, kas krampları görülebilmektedir.
Ancak hastaların bir bölümünde hastalık ağır sulu ishal ve kusma ile başlar ve vücuttan büyük miktarda sıvı ve tuz kaybı ile sonuçlanır. Hastada susama hissi oluşur, idrar çıkışı durur, hızlı bir kilo kaybı ve sıvı kaybı gelişir. Ağır kolera olgularında sıklıkla mide, kol ve bacaklarda kramplar olur. Bu kişilerde vücut sıvılarının hızla kaybedilmesine bağlı dehidratasyon ve şok tablosu ortaya çıkar. Tedavi edilmez ise saatler içinde ölümle sonuçlanabilir.