Sözcük taburları

Sahipsiz Tarla
Emperyalistlerin onayıyla kuruldu. Adına Suriye dendi. Şimdi Suriye’de savaş var. Sahipsiz bir tarla Suriye. Sekiz örgüt toprak savaşı yapıyor. Suriye 185 km kare... Örgüt başına 23 km kare düşüyor. Ben savaşanları düşünmüyorum. Bölge halkını düşünüyorum... Orman yangınlarında yanıp kavrulan kamlumbağaları,,, böcekleri... kuşları düşünürüm....savaşta da halkı.... 1940’larda savaşın sokıntılarını yaşayan bir ailenin çocuğuyum. Eski nüfus kağıdımda ekmek mührü vardı. Türkiye savaşa girmedi ama savaş sıkıntılarını yaşadı. Bunları savaşı duydukta sevinip gözleri parlayanlar için söylüyorum. Hiç sevinmeyin. Savaş, sevinilecek bir olay değildir.

“Önce Ekmekler Bozuldu”
Oktay Akbal Öce Ekmekler Bozuldu, sonra herşey... Çünkü yeryüzünde savaş vardı. İnsanlar sebebini bilmeden, düşünmeden ölüyor, öldürülüyorlardı..”(1)
Oktay Akbal, daha sonra şöyle yazar, “Hepimizi kötü düşünceler çirkin duygular kapladı. Barış günlerinin insanları yok artık. Nice tanıdığıminsanların şimdi hepsi bana yabancı geliyor. İyileri kötü, cömertleri hasis duygumarı katı yüreklii oldular. Ah, o ekmeğin bozulması, insanların mayası muhakkak ki ekmektir.”(2)

“1986 yılında Haollanda’da Van der Zer adında bir delikanlı Ulusal Muhafız Birliği’ne çağrılmıştı. Komutanın çağrısına Va der Zer şu mektuopla yanıtladı: Öldürmeyeceksin.

Bay Hermann Siedeiers,

Middlebirg Ulusal Muhafız Birliği Komutanı,

Süyon bay,

Geçen hafta resmi bir yazı aldım, bu yazıda, yasalara  uygun olarak muhafız birliğine katılmam için belediye binasına gelmem emrediliyordu. Sizin de fakettiğiniz gibi çağrıya uymadım ve bu mektupla Size, komisyonun  karşısına çıkmayacağımı açıkça ve dosdoğru söylemek amacını güdüyorum. Böylece ağır bir sorumluluk  altına girdiğimi ve beni cezalandırabileceğinizi ve bu hakkınızı kullanmaktan geri kalmayacağınızı çok iyi biliyorum. Ulusal Muhafız Birliği’nde hizmet etmeyi reddediyorum. Sizden ricam bana ne üniforma ne de silah gönderin, çünkü onları kullanmaya hiç niyetim yok.

Lev Tolstoy, “kanımca bu mektup çok anlamlı ve önemlidir” dedikten sonra şöyle yazdı. “Biz savaşın akıldışılığını ve ahlakdışılığını uzun zamandır beri söylüyor ve de herkese Van der Zer gibi davranmasını öğütlüyoruz işte o zaman bugünkü mevcut biçimiyle savaş oradan geriye sadece bir anı kalacaktır. O günler uzak değildir.Yasnaya Polyana 1893(3)

Savaşın Ekonomi- Politiği
Jean Blot, söylenen yüce ilkeler dışında savaşın ası nedeni araştırır, bakın neler söyler, “Bütün çabalarıma rağmen Birinci Dünya Savaşına neden olan ve savaşta etkin rol oynayan Wilhelm II Almanya’sının ne tür bir çıkar sağlamak isteyebileceği sorusuna yanıt bulamadım. Bununla birlikte Alman domuzuyla Sırp domuzu rekabetinin rol oynadığını söyleyenler sw var. Bir domuz uğruna veya çok daha domuz satmak için kimsenin ölümü göze alacağını sanmıyorum. Haksız yere horlanan bu hayvanın yerine altın, petrol yol veya bir ırmak koyabiliriz, ama hiç kuşkusuz sorunun utanç verici niteliğini değiştirmiş olmayız. Yani çıkarı gizlemek, yaşamsal bir gereksinim olarakgösterip, insanların onu savunmak ve elde etmek amacıyla herhangi bir şeyi göze alabilecekleri biçimde sunmak için sözcükleri başarılı bir biçimde maskeleyip gerçekliği, heyecan, tutku ve hayranlığa dönüştürmek gerekir.

Sözcük Taburları

 Başlayacak olan her savaşa sözcük taburları öncülük eder. Çatışmanın temelinde yatan çıkar ilişkilerini çözmek yazarların üstesinden gelebileceği iş değildir. Ama savaşa öncülük eden, onu maskeleyen allayıp pullayan sözcük taburları denetimimiz altındadır, burada sorumluluğumuz birincildir.”(4)

Savaş dendikte sözcük taburları devinime geçer, savaşın sözde nedeni allanıp pullanır...

Anlatabildin mi.

  • Oktay Akbal, Önce Ekmekler Bozuldu, E Yayınları, İstanbul 1970
  • Age.
  • Lev Tolstoy, Savaşa Karşı Yazılar, der. Oğuz Özügül, Pencere Yayınları
  • Jean Blot, Düşman Sözcükler, Görüş Dergisi,