CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin TBMM Grup Toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel konuşmasında iş cinayetlerine, gazeteci Özlem Gürses’in gözaltına alınmasına da değindi. Özel, Suriye’deki son gelişmelere ilişkin ise “Biz ne Esad'ı güzelledik, ne de Esed dedik. Sisi'ye katil diyordu şimdi kardeşim diyor, Suudi Arabistan ile aynı şekilde. Biz Esad'a hep Esad dedik, el ele tutuşup tatile çıkmadık Erdoğan tatil yaparken de Esat tek adamdı, ona küfür ederken de, 'gel görüşelim' derken de Esad diktatördü” dedi.
Erdoğan'ın "Suriye'deki gelişmeleri doğru okuduk" sözlerine cevap veren Özgür Özel "Ankara HTŞ'nin Halep'i aldığı gün Esad'a destek verdiği Suriye Milli Ordusu ile uzlaşma çağrısı yapıp HTŞ'yi değil Suriye Milli Ordusu meşru muhalefet olarak görüyor. Erdoğan'ın imzasıyla terörist ilan edilen HTŞ ertesi gün 6 Aralık Sabahı Hama'ya giriyor ve Şam'a doğru yürüyor. Erdoğan Cuma namazı çıkışı şunu söylüyor. " Terör örgütleriyle birlikte direniş devam ederken bizim de Esed'e çağrımız olmuştu, ne yazık ki Esed'den bu işe olumlu bir yanıt alamadık" Şu andan itibaren İdlib'den sonra ama Humus muhaliflerin elinde bütünüyle devam eden bu sıkıntılı yürüyüşler arzu ettiğimiz gibi değil." Dönmüş efendim biz doğru okuduk CHP doğru okuyamadı. "
Özgür Özel'in açıklamalarının satır başları şu şekilde:
Her gün milyonlarca işi görevine gidiyor. Kimi son derece riskli bir yerde çalışıyor. Onların hepsinin güvenebileceği tek merci var devletin iş güvenliği konusunda yapacağı denetimler. Çok az gelişmekte olan ülkelerde böyle kazalar böyle patlamalar olmuyor. Kimsenin evladı sabah öpüp işe yolladığı annesinin biraz sonra iş arkadaşlarıyla havaya uçmayı hak etmiyor kimse. Böyle acılar yaşanır ve yaşanmaya devam edecek.
22 yıldı ülkeyi yönetiyorsunuz, sendikalar iş güvenliği diyor. Kurduğunuz sistemde patronunun maaşını ödediği iş güvenliği uzmanı olmaz. Havuza ödensin maaşlar aynı maaşlar havuzdan ödensin ama iş güvenliği uzmanı ile patron arasındaki bağ ortadan kalksın. Çok farklı önemler öneriliyor ama dinlenmiyor. Sonra Türkiye'nin bşr başka coğrafyasında bir patlamayla üzülüyoruz, taziye mesajları yayınlıyoruz sonra dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz.
2 yılda 34 bin kişi iş kazlarında hayatını kaybetmiş. Rakamlar bir araya geldiğinde o kadar ürpertici ki. Soma faciası unutursak yüreğimiz kurusun. AKP iktidarında 113 Soma faciası olmuş. 301'i birden öldüğünde konunun üzerine eğiliyoruz. Bir ay boyunca TV'ler canlı yayında duruşmanın son günü ölenler suçlu neredeyse, unutuluyor gidiyor.
İLİÇ FACİASI
İliç faciasında 9 işçimiz yaşamını yitirdi onlardan birisi de Uğur Yıldız, Maden ocağında siyanürlü toprak kaydı o kadar siyanür doğaya karıştı. Bu konuyla ilgili CHP madencilik politikaları yönünden en doğru yerinden takip ediyor.
