St.Petersburg, tüm yıl boyunca dünyanın her yerinden milyonlarca turisti çeken bir şehir olarak kabul edilir. Şehir, yeryüzünün dört bir tarafından girişimciler üzerinde de pekâlâ aynı etkiye sahip: Henüz 1997'den başlamak kaydıyla beri Rusya’nın "Kuzey Başkenti", küresel iş dünyasının adeta kremasını toplamaya başlamış durumda. Yazın başlarında, "Beyaz Geceler" döneminde bu tarihi Avrupa kentinde benzersiz bir etkinlik gerçekleşegeliyor: “St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu (SPIEF). SPIEF 14 Haziran’dan başlamak kaydıyla bu yıl 26. kez düzenlenecek. Bu yılki program ise çok kapsamlı ve zengin: 140'tan fazla etkinlik, bin kadar konuşmacı, sergi, sunum, konser ve hatta bir de siber şampiyona gerçekleştirilecek!.. Tartışma oturumlarının katılımcıları; Rusya ekonomisinin gelişimini, Rusya Federasyonu'nun teknolojik egemenliğini, iç politikanın önceliklerini, iş / emek piyasasını ve de küresel değişim / dönüşüm çağında dünya ekonomisini ele alacaklar. OPEC ülkeleri bir kez daha ABD olmaksızın kritik kararlar alma aşamasında Petersburg Forumu çerçevesinde Arap dünyası, Hindistan, Çin, Avrasya Ekonomik Birliği (EAEU), ASEAN (Güney Doğu Asya Devletler Birliği), Latin Amerika ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden yabancı ortak / partnerlerle iş diyalogları formatında altı adet ikili iş etkinliği planlanıyor. Forumun çalışmalarına Küba Başbakanı Manuel Marrero Cruz, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lulu da Silva ve de Bosna Hersek’e bağlı Sırp Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı Milorad Dodik’in katılması bekleniyor. Gözlemci ve uzmanlar, Birleşik Arap Emirlikleri'nin SPIEF'e “özel konuk” statüsünde iştirak edecek olmasına özel olarak dikkat çekiyorlar. Bu durum, “OPEC Plus” birliğine kendi iradesini dikte ettirme niyetlerinden vazgeçmeyen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) için bir alarm çağrısı anlamına gelmiş olacak. Enerji üretimi alanındaki hayati ehemmiyetteki kararların bir kez daha, eskiden beri kendisini "dünya jandarması" ilan etmiş ülke olmadan alınacağına şahit olunacak. Hem 2022 hem de bu seneki forum, Rusya’nın izole edilemediğini kanıtlıyor Batı basını yaklaşan devasa organizasyon hakkında çok temkinli konuşmayı tercih ediyor. Eski Kıta’nın ve ABD’nin medya ve basınında bu konuda bilerek ve kasten bir şeyler gözden kaçırılıyorsa, bu sadece ve sadece Rusya'nın "küresel izolasyonu" ile ilintilidir. Ancak gerçekler, herhangi bir izolasyonun hiçbir şekilde söz konusu olmadığını tanıtlıyor. Örneğin 2022'de SPIEF'e tam tamına 133 ülkeden toplam 14.000 misafir geldi. Forum boyunca imzalanan 700 küsur ticaret anlaşmasının toplam marjı 5,7 trilyon Ruble’yi buluyordu. Enteresan olanı ise; geçen yılki forumun büyük Rusya - Ukrayna ihtilafının başlamasından sadece üç ay sonra gerçekleşmiş olmasıydı. St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nun Direktörü Aleksey Valkov, bu yılki iktisadi foruma ilişkin öngörüsüne dair şunları söylüyor: “Geçtiğimiz seneye nazaran uluslararası iş dünyasından daha da yüksek bir ilgi olacağını ümit ediyoruz.” Avrupa ülkeleri resesyondayken Rusya bu sene reel olarak 1.7 oranında büyüyor SPIEF'in çeyrek asrı doldurmasının (2022) üzerinden bir yıl geçtikten sonra, vaktiyle alınan stratejik kararların meyvelerini verdiği rahatlıkla söylenebilir: Rusya Federal Devlet İstatistik Kurumu’nun (Rosstat) verilerine göre, Rus endüstrisi en katı yaptırımlar altında bile şu anda reel bazda yüzde 1,7 oranında bir büyüme gösterirken, Avrupa ekonomilerinin tamamı ise çoktan resesyona girmiş durumda. Evet, iki gün içinde başlayacak olan St.Petersburg Forumu’nda Batı iş dünyasının çok az temsilcisi olacak çünkü hükümetlerinin Rus düşmanı (Rusofob) politikalarına aykırı hareket etmekten korkuyorlar. Ancak onların yokluğundan doğan “açık”, bu dev buluşmaya “Egemen kalkınma ve gelişim, adil bir dünyanın temelidir. Gelecek nesiller adına güçlerimizi birleştirelim!" şiarı altında katılım sağlayacak olan Çin, Güneydoğu Asya, Orta Doğu ve Latin Amerika'dan gelecek girişimciler tarafından kolaylıkla telafi edilecek gibi gözüküyor. Devletler arasında daha eşit ve adilane ilişkilerin olacağı bir dünyaya doğru SPIEF-23 misafirlerinin ana dikkati kuşkusuz her şeyden önce ve ilk olarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in genel oturumdaki konuşmasına odaklanacak – kendisi tam 16 yıldır her sene foruma katılıp, genel oturumda konuşma yapıyor. Konuşmanın içeriği her zaman olduğu gibi son ana kadar gizli tutuluyor, ancak Rus liderin büyük toplantı salonunda bulunanlara bir kez daha, devletlerarası eşit haklar temelinde bir dünyanın yeniden inşa edilmesi gerektiğini hatırlatacağı pekâlâ tahmin edilebilir. Forumun bir defa daha; yerkürenin, hepimizin umduğu gibi; ülkelerin tek taraflı boğucu yaptırımlara maruz bırakılmadığı, uluslar arası gaz boru hatlarında patlamaların olmadığı, tek para biriminin dayatılmadığı ve de insanlara etnik kimliklerinden dolayı zulmedildiği bir yer olmasına vesile olmasını dileyelim…