HDP: Soylu’nun istifası yönetememe krizinin kanıtı

Yayın tarihi: 13 Nisan 2020 Pazartesi 3:56 pm - Güncelleme: 13 Nisan 2020 Pazartesi 4:25 pm

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifası ve sonrasında yaşanan süreci, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile karşılıklı birbirlerini aklama olarak değerlendirdi.

İçişleri Bakanı Soylu’nun istifasının kabul edilmemesini “aklama” olarak değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Türkiye’yi yönetemediklerini, iç çatışmaları ve iç çelişkilerinin git gide arttığını ortaya koymuştur” dedi. Beştaş, iktidarın cezaevlerinden 90 bin kişiyi çıkarma telaşındayken, 200 bin insanın hayatının ise büyük bir tehlikeye atıldığını söyledi.

HDP’li vekiller Meclis’te görüşülmekte olan İnfaz Yasa Teklifi’ne ve gündemdeki gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Meclis bahçesinde yapılan açıklamaya katılan HDP’li vekiller, ellerinde “İnfazda Eşitlik Adalet” dövizleri ile tutuklu siyasetçilerin fotoğraflarını taşıdı.

Beştaş, sözlerine korona virüsüsalgını nedeniyle yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dileyerek başladı. “Önlemler yetersiz, sokağa çıkma yasağı gibi önlemler de zamansız, plansız ve yöntemsiz olduğu için milyonlarca insanın virüsü kapmasında neden olmuştur” diyen HDP Grup Başkanvekili Beştaş, Soylu’nun istifasının yönetememe krizinin kanıtı olduğunu vurguladı.

Beştaş, şöyle konuştu:

‘SOYLU KENDİSİYLE ÇELİŞEN BİR BEYAN İÇERİSİNDE’

“Bütün insanların hayatını sokağa çıkma yasağı ile tehlikeye atan bir İçişleri Bakanı’yla karşı karşıyayız. İstifa etmeden önce sokağa çıkma yasağının Cumhurbaşkanı ile aldığını ve onunla birlikte kararı aldığını söylemişti. Dün ise bunun kendi sorumluluğunda olduğunu söyledi. Kendisiyle açıkça çelişen bir beyan içerisinde olduğunu söyleyebiliriz. Ne yaptı; kendisi Cumhurbaşkanını temize çekmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı da İçişleri Bakanını temize çekmeye çalışıyor, karşılıklı birbirini aklama yönetimine dönüşmüştür. Bütün bunlar onların krizi ve Türkiye’yi yönetemediklerini, iç çatışmaları ve iç çelişkilerinin git gide arttığını ortaya koymuştur.”

‘İNFAZ YASASI KORONA İÇİN GETİRİLMEDİ’

İnfaz düzenlemesine değinerek, görüşmelerin yedinci gününde devam ettiğini hatırlatan Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu infaz yasası Kovid -19 ile hazırlanmadı. İktidarın küçük ortağının iki yıldır hazırlık yaptığını biliyoruz. Zaten Genel Kurul’da da bunu iktidar partisi yetkilileri itiraf ettiler. Dediler ki bizim paketimiz 6 aydır hazır. Bu 6 ay değil, yıllardır hazır olan bir paket ve anlaşmanın bir parçasıdır. Her koşullarda, her zeminde, her ölüm tehlikesinde kendi önceliklerini ortaya koyduğu için Kovid-19 ile birlikte normal zamanlarda kabul edilemeyecek bir teklifi Meclis gündemine bomba gibi getirmişlerdir. 70 maddeden söz ediyoruz. Bunu kamuoyuna açıkladıklarında, bunu korana salgını nedeniyle olduğunu iddia ettiler. 70 maddede sadece tek bir madde var. O da 13’üncü madde, bu kadar can pazarı yaşanırken, her gün 100’e yakın ölüm yaşanırken, dünya korona ile mücadele ederken, AKP ve MHP’nin derdi 70 maddelerini geçirmek. Peki, bu 70 madde ne içeriyor? Esaslı değişiklikler içeriyor. Kalıcı değişiklikler içeriyor.”

‘CEZAEVLERİNDEN CENAZELER ÇIKTI’

Taleplerinin hiçbirinin kabul edilmediğini aktaran Beştaş, HDP’nin cezaevindeki diğer tutukluların bırakılmasını engellediği safsatasının yayıldığını söyledi. Beştaş, şöyle devam etti:

“Hayır biz içeridekilerin tahliyesini istiyoruz, serbest bırakılmasını istiyoruz ve onların ‘yaşam hakkı’ her şeyin üstündedir, diyoruz. Bunu bu vesile ile sizinle de paylaşmak istiyorum. Bu pakette ne oluyor? Bir yandan içeride tutulan 90 bin insanı çıkarmak telaşındalarken, diğer yandan da aslında 200 bin insanın hayatını büyük bir şekilde tehlikeye atıyorlar ve herkesten de bu ölüme giden süreci izlemelerini bekliyorlar. Hayır, bunu izlemeyeceğiz. Çünkü şu ana kadar iki tane kesin olmak üzere başka iddialar da var cezaevlerinden cenazeler çıktı, hastalar var, yaşlılar, engelliler var, çocuklu kadınlar, çocuklar var. Burada ciddi bir ayrım ve fırsatçılıkla onlar ölüme terk ediliyor. Tutuklularla ilgili hiçbir düzenleme yok pakette. Hükümlülerle ilgili var ve hükümlüler ayrımcı bir politikaya tabi tutuluyor. Gebe kadının çocuğunu düşürtme fiili sanığı, şüphelisi serbest bırakılıyor ama Facebook’da paylaşım yapan içeride kalmaya devam ediyor. Yaralama sonucu ölümüne neden olsan bile yine serbest kalıyor bu düzenlemeyle ama söz söyleyenler içeride kalmaya devam ediyor.” (MA)