Mahkeme o günlerde bir bilirkişi görevlendirdi. Bilirkişi dedi ki kapasite artışına izin verenler sorumlu. Bakmışlar en büyük imza Murat Kurum'a ait, bakan oldu tekrar. Mahkemede rapora bakıyor sorumluları belirlemişsiniz sorumluluklarının yüzdelerini de belirtin. Yeni bir bilirkişi görevlendiriliyor ve kapasite artırımına imza verenleri sorumlu görmüyor. O ayarlanmış yeni rapor geliyor. Mahkeme heyeti iki farklı rapor var üçüncü bir bilirkişi onu da kabul etmiyorlar. Uğur Yıldız'ın annesi itiraz etmek için bu Meclis'e gelmiş. Evladının sesini de biz duyuracağız
EMİNE ERDOĞAN'A BURAK OĞRAŞ ÇAĞRISI
14 yıl önce staj yaptığı otelde ölü bulunan Burak Oğraş'ın babası Murat Oğraş da CHP grup toplantısına katıldı. Konuya ilişkin olarak konuşan Özel, "O dönem babası iki kişinin taziyeye gelip para teklif ettiğini söylüyor. Ve baba reddediyor. 'Benim oğlumun cesedi satılık değil' diyor. Otelin sahibi Fettah Tamince. Bu babayı 3 yıl önce sembol inşaata çağırıyor Fettah Tamince ve diyor ki 'Uğraşma, her iş mahkemede çözülmez.' Yine para teklif ediyorlar. baba 'Benim acım, yasım satılık değil. ben adalete susadım' diyor. o Fettah Tamince şu an Erdoğan'ın uçağında. Avukat arkadaşımız davayı yakından takip edecek dedik. Nihayet bu yaşananlardan sonra şimdilik iki tane soruşturmaya yer yok denen iki kişi için yakalama kararı çıktı. Para teklif eden. o günlerde FETÖ'nün sermayederi olduğu bilinen Fettah Tamince er ya da geç çıkıp yaptıklarının hesabını verecek. 16 yaşında bir çocuğu öldüreceksiniz sonra da bu işin üstünü örteceksiniz. Asayiş müdürü FETÖ'den içeride. Savcı oradan oraya düşmesi mümkün değil. intihar etti deyip FETÖ'cü imzalarla kapatmışlar. Emine hanım, erdoğan'a eve gelince sorun. bu adamın otelinde ölmüş, bu işi böyle kapatmışlar. Bir anne olarak Burak'ın annesinin yerine kendisini koyarak Sayın Erdoğan ve Adalet Bakanı'ndan bir sorun, öğrenin. Murat bey burada çağırsınlar yarım saat içinde gelsin. Burak'ın kardeşleri biziz" dedi.
SURİYELİLERİN GERİ DÖNMESİ TEPKİSİ
Haftasonu Sosyalist Enternasyonal'in toplantısına katıldı. Filistin'in Kıbrıs'ın ve Türkiye'nin uluslararası alanda uğradığı haksızlıkları dile getirdik. Filistin konusuna çok ciddi zaman ayırdık. Ayrıca Suriye konusunda da Suriye'nin toprak bütünlüğünü önceleyen konuları dile getirdi. Ve 76 ülkenin temsilcilerine Türkiye'nin sığınmacı yükü karşsında yalnız bırakılmaması gerektiğini söyledik. Yaptığımız tüm temaslar Avrupa'nın ve Dünya'nın maddi kaynakları harekete geçirmekte hiçbir sıkıntılarının olmadığını ancak Erdoğan ile yaptıkları elverişli anlaşmaları terk etmek istemedikleri açıkça görülüyor.
Erdoğan'a sesleniyoruz, Suriye'nin hızlı şekilde hem askeri hem siyasi istikrara kavuşması ve orayı dünyadan bulunacak kaynaklarla hızla yaşanılabilir bir hale gelmesi ve Türkiye'de tüm sığınmacıların ülkelerine dönecek şekilde doğru planın uygulanması gerekiyor. Erdoğan'ın kalanlar başımın üstünde yaklaşımını reddediyorum. O kalanlar senin başının üstünde değil Türkiye'deki insanların aşının ve işinin üstünde oturuyor.
Bir de bunu dini yaklaşıma alet ederek Peygamber efendimize sahip çıkılmasını söyleyerek başka bir planı vatandaşa dini duygularını sömürerek kabule ettirmeye çalışıyor. Öyle olsaydı Bulgaristan'dan Türkiye'ye soydaşlarımız kaçıp gelirken, onlara kendi soydaşlarımıza evlerimizi açmışken, Erdoğan çıkıp Özal'a şöyle bağırıyordu. 'Ey Özal bizim fakirimiz bize yeter millet yokluktan karısını pazarlayacak duruma gelmiş' diyecek kadar çirkinleşiyordu. Şimdi gelmiş Suriyeli sığınmacılar üzerinden Türkiye'de yeni bir seçmen potansiyeli yapmak için sizi ben vatandaş yaptın oy kullandırtayım yaklaşımıyla Türkiye'ye bunu dayatmaya çalışıyor. Bulgaristan'dan geldiklerinde ne söylediğin ortada şimdi söylediklerinde samimiyet olmadığı ortada.
Sözümüz şudur senin başının üstünde oturanlar bizim aşımızın üzerinde oturamazlar nokta.
AHMET ÖZER'İN TUTUKLULUĞUNA TEPKİ
Geçen hafta Ahmet Özer'i ziyaret ettim. Gezi tutukluları Osman Kavala, Tayfun Kahraman'ı Can Atalay'ı ve Avukat Selçuk Kozağaçlı'yı ziyaret ettim. Diğer kayyım atanan arkdaşlar tutuksuz yargılanırken, Ahmet Özer'e uygulanan düşman hukukunu bir kez daha dile getirmek istiyorum. Özer tüm muhalefet partisi liderlerine üyelerine hem de kayyım atandığı günden bugüne tüm CHP'lilere yürekten teşekkür etti.
Önce hukuksuz gözaltı, sonra yalancı gizli tanık... İkisi de fos çıkınca biliyorsunuz ki orada 'kahraman' bir savcı var. Bizim seyyar giyotin ona baskı yapıyormuş. Savcıya yaz iddianameyi deyince savcı, 'Gel bu delillerle sen yaz iddianameyi' demiş. 1 Ocak 2024 yılından bugüne kadarki tüm telefon kayıtlarını istemişler. Geçmişte suçu olan bazılarını bulup Ahmet Özer bunlarla ilişki halinde deyip üzerine gidiyorlar. İddianameyi yazmayan arkadaş doğru yapıyor. Seyyar giyotin gelsin kendisi yazsın iddianameyi. Soma'dan iki sanık kaldı. Öldürenleri saldılar. Ölenlerin hakkını savunan Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı'yı tutuyorlar.
ÖZLEM GÜRSES'E EV HAPSİ
Özlem Gürses ODTÜ’de ödül alacak. Gidin alın ifade alın götürün ev hapsi yapın. Güçlüyüz, her şeyi yapabiliriz, herkese ayar veririz diyorlar. Bu güç olmuyor. Özlem Gürses’in kurduğu devrik cümleden suç çıkarıp sunmak güç değil."
ASGARİ ÜCRET TEPKİSİ
Biz millet için bütçe istek onlar faizciler için, gelir vergisinden vazgeçmeleri için bütçe istediler. Asgari ücretli emekli tamamının gözü kulağı onları gördü hem de sizin neler dediğinizi gördü. AKP'nin bunca çarpıtmasından sonra seçim yılı asgari ücrete senede üç kere zam sözü veren. Şimdi gelmişler asgari ücrete zam yapmak enflasyonu artırır diyor. 2024 yılında 17 bin 2 lira başladı 17 bin 2 lira bitti, TÜİİK'e göre bile enflasyon yüzde 47. Asgari ücrete göre enflasyon TÜİK'in hesapladığı pinpon topunu yemediğine göre. Özellikle gıda ile ilgili harcamalarda yüzde 80'e yakın artış var. Asgari ücretliye geçen seneki oranda verseniz bile yüzde 70 zam yapmanız lazım.
Toplumdaki beklenti 30 bin üzerine çıktı. CHP bu kürsüde 30 altında yokuz dediğini, lokal lokal gezdiğimizi anlattığımızı ve üç ayın sonunda TÜRK-İŞ'in 29 bin 583 lira gibi bizim dediğimiz yere yakın fiyat açıkladığını DİSK'in iki asgari ücretin en azından yoksulluk sınırının üstüne çıkmalıdır dediğini çok dikkatle takip ediyoruz. O yüzden CHP olarak tespitimiz çalışmamız ve toplumda yarattığımız umut çok doğru bir yerdedir.
EMEKLİLERİN HALİ
Zonguldak'ta bir balıkçı hamsiyi eskiden kasayla satardık şimdi gramla satıyoruz diyor. Kilosu 200 lira olmuş. Bartın'da bir emekli 12 bin 500 lira aylık alıyorum 7 bin 500 lira kira ödüyorum diyor. Mutlaka sandık istiyorum bu iktidarı değiştirmek istiyorum diyor. Bundan 5 yıl önce de kötüydü ama gayri safi Milli Hasılada emekliye yüzde 6 ödeniyordu şimdi yüzde 4,3, Oran dünyada yüzde 8. Doğu Avrupa'da yüzde 9. Avrupa'da yüzde 11,5 Türkiye'de yüzde 4,3. Hani diyor ya EYT oldu. EYT gelmeden önce Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 6,1'i geldikten sonra 4,3'ü. EYT geldi ama yeni emeklinin maaşını eski emeklilere ödetiyor.
ÖĞRETMEN MAAŞLARI ÖDENEMEDİ
1 milyon atanmayan öğretmen, bunların 85 bini ücretli öğretmen olarak çalıştırılıyor. zaten bir ton sorunları var Aralık başında almaları gereken Kasım maaşını ödememişler. Hani diyorlar ya "Bu ülkede CHP gelirse maaşlar ödenemez. " Bu ülkede maaş ödenmediği olmaz da bunu da ilk defa iktidarınız da yaptınız. Bu yapılan işbilmezklik boş vermişlik. Geçen yılki bütçede yüzde 2 ödenek vardı. Bu ülkenin herhangi bir ödeneği varsa önce yedek ödeneğe aktarıp ilgili bakanlığa aktarmak bir imza. Bi yandan kendi işi dışında her işe karışan Milli Eğitim Bakanı maaşını çekmiş. Sen 85 bin öğretmene maaş ödeyemiyorken, gidip de maaş almaya utanmayan bir milli eğitim bakanı var. Erdoğan'a sesleniyorum yarından tez yok parayı çeksinler bu arkadaşların çilelerine son verilsin.
ERDOĞAN'A SURİYE YANITI: BEN DÜNYADAKİ TÜM TEK ADAMLARA KARŞIYIM
Esad bir tek adamdı. Bahçeli'nin, Erdoğan'ın önüne konan metinlere göre CHP' Esad'ın gidişine üzülüyormuş. Ben tek adam rejimine karşıyım. Esad gitti yerine demokrasi gelirse bırak üzülmeyi onu bir bayram olarak kutlamaya hazırım razıyım. Ama sana kötü bir haber ben dünyadaki bütün tek adamlara karşıyım. Tabi dün çıkmış Suriye'deki gelişmeleri doğru okuduk diyor. Suriye'deki gelişmeleri doğru okuduğunu söyleyen Erdoğan'ın bunlar olurken neler konuştuğunu söyliyeyim. Halep HTŞ'nin eline geçmiş Erdoğan ve Milli Güvenlik Kurulu toplanmış, bildiri yayınlamışlar 3. maddesi diyor ki "Suriye'de yaşana son gelişmelerin sivil halka can ve mal güvenliğine zarar vermemesi için gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğunu ve rejimin kendi halkıyla ve meşru muhalefetle uzlaşması gerektiğini ifade ediyor. O anda Halep HTŞ kontrolünde.
ERDOĞAN'A ŞAM ÖNCESİ SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Bana diyor ya Halep düşmüş bu diyor çağrı yapıyor. Milli Güvenlik Kurulu 3. madde komutanlar bakanlar başında da Cumhurbaşkanı var. Yetmiyor Ankara HTŞ'nin Halep'i aldığı gün Esad'a destek verdiği Suriye Milli Ordusu ile uzlaşma çağrısı yapıp HTŞ'yi değil Suriye Milli Ordusu meşru muhalefet olarak görüyor. Erdoğan'ın imzasıyla terörist ilan edilen HTŞ ertesi gün 6 Aralık Sabahı Hama'ya giriyor ve Şam'a doğru yürüyor. Erdoğan Cuma namazı çıkışı şunu söylüyor. " Terör örgütleriyle birlikte direniş devam ederken bizim de Esed'e çağrımız olmuştu, ne yazık ki Esed'den bu işe olumlu bir yanıt alamadık" Şu andan itibaren İdlib'den sonra ama Humus muhaliflerin elinde bütünüyle devam eden bu sıkıntılı yürüyüşler arzu ettiğimiz gibi değil." Dönmüş efendim biz doğru okuduk CHP doğru okuyamadı.
ESAD İLE EŞLİ TATİLE ÇIKMADIK
CHP ilk günden bugüne Esad'a hep Esad dedi. Esad ile eşli tatile çıkmadık. Esad dediğimiz her süreçte Suriye için toprak bütünlüğü, bütün telkinde ülkende demokrasiye geç özgürlükleri artır. Esad Erdoğan ile tatil yaparken de diktatördü, ona küfrederken de öyleydi, Son 1 yılda pişman olup gel görüşelim dediğinde de öyleydi. Biz ne Esad'ı güzelledik ne de Erdoğan gibi Türkiye'yi 4,5 milyon sığınmacıya muhatap edecek şekilde orada iç savaş kışkırtıcılığı yapıp ya da cihatçı terör örgütlerini kendimize partner yapıp bir iş yapmadık. O yüzden yaptığı şeyi abartmak yapmadığı şeyler göğsünü kabartmak yalanın türevleri. Erdoğan çaresizlikten bunlara tutunuyor.
MISIR DEVLET BAŞKANINA KATİL DİYORDU ŞİMDİ KARDEŞİM DİYOR
Oysa Mısır Devlet Başkanı Sisi'ye katıl diyordu, şimdi kardeşim diyor. 15 Temmuz'dan BAE'yi sorumlu tutuyordu, şimdi kardeşine sarılmasından daha fazla sarılıyor. Suudi Arabistan'a katil diyordu şimdi canciğer oldu. Ama CHP hep doğru yerde dur ve halen daha onlar troll ordularıyla fetih hikayeleri yazmaya çalışırken CHP muhalefetin verdiği sorumlulukla davranmaya devam ediyor. Ama şundan rahatsızsa biz orda yokuz. Suriye'de rejim değişti, Trump bize biz HTŞ'ye emanet edeceğiz. Biz orada yokuz. Biz tüm dinlerin mezheplerin etnik kökenlerin vatandaşlık bağıyla bağlı olduğu güçlü bir anayasa ve yönetimi savunuyoruz. Biz Afganistan'daki gibi bugün takım elbise kravata yarın radyoda kadın sesi yasak böyle bir sürecin olamamsı için dikkatli davranılması gerektiğini söylüyoruz.
SENİN PEŞİNE TAKILSAYDIK
14 yıl önce senin peşine takılsaydık bugün Türkiye'nin verdiği 283 şehitten ben de mesul olurdum. Senin gidip Kremlin'de 2 dakika beklemenden ve onun televizyonlarda gösterilerek Türkiye ile alay edilmesinden ben de sorumlu olurdum. Bundan hiçbir CHP'li mesul değildir. Bu kürsünün bunları uyara uyara dilinde tüy bitmiştir."
"200 MİLYAR DOLARI KAYBETMESEYDİN..."
"En kötü hesapla 200 milyar dolar kayıp. Bu paranın 200 milyar dolar kaybın Erdoğan'ın 14 yıl önce verdiği bir karardan kaynaklanmadığını savunacak kimse yok. Erdoğan ne ile övünür? Köprü, otoyolları... O parayı kaybetmeseydin 153 tane Osmangazi Köprüsü, 19 tane İstanbul Havalimanı yapabilirdin. Yeni göç dalgalarının olmaması ve en hızlı şekilde geri dönüşün sağlanması için Erdoğan'a sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Halep'e, Şam'a gidip de plaka dağıtan trollerin aklı ile devlet yönetilmez. Kimsenin bir karış toprağında gözümüz yoktur."