Sözün değerini kimin söylediği belirler

Yayın tarihi: 14 Haziran 2020 Pazar 11:25 am - Güncelleme: 14 Haziran 2020 Pazar 8:55 pm

Hülya Coşkun

Nihat Özdemir’in iletişim problemlerine dair köşemde çok yazı yazdım. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlığı görevinin ilk zamanlarında kurduğu cümlelerin sorunlu içerikleri ve davranışlarının kurumsal ilişkileri zedeleyen yapısına dikkat çektim.

Profesyonel yönetici ve kurum iletişimi yönetmiş kişiler, liderlik konumunda olanların konuşma ve davranışlarının yönünü ve geleceğini öngörebiliyor.
Bu öngörü içerisinde futbolun siyasetinde aylar önce dikkat çektiğim iletişim problemleri bu kez Özdemir’i, kendi camiasıyla karşı karşıya getirdi.

Son bir iki aya bakıldığında da TFF Başkanı Nihat Özdemir’in her konuşmasının bir kriz nedeni olduğu görüldü.
Her açıklaması hem kendisine hem de kişi ya da kurumlara sorun yarattı.
Özellikle pandeminin ilk haftalarında, Spor Bakanı, Sağlık Bakanı, Bilim Kurulu’nun açıklamalarıyla çelişen sözleri hala akıllarda.
“Maçları başlatıp pozitif çıkanları ayırır yolumuza devam ederiz” cümlesi bir başka sorunlu ifadeydi.

Sanki pirinçten taş ayıklıyor.

En son krize neden olan konuşması ise Ekonomist dergisinin instagram hesabında katıldığı bir canlı yayın.
Bu kez Fenerbahçe spor kulübünü zan altında bıraktı.

Soru: “Futbolda şike tartışmalarını bitirmek için nasıl bir strateji izleyeceksiniz?”
Cevap: “Bu ülkede dokuz yıldır şike yapılmadı.”

Bu, Fenerbahçe Spor Kulübünün, 2010- 2011 sezonu şampiyonluğunu, o yıllarda şike ve kumpas davasına karşı tüm camianın birlik içerisinde verdiği mücadeleye gölge düşürecek bir açıklamaydı.

Sonuç: Nihat Özdemir, Fenerbahçe başkanı ve camiasından özür dilemediği için kulüpten ihraç edilecektir.

Her açıklama kriz çıkarıyor sorun yaratıyorsa sormak gerek.

Kişisel ve kurumsal iletişimi yöneten danışmanlar başkanı programlara hazırlamıyor mu?
Danışmanlar, hangi programlara hangi mecralarda, ne zaman, nasıl katılması gerektiğini ve vereceği mesajın kararını vermiyor mu?
Sponsorlara, reklam verenlerine ve kamuoyuna karşı sorumluluğu olan bir kurumun başında olan kişinin, kişisel tavır ve tutum içerisinde olmasının, başlı başına sorun yaratacağı uyarısı yapılmıyor mu?

Yoksa danışmanları, iletişim teknikleri ve stratejileri açısından onu programlara hazırlamak istiyor da Nihat bey “bu yaştan sonra nerede, ne zaman, nasıl, kiminle konuşacağımı siz mi bana öğreteceksiniz” diyor?

Bunu söylüyorsa, kendisi; tam da bu cümleleri kuranların başlarına neler gelebileceğine dair gerçek bir model.

Oysa:

İletişim profesyonelleri bilir ki; dil, nötr bir iletişim aracı değildir. Dil ve söz aşırı ölçüde anlamla yüklüdür. Bu nedenle de söz ve dil hakiki anlam taşıyıcılarıdır.

Her ne olursa olsun herhangi bir şeye veya herhangi bir amaca ve bütün amaçlara hizmet eden sözün değeri vardır. Bir çok kitleyi temsil eden bir görevde sözün anlamını tartarak konuşmak bunca yılın tecrübesinin de aktarımı olmalıdır.

Burada anlam, iletişim ve liderlik önemli üç noktadır.
TFF’nin iletişiminin amacı ve sonucu çözüm olmalıdır.
Ancak yaşanan iletişimsizliğin amacı da çözüm gibi dursa da, bu tarz iletişimin sonucu kavga ve sorun oluyor.
….

Yarattığı sorunlu ve çatışma ortamları nedeniyle sözünün değeri düşen Nihat Özdemir eğer istifa etmeyecekse, o zaman güven ortamının yaratmasını sağlayacak profesyonel iletişimcileri dinlemeli.