Soma Davası’nda karar 16 Haziran’da açıklanacak

Yayın tarihi: 14 Haziran 2021 Pazartesi 11:08 am - Güncelleme: 14 Haziran 2021 Pazartesi 7:42 pm

301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamı’na ilişkin yeniden başlayan yargılamada üçüncü duruşma bugün görüldü. Mahkeme kararı açıklamak için duruşmayı 16 Haziran Çarşamba gününe erteledi.

Soma’da 2014 yılında yaşanan ve 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasından sonra açılan dava yıllarca sürdü. 2018’deki mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen yeni davada, mahkemenin bugün karar açıklaması bekleniyor.

Duruşma öncesi madenci aileleri, siyasi parti ve STK’ler adliye önüne yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından başlayan duruşmada, avukat Selçuk Kozağaçlı’nın SEGBİS yoluyla mahkemeye katılma talebi reddedildi.

‘TÜRKİYE’NİN GÖZÜ BURADA’

Duruşma öncesinde avukat Can Atalay, Türkiye’de işçi sınıfının gözünün Soma Davası’nda olduğunu belirterek, “Davamız kimse ekmeğini kazanırken öldürülmesin diyedir. Maden ocağında, daha önceden işçilerin öleceğini görmüşler ve alabilecekleri hiçbir önlemi almamışlar. Ermenek’i, Hendek’i ve Türkiye’nin dört bir yanı bugün Soma’ya bakıyor” şeklinde konuştu. 09:00’da başlayan duruşmada, Soma Davası kapsamında tek tutuklu olarak kalan avukat Selçuk Kozağaçlı, SEGBİS ile mahkemeye katılmak için dilekçe verdi. Mahkeme Başkanı bu talebi reddettiğini açıkladı. Ardından müşteki avukatı Nergiz Tuba Aslan, ceza yargılamasının yüz yüze yapılması gerektiğini dile getirerek sanıkların SEGBİS ile duruşmaya katılmasına tepki gösterdi: “Can Gürkan’ın yargılandığı suçlama itibariyle burada olması gerekirdi. Bunu da reddettiniz. Can Gürkan, yargılamanın kendisi hakkında yapıldığının farkında değil.” Konuşmaların ardından mahkemeye ara verildi. Madenci aileleri, “Saraylarda oturuyorsunuz, hakimler de parayla satın alınmış” diyerek mahkemeye heyetinin yargılama usulüne tepki gösterdi.

 

Soma Katliamı Davası’nda reddi hakim talebi reddedildi

‘B SUÇLAR NE KİTAP NE GAZETE SAYFALARINDA KALACAK’
Sanık Can Gürkan hakkında 301 insanı olası kasıtla öldürmekten cezalandırılmasının talep edildiği duruşmada müşteki avukatı Can Atalay, dosyaya siyasi müdahalenin ilk günlerde başladığını dile getirdi. “Kapıya barikat kuran polis, aileleri içeri almamıştı” diyen Atalay, “Sanıklar salona getirilmedi. İnsanlar dişleriyle, tırnaklarıyla tutunmasaydı, dosya bu hale gelmezdi. Bu suçlar ne kitap, ne gazete sayfalarında kalacak” dedi.

“MAHKEMEYE GÜVENMİYORUZ”
Ardından söz alan madenci ailelerinin avukatı Nergiz Tuba Aslan, ‘dosya üzerinde dönen tezgahın farkında olduklarını’ ifade etti. Aslan, mahkeme heyetini işaret ederek, “Bu kapsamda sizi ayrı tutmuyoruz” dedi. Önceki duruşmada savcının esas hakkında mütalaa verdikten sonra vazgeçtiğini hatırlatan Aslan, “Duruşmaya verilen arada ne oldu?” diye sordu. Savcıların ve mahkeme başkanının defalarca değiştirilmesini ise Aslan, “rezalet” olarak niteledi. Aslan, tekrar mahkeme heyetini göstererek, “Siz uzayda yaşamıyorsunuz. Bu dosyaya neden atandığınızı biliyorsunuz. Sizden adil yargılama beklemiyoruz. Dosyayı en başından takip eden Aytaç Ballı, özel atamayla görevden alındı. Gerçekler bir gün tek tek ortaya çıkacak, açıklayacağınız karara güvenmiyoruz” diye konuştu.

‘MAHKEME KARARINI AÇIKLAMADAN KARARI TEMYİZ EDECEĞİZ’
Avukat Aslan’dan sonra söz alan, avukat Hatice Aslan Atabay, mahkeme kararını açıklamadan kararı temyiz edeceklerini söyledi. Atabay, “301 kişinin ve şu an madenlerde çalışan insanların canı korunmuyorsa, burada yaşam hakkı ihlali vardır. Bununla ilgili ne yazık ki, caydırıcı ceza verilmiyor. Biz yaşanılan sürecin tanığıyız. Yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Avukat Nilgün Hasçelik, “İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Ceza Daireleri müşteki veya sanık vekilleri SEGBİS’le dinlenebilir” kararını hatırlatarak, Kozağaçlı’nın son duruşmaya katılması gerektiğini vurguladı.

Mağdur vekillerinin talebi üzerine Kozağaçlı’nın esasa dair savunma verme talebi değerlendirmek üzere mahkeme heyeti oturuma ara verdi. Heyet ara kararı verirken duruşmayı takip salonda kayıp yakınları, mahkeme başkanına “Elbistan’ın katillerini boşa çıkardığınız gibi bunu da boşa çıkaracaksınız. Sana inanmıyoruz” diye tepki gösterdi.

Aranın ardında heyet dava avukatlarının talebini reddetti. Duruşma, avukatların beyanlarıyla devam ediyor.

 

 

Av. Derviş Aydın: Katliamdan sonra yapılan basın toplantısında gösterdikleri haritalar vardı. Bu haritaların sahte olduğunu tespit ettik. 45 duruşma boyunca sahte bir haritaya bakmışız. Duruşmada sanığın yüzüne söyleyip videoyu izleyelim mi diye sorduk, hayır diye cevap verdi.

 

AVUKAT ŞAHİN: HALUK EVİN YALAN SÖYLÜYOR
Duruşmaya verilen bir saatlik aranın ardından yargılamaya devam edildi. Müşteki avukat Melike Şahin söz alarak, sanık Haluk Evinç hakkında tevsi-i tahkikat talebinin gerekçe gösterilmeden reddedildiğini hatırlattı. Şahin, “Madene hiç inmediğini söyleyen Haluk Evinç, başka ifadesine göre bilirkişiye madende rehberlik yapıyor” dedi. Şahin, Haluk Evinç’in ‘yalan’ söylediğini işaret ederek, bunu çelişkili ifadeleri olmasına dayandırdı: “Haluk Evinç işçilere katliamdan sonra da mesaj atıyor ve bunu ‘inisiyatif kullandım’ diyerek açıklıyor. Haluk Evinç, açık bir şekilde yalan söylüyor. Ve siz ona basit taksirle ceza verip indirim uyguladınız. Beğenmediğimiz Yargıtay kararı dahi ‘o kadar olmaz’ diyor. Havalandırmanın ters çevrilmesi konusunu ciddiye almadınız ama bu çok önemli. Bu 23 kişinin ölmesi yaklaşık 160 kişinin yaralanması anlamına geliyor. Hiçbir tatbikat yapmadan havalandırma ters çevriliyor. Bu kararı verenler cezalandırılmadı. Sanık beyