Nusaybin ve Yüksekova belediyelerine kayyum atandı! HDP’den ilk tepki

Yayın tarihi: 18 Ekim 2019 Cuma 9:38 am - Güncelleme: 18 Ekim 2019 Cuma 12:13 pm

HDP’li Nusaybin Belediyesi ile Yüksekova Belediyesi’ne kayyum atandı.

HDP’li Nusaybin Belediye Başkanı Semire Nergiz’in yerine Nusaybin Kaymakamı Mehmet Balıkçılar görevlendirilirken, HDP’li Yüksekova Belediye Başkanı Remziye Yaşar’ın yerine de Kaymakam Osman Doğramacı getirildi.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen terör soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli mercilerce tutuklanan HDP’li Nusaybin Belediye Başkanı Nergiz, İçişleri Bakanlığınca açığa alındı, ardından yerine Mardin Valiliği tarafından Nusaybin Kaymakamı Mehmet Balıkçılar görevlendirildi.

Yürütülen terör soruşturması kapsamında polis ekiplerince belediye binasında arama yapıldığı belirtildi.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen terör soruşturması kapsamında HDP’li Nusaybin Belediye Başkanı Semire Nergiz ile Nusaybin Belediyesi meclis üyeleri Mehmet Emin Alkan ve Ferhat Kut gözaltına alınmış, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede mahkemeye çıkarılan zanlılardan Nergiz ve belediye meclis üyesi Kut tutuklanmış, Mehmet Emin Alkan serbest bırakılmıştı.

HDP’den ilk tepki: Bu operasyonlar hukuksal dayanaktan yoksundur

Hakkâri, Yüksekova ve Nusaybin Belediyeleri’ne kayyUm atanmasına HDP’den ilk tepki geldi. Basın açıklamasında bulunan HDP Parti Sözcüsü Günay Kubilay, “Bu operasyonların tamamı siyasidir ve hukuksal dayanaktan yoksundur. Bunlar önce minareyi çalıyor sonra kılıfı uyduruyorlar. Bu operasyonlar keyfidir. Arkadaşlarımız herhangi bir suç işledikleri için değil iktidar tarafından işlenen hukuksuzlukları kamuoyuna açıkladıkları için haklarında operasyon yapılıyor” dedi.

İktidara seslenen HDP’li Kubilay, “O şiddet dolu ellerinizi belediyelerimizden çekin, Kürt düşmanlığına son verin. Görevden uzaklaştıran eş başkanları görevlerine iade edin, belediyeleri gerçek sahiplerine teslim edin ve kayyum zihniyetine son verin” çağrısında bulundu.

Kubilay’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Kürt sorunu ancak ve ancak Kürtlerle çözülebilir. Çözümün anahtarı Ankara’da, Diyarbakır’da İmralı’dadır. AKP’nin muhasebe yapma zamanıdır. Bu sorun bir güvenlik sorunu değil, barış, demokrasi sorunudur. Sorumun çözümü Meclis, muhatabı herkestir. Erdoğan Washington ve Moskova arasında mekik dokumak yerine İmralı’nın sesine kulak vermelidir.”

“Suriye’nin sorunları Suriye halklarıyla çözülebilir.Türkiye saldırgan militarist bu dış politikaya son vermelidir. Suriye topraklarından çıkmalı kendi sınırlarına çekilmelidir.”

“Türkiye halkları siyasi, iktisadi ve sosyal krizlerin derinleşmesini değil sorunların diyalog yoluyla çözülmesini istiyor. 31 Mart ve 23 Haziran seçimleri bu tespiti doğrulayan en rasyonel göstergedir. Yanlış siyasi hesap Rojava’dan dönmüştür.

“İlan edilen ateşkes dünya halklarına barış mücadelesindeki ısrarın bir kazanımıdır”

“Savaşta sadece insanlar değil hakikat de öldürülür. Hakikati öldürmek için durmaksızın savaş çığırtkanlığı yapanlar insanları yaşatmak için kıllarını dahi kıpırdatmıyorlar. Herkesi bir kez daha düşünmeye davet ediyoruz. Neden bu kadar savaş çığırtkanlığı yapılıyor? Savaşla hangi hakikatler öldürülmek isteniyor?”

“Kriz masası da basılarak 3 kişi darp edilmiş ve gözaltına alınmıştır. Ardından tüm eş başkanların dosyasına gizlilik kararı getirilmiş ve avukat sınırı getirilmiştir. Ardından 4 günlük daha ek gözaltı kararı alınmıştı. Aramalarda kapılar kırılmış çeşitli dosyalara el konulmuştu. Gizli tanık ifadesi ile silahlı örgüt üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanmışlardır. Cihan Karavan, İrfan Sarı, Remziye Yaşar yine gizli tanık ifadesi ve sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle gözaltına alınmıştır. Bir kez daha bir belediyemize kayyum atanması şaşırtıcı değil. Bu kayyumcu zihniyeti sert bir dille kınıyoruz. Artık kimse bunların yalanlarına inanmıyor. Bu iktidar çoğunluk desteğini yitirmiş gayri,meşru bir iktidardır. Bu operasyonların tamamı siyasidir ve hukuksal dayanaktan yoksundur. Bunlar önce minareyi çalıyor sonra kılıfı uyduruyorlar. Bu operasyonlar hukuksuzdur, keyfidir. Arkadaşlarımız herhangi bir suç işledikleri için değil iktidar tarafından işlenen hukuksuzlukları kamuoyuna açıkladıkları için haklarında operasyon yapılıyor. HDP’li belediyelere yönelik kayyum uygulamaları AKP-MHP iktidarının sadece Kürt düşmanlığını değil belediyelerin nasıl bir yolsuzluk çukuruna sürüklendiğini göstermekle kalmadı, büyün insani değerlerin aşındığını gün yüzüne çıkardı. ”

“O şiddet dolu ellerinizi belediyelerimizden çekiniz, Kürt düşmanlığına son veriniz. Görevden uzaklaştıran eş başkanları görevlerine iade edin, belediyeleri gerçek sahiplerine teslime edin ve kayyum zihniyetine son verin.”