Fed faizi yine artırdı

Yayın tarihi: 4 Mayıs 2022 Çarşamba 9:03 pm - Güncelleme: 4 Mayıs 2022 Çarşamba 9:55 pm

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizinde 50 baz puan artışa gitti. Kararla politika yüzde 0,75-1.00 aralığına yükseltildi.

ABD Merkez Bankası (Fed), son yılların en merak edilen faiz kararını açıkladı. Banka piyasalardaki beklentilere paralel olarak politika faizinde 50 baz puanlık artışa gitti.

Kararla politika faizi yüzde 0,75-1.00 aralığına yükseltildi. 50 baz puanlık artış bankanın 2000 yılından bu yana aldığı en sert faiz artırım kararı oldu.

Bankadan yapılan açıklamada, rekor enflasyon rakamlarının kontrol altında tutulabilmesi için ilerleyen dönemlerde de faiz artırımı kararlarının alınabileceği belirtildi.

Fed ayrıca Ukrayna’nın Rusya tarafından işgali ve Kovid-19 nedeniyle Çin’de başlayan kapanma tedbirleri nedeniyle enflasyonun daha da büyüyeceği ve lojistik sorunlarının oluşabileceği konusunda uyardı.

MARTTA 25 BAZ PUAN ARTIRILMIŞTI 

Fed, bir önceki toplantının yapıldığı mart ayında 2018’den bu yana ilk kez faiz artırımına giderek politika faizini 25 baz puan artırmıştı.

Fed Başkanı Jerome Powell bugün açıklanan karar öncesinde verdiği demeçlerde “Yüzde 2’lik enflasyona geri gelmek için araçlarımızı kullanmaya kararlıyız” ifadesini kullanmıştı.

FED’den 22 yıl sonra bir ilk bekleniyor! Türkiye nasıl etkilenecek?

TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLEYECEK?

Sözcü’nün haberine göre dolar dünyanın bir numaralı rezerv parası olduğu için, doların faizi ve miktarı da tüm dünyayı etkiliyor. Artan enflasyon ve Fed’den beklenen agresif faiz artışları nedeniyle ABD Hazine tahvili faizleri de son dönemde hızlı artış gösterdi.

ABD 10 yıllık Hazine tahvil faizi, üç yılı aşan bir sürenin ardından ilk kez bu hafta yüzde 3’lük oranı aştı. Bu oran 2020 ortasında yüzde 0,6 seviyelerine kadar gerilemişti. Hazine tahvillerinde diğer vadelerde de son dönemde hızlı faiz artışları oldu.

ABD’de 30 yıllık sabit ipotekli konut faizi, geçen hafta yüzde 5,10 ile son 12 yılın zirvesine yükseldi.

Doların diğer büyük para birimleri karşısında küresel değerini ölçmek için kullanılan dolar endeksi de geçen hafta 103,9’a ulaşarak bu son 20 yılın zirvesine yükselmişti.

Doların faizinin artması ve doların değerlenmesi, Türkiye gibi yüksek dış borcu ve yüksek cari açığı olan ülkelerin, bu borçları çevirmesini ve cari açığını finanse etmesini daha pahalı hale getiriyor.

Rezerv satışı ve bütçeye yük getiren kur korumalı mevduatla döviz kurlarını frenlemeye çalışan Ankara’nın da dolardaki güçlenme ve düşük rezerv nedeniyle işi giderek zorlaşıyor.

Kurlardaki olası artış ise, zaten martta yüzde 61’i aşan ve mayıs ayında yüzde 80’a yaklaşması beklenen resmi tüketici enflasyonunun daha da yükselmesine neden olabilir.