Süleyman Soylu’dan skandal çarpıtma: Ezan yalanını Maraş Katliamı’na bağladı

Yayın tarihi: 14 Mart 2019 Perşembe 1:27 pm - Güncelleme: 14 Mart 2019 Perşembe 1:28 pm

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Taksim’de toplanan  kadınların ezanı ıslıkladılar yalanını Kahramanmaraş Katliamı’na bağladı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü, bu yıl Taksim’de biber gazlı ve plastik mermili polis saldırısıyla engellendi. Saldırıdan bir gün sonra ise ortaya Kabataş yalanına benzer bir yalan atıldı. Yeni Şafak Muhabiri Burak Doğan, polisin engelini protesto eden kadınları ezanı protesto ediyormuş gibi gösteren bir paylaşım yaptı. Paylaşım sonrası Taksim Mis Sokak’ta toplanan sarıklı ve cübbeli gerici bir grup etrafa tehditler savurarak yürüyüş yaptı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HaberTürk Gündem’de Veyis Ateş’in ezan ıslıkladılar yalanı hakkında konuştu. Soylu, “Maalesef bu çirkin olay meydana geldi. Beni ürkütür bu olaylar. Siz Kahramanmaraş olayının nasıl çıktığını biliyor musunuz? Ben Kahramanmaraş olaylarının, Çorum olaylarının nasıl çıktığını iyi okudum. Türkiye’de en kötü mesele, esas itibarıyla bizi korkutacak mesele, bizim fay hatlarımız üzerinden meselelerin tetiklenmesidir. Allah muhafaza iki tarafın birbirine tahrikiyle meydana gelebilecek bir iş olursa bu güvenlik sorunu olarak bizi ciddi bir şekilde uğraştırır.” ifadelerini kullandı. Soylu kullandığı kelimeler ile Ezan yalanını savunurken Kahramanmaraş Katliamına bağlaması tepkilere sebep oldu.  Kahramanmaraş Katliamı öncesi Bağlarbaşı camii imamı Mustafa Yıldız’ın cuma vaazında verdiği öğütler (Oruç tutmak namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır; bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP’li Sünni imansızları temizleyeceğiz.) ve 19 Aralık gecesi saat 21:00’de bir Ülkücünün, Çiçek sinemasına yerleştirdiği tahrip gücü düşük bir bomba Alevilere yönelik bir katliama dönüşmüştü.

Peki Ezan provokasyonu nasıl meydana geldi? Soylu’nun ifade ettiği gibi “Allah muhafaza iki tarafın birbirine tahrikiyle meydana gelebilecek bir iş olursa bu güvenlik sorunu olarak bizi ciddi bir şekilde uğraştırır.”  Kahramanmaraş katliamında iki taraflı bir tahrik mi vardı?

Ahmet Hakan’dan Süleyman Soylu’ya ‘Mansur Yavaş’ çıkışı

EZAN PROVOKASYONUNU YANDAŞ MEDYA HAZIRLADI

Eylemdeki kadınların ezanı protesto ettiği çarpıtmasını ortaya Yeni Şafak attı. Muhabir Burak Doğan’ın 9 Mart’ta Twitter hesabından “Dün akşam Taksim’de ‘ezan’ okunduğu sırada akıllarınca protesto etmeye kalkan alçaklar” mesajıyla paylaştığı videoda kadınların ezan okunurken “Yürüyen kadınlar engellenemez” sloganı attığı duyuluyor. Doğan’ın bu paylaşımının ardından sosyal medyada iktidara yakınlığıyla bilinen medya organları harekete geçti ve manipülatif haberler peş peşe geldi.

Yeni Şafak: “Taksim’de rezalet görüntüler: Sözde kadın hakları savunucularının ezan okunduğu sırada hazımsızlıkları tuttu. Savunduklarını iddia ettikleri birlikte yaşama kültürlerini ezanı ıslıklarla protesto ederek gösterdiler.
Yeni Akit: “Ezan okurken köpekler neden ulur?” ve “Bu, ezan okunurken ikinci ulumaları!..”
A Haber: “Taksim’de Ezana büyük saygısızlık!”
Sabah: “İstiklal Caddesi’nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen yürüyüşe katılan bir grup kadın, ezanın okunmasıyla ıslık çalmaya başladı. Kameralara yansıyan o anlar, sosyal medyada tepki topladı.#EzanBayrakDüşmanları”
Star Gazetesi: “Taksim’de yürüyen marjinal gruplar, ıslık ve düdük çalarak Ezan sesini bastırmaya çalıştı”-Güneş Gazetesi: “Taksim’de #Ezan-ı Muhammedî’ye saldıran bir avuç sapkın kadına ithafen… Tarihe gömülmek istense bile sığmayacak, Namusunu çiğnetmeyecek Asım’ın nesli burada mı?”

CÜBBELİ VE SARIKLI BİR GÜRUH TAKSİM’DE “EZANA KIRILAN ELLER KIRILSIN” SLOGANIYLA YÜRÜDÜ

Erdoğan’ın açıklamalarının ardından dün (10 Mart) akşam İstiklal Caddesi’nde bulunan Mis Sokak’ta cübbeli ve sarıklı bir güruh “Ezana uzanan eller kırılsın” sloganıyla barların bulunduğu yerde yürüyüş düzenledi. Grup ellerinde Türk bayrakları da taşıdı.

ÖMER ÇELİK: O YÜRÜYÜŞTE EZAN PROTESTOSU YAPILMIŞTIR

AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise “O yürüyüşte ezan protestosu yapılmıştır. Belli bir grubun bu protestoyu gerçekleştirdiği de ortadadır” dedi. Çelik açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ezanın Türkiye’de ideolojik olarak kullanıldığına ilişkin açıklamalar, bu yürüyüşe katılanların çoğu tarafından da dile getiriliyor. Ezanla hesaplaşma içerisinde olduklarına dahil hâlâ bu açıklamalara devam ediyorlar. Analiz ederseniz karşınıza böyle geliyor.”

Çelik bu çarpıtma üzerinden yükselen tepkilere ilişkin de “Tabii ki vatandaşımız bu konuda hassasiyet gösteriyor. İslami bir hassasiyettir. Bu tepkiler normal. Dükkanların basılması, bir takım insanlara şiddet tavsiyesine tabii ki de olumlu bakmayız. İnsanların tehdit edilmesi gibi bir şey yok. Tam tersine, incelemeleri yaparsanız ‘İslamı da, ezanı da protesto ediyorum’ diyenler vardır” dedi.

maraş katliamı

KAHRAMANMARAŞ KATLİAMI NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Süleyman Soylu’nun ifade ettiği gibi iki taraflı bir tahrik mi var?

19 Aralık gecesi saat 21:00’de bir Ülkücünün, Çiçek sinemasına yerleştirdiği tahrip gücü düşük bir bomba; katliama giden olaylar zincirinin ilk adımını oluşturdu. Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup faşist militan “Kanımız Aksa da Zafer İslam’ın” ve “Müslüman Türkiye” sloganlarıyla seyirci kitlesini “coşturarak” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il binasına saldırttılar. Bombanın patlamasından hemen sonra, Ülkücü Gençlik Derneği (ÜGD) Kahramanmaraş şube başkanı Mehmet Leblebici ve 2. Başkan Mustafa Kanlıdere’nin talimatlarıyla bombayı attığı iddia edilen Ökkeş Kenger Ankara’ya ÜGD’ye telefon ederek “yardım” talebinde bulundu.

BİR ALEVİ ÖLDÜREN BEŞ KEZ HACCA GİDER

Ertesi gün Alevilerin oturduğu bir kıraathane bombalandı; 21 Aralık’ta iki Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (Töb-Der) üyesi bir öğretmen öldürüldü. 22 Aralık günü, bu iki öğretmenin cenazesini taşıyan kalabalığa, faşistlerin “komünistlerin, Alevilerin cenaze namazı kılınmaz” diyerek tahrik ettikleri kalabalık saldırdı. Bağlarbaşı camii imamı Mustafa Yıldız cuma vaazında şu “öğütleri” vermişti:

“Oruç tutmak namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır; bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP’li Sünni imansızları temizleyeceğiz.”
Kalabalık dağılıp cenazeler ortada kalırken; güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaşmayan saldırgan kitle kent çarşısına yürüyerek Alevilere ve CHP’lilere ait işyerlerini tahrip etti. Çatışmalarda 3 insan öldürüldü.

22 Aralık gecesi faşistler Sünni mahallelerinde “ertesi gün solcu Alevilerin silahlı saldırı yapacağını” anlatarak, bu kitlesel biçimde silahlanılmasını sağladılar. 23 Aralık’ta Kahramanmaraş’taki olaylar karşılıklı çatışma boyutunu tamamen yitirerek, bütün solculara ve Alevilere dönük bir kıyama dönüştü.

24 Aralık’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağına, yalnızca, kendi can güvenliklerini bile sağlayamayan güvenlik kuvvetleri uydular. Günden güne tırmanan gerginliğe ve valiliğin 21 Aralık’tan beri yinelediği taleplerine rağmen kente askeri güç gönderilmemişti. Saldırıların polis kuvvetlerine yönelmesi üzerine, “polis-halk çatışmasını önleme” gerekçesiyle 23 Aralık sabahı kentteki bütün polisler de görev dışı bırakıldı. Bu koşullarda 24 Aralık günü, faşistlerin çevre köy ve ilçelerden getirdiği silâhlı grupların takviyesiyle, kıyam insanlık dışı boyutlar kazandı.

maraş katliamı

RESMİ RAKAMLARA GÖRE  111 KİŞİ ÖLDÜ

“Komünistleri bırakmayın, Allah yoluna kesin, Sütçü İmam aşkına vurun”, “Bugün cihad günüdür, bir Alevi öldüren cennete gider”, “Alevileri öldürelim, memleketten temizleyelim”, “Alevileri öldürün, şahit kalmasın” diye bağıran faşist ajitatörlerin sürüklediği kalabalıklar Alevilerin yaşadığı Yörükselim, Yenimahalle, Serintepe, Mağaralı, Karamaraş mahallelerine saldırdılar. Bu mahalleler taranıp, bombalanıp, kundaklandıktan sonra muhasara altına alındı. Ölülerin taşınması, yaralıların hastanelere götürülmesi engellendi, hastaneler kuşatıldı; insanlar kadın, çocuk, hamile, yaşlı, hasta, yaralı ayrımı yapılmadan öldürüldü. Faşistlerin “Aleviler dinsiz ve sünnetsizdir” provokasyonuyla gözleri kararan saldırganlar, insanların pantolonlarını indirip sünnetli olup olmadıklarına baktılar. Alevi mahallelerinin yanı sıra, Sünni mahallelerinde de önceden işaretlenmiş Alevi evlerine baskınlar yapıldı.

Kıyımda saldırılanlara haykırılan sözler, faşist hareketin seferber ettiği kitleleri “gerçek” iktidarın bu hareketi desteklediğine inandırdığını gösteriyordu: “Hükümetiniz gelsin sizi kurtarsın”, “Bizim liderimiz içimizde, sizinki nerede, Ecevit gelsin sizi kurtarsın”, “Türkeş burada, Ecevit nerede”, “Git Karaoğlanınızı çağır gelsin, size yardım etsin, bizim Türkeş’imiz yanımızda”, “Vali, İçişleri bakanı Maraş’ı terketsin”. Maraş Katliamı Maraş Katliamı Maraş Katliamı Maraş Katliamı Maraş Katliamı

Ancak 25 Aralık akşamı tamamen yatışan saldırılarda, resmen saptanabilen ölü sayısı 111’di. Yüzlerce kişi yaralanmış, aralarında CHP, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Töb-Der, Polis Memurları Dayanışma Derneği (Pol-Der) binalarının ve Sağlık Müdürlüğü’nün bulunduğu 210 ev ve 70 işyeri yakılıp yıkılmıştı. Katliamın ardından, binlerce Alevi Kahramanmaraş’ı kaçarcasına terk etti. CHP milletvekili Oğuz Söğütlü Kahramanmaraş’ta yaşananların açık soykırımdan başka bir şey olmadığını, Alevi nüfusun yüzde 80’inin kenti terk ettiğini söyledi.

Milliyetçi Cephe (MC) partileri, olayların “büyümesini” ülkede ve Kahramanmaraş’ta sıkıyönetim ilanında gecikilmesine bağlayarak CHP iktidarını suçladılar. Faşist hareket, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün Ocak 1979’da Kahramanmaraş milletvekili ve senatörleriyle yaptığı özel toplantıda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekili Mehmet Yusuf Özbaş’ın sözlerinde yansıdığı gibi, olayların “1971 öncesinde Elbistan’da Nurhak dağlarında başlayan olayların devamı olduğunu” savunmakta; Ecevit hükümetinin “tahrikçi” olduğunu, hükümet değişmedikçe tahriklerin devam edeceğini söyleyerek böylesi olayların da süreceğini ima etmekteydi. Maraş Katliamı Maraş Katliamı Maraş Katliamı Maraş Katliamı Maraş Katliamı