TELE1'de yayınlanan Gazeteci Masası'na konuk olan Prof. Dr. Mehmet Yuva, Suriye'de cihatçı teröristlerin Esad yönetimini ele geçirme sürecine ilişkin bilinmeyenleri anlattı. İşgal esnasında Şam'da bulunan Yuva, Esad'ın yönetimi bırakmasından on gün önce ailesinin Moskova'da olduğuna dikkat çekti. Yuva şöyle konuştu:
"ESAD'IN AİLESİ 10 GÜN ÖNCEDEN KOSOVA'YA GİTTİ"
Söylenenlerin aksine Beşar Esad Şam'da idi. Şam'da pazar erken saatlerinde ayrıldı ve Rusların telkinleriyle havalimanına götürüldü ancak öncesinde eşi e çocukları Moskova'daydı. Ayrılmadılar on gün önce eşi ve çocuklarını Moskova'ya göndermişti. Hatırlarsanız olayların başladığı Halep'i düştüğü gün Esad Moskovada'ydı ve Putin ile görüşek için bir gün beklemek zorundaydı. Putin'in başka devlet liderleriyle görüşmesi vardı. Pazar sabahına kadar oradaydı ama Cumartesi akşamı genel kurmaylıkta çok önemli bir toplantı yapılmış v e Esad buraya telefon la katılmış. İlginç olan şudur, Halep düşmüş, Humus Hama'ya kadar geliyorlar ve Humus'ta komutanlarını özel bir inisiyatifle bir emir gelmiyor, burada özel bir müdahale mi oldu? Yapay zeka ile ses mi taklit edildi? şeklinde değerlendirmeler var. Ancak cumartesi akşamı komutanlarına Rusya'daki görüşmeleri sonucunda Rusya'nın kara kuvvetleri göndereceğini, İran ile istişarelerin devam ettiği ve İran'ın da ordu göndermeye hazır halde olduğu ve Suriye hükümetinden ve kendisinden talep beklediğini komutanlarına söylüyor. Humus'ta bir savunma hattı yapın diyor.
'SİLAHLARINIZI BIRAKIN' TALİMATI VERİLDİ"
HTŞ Hama'ya yaklaştığında Suriye'den herhangi bir talep gelmeden üç bin ile beş bin savaşçısını ve bunlar Hizbullah'ın hem profesyonel cephe savaşçıları Humus'a nakletti ki HTŞ bu hattı kesmesin. Burada bir savunma hattı oluşturdu. Genel Kurmay Başkanlığı'ndan Rusya'dan bu ordunun geleceği talimatı verildi, sabaha doğru Humus'taki savunma birliklerine, Genel Kurmay Başkanlığı'ndan şöyle bir emir geliyor: Hiçbir şekilde savaşmayın, silahlarınızı bırakın ve karargahlarınıza çekilin diye talimat geliyor. Genel Kurmay Başkanlığı'nın bu talimatı acaba doğru mudur değil midir diye saha komutanları generaller Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın özel kalem müdürlüğüne, savunma bakanlığından sorumlu yetkililere ulaşmaya çalışıyorlar ama ulaşamıyorlar. Bu sebeple de bu komutanlar Genel Kurmak Başkanlığı ile iletişim kuramıyorlar. Odan gelen emire binaen silah bırakın diyorlar. Orada herhangi bir çatışma yapmadan silahlarını terk ederek, bazıları yürüyerek karargahlarına gitmek zorunda kalıyorlar.
Hizbullah oradaki militanlarına hızlıca Lübnan'a çekmek zorunda kalıyor.
