Sözcü yazarı Toker: Türkiye’deki yaygın haber ajansları ile gazeteler yer vermedi; işkenceyi olağan mı karşılayacağız?

Yayın tarihi: 23 Eylül 2020 Çarşamba 9:09 am - Güncelleme: 23 Eylül 2020 Çarşamba 9:09 am

Sözcü yazarı Çiğdem Toker, Van’ın Çatak ilçesinde gözaltına alınan ve helikopterden atıldığı iddia edilen iki vatandaşı, Türkiye’deki yaygın büro ve muhabir ağları bulunan haber ajansları ile gazetelerin yer vermediğini hatırlatarak, “İşkenceyi olağan mı karşılayacağız?” diye sordu.

Sözcü yazarı Çiğdem Toker, Van’ın Çatak ilçesinde gözaltına alınan ve helikopterden atıldığı iddia edilen iki vatandaşla ilgili ‘İşkenceyi olağan mı karşılayacağız?’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Toker, ‘helikopterden atılma’nın vahim bir iddia olduğunu ve o nedenle iki gün boyunca haberlerde iddia olarak döndüğünü hatırlatarak, “İddiaları teyit eder nitelikteki resmi belgeyi, bu vahim haberi ilk duyurmuş olan Mezopotamya Ajansı (MA) yayımladı. Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, beyin cerrahi servisindeki Osman Şiban için düzenlenen Hasta Epikriz Raporu’nda ‘Hasta olay günü acil uzmanınca helikopterden düşme sonrası yaralanma sonrası acile getirildiği belirtilerek yerinde konsültasyon istenmiştir’ deniliyordu” ifadesini kullandı.

Toker, Türkiye’nin 1987’de imzaladığı, “İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme” ile Türk Ceza Kanunu’nun işkence yapan kamu görevlileri hakkında 3 ile 12 yıl arasında hapis cezası yaptırım öngören maddeyi hatırlatarak, şunları yazdı:

“HELİKOPTERDEN DÜŞME” RAPORA GİRDİ

“İddiaya göre 8 çocuk babası Osman Şiban ile 7 çocuk babası Servet Turgut işkence görmüş, hastaneye kaldırılmadan önce de yine iddiaya göre “helikopterden atılmıştı.”

“Helikopterden atılma” öyle vahim bir iddiaydı ki, habercilik kuralları açısından somut delil olmadan kesinmiş gibi yansıtılmaması zorunluydu. O nedenle iki gün boyunca “helikopterden atılma”, haberlerde iddia olarak döndü.

İddiaları teyit eder nitelikteki resmi belgeyi, bu vahim haberi ilk duyurmuş olan Mezopotamya Ajansı (MA) yayımladı. Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, beyin cerrahi servisindeki Osman Şiban için düzenlenen Hasta Epikriz Raporu’nda “Hasta olay günü acil uzmanınca helikopterden düşme sonrası yaralanma sonrası acile getirildiği belirtilerek yerinde konsültasyon istenmiştir” deniliyordu.

Osman Şiban’ın kardeşi Cengiz Şiban, MA muhabiri Cemil Uğur’a kardeşinin Mersin’de esnaf olduğunu, daha önce yetkililerden aldıkları izin üzerine mahallelerine dönüş yaptıklarını belirterek, “Köye gideceğimizi söyledik. Onlar da hiçbir sıkıntı olmadığını ve köye dönüşlerin ‘serbest’ olduğunu söylediler. Her yıl mayıs ayında köye gelip 5-6 ay kalıyoruz. Bu sürede tarlalarımızı ekiyoruz. Kışa yakın Mersin’e gidiyoruz” diyor.

VAN VALİLİĞİ AÇIKLAMASI

Van Valiliği’nin günler sonra önceki akşam yaptığı açıklama özetle şöyle:

“Teröristin etkisiz hale getirildiği yerde gözetleme yapan ve şüpheli hareketler sergileyen S.T. isimli şahsın, ‘dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı esnada kayalık alanda düştüğü ve yaralandığı gözlemlenmiş, şahıs, mukavemet göstermesine rağmen yakalanıp usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır. Bölgede bölücü terör örgütü mensuplarına yardım, yataklık ettiği değerlendirilen O.Ş. isimli şahıs da aynı bölgede mukavemet göstermesine rağmen usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır.”

‘MUHAFAZA’YSA YÜKSEKTEN DÜŞME NE?

Valilik yazısındaki, bölücü terör örgütü mensuplarına yardım yataklık ettiği değerlendirilen iki kişi için “usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır” ifadesiyle, hastane kayıtlarına yansıyan “helikopterden düşme” ifadesi arasında herhangi bir benzerlik bulunmuyor.

Olayla ilgili son gelişme: Osman Şiban, iki gün önce taburcu edildiği evinden dün sabah güvenlik güçlerince alınarak askeri hastaneye götürüldü. Dosyada gizlilik kararı olduğu için sağlıklı bilgi alınamıyor.

Konu, hem suç duyurusuyla yargıya hem de milletvekilleri tarafından TBMM gündemine taşındı.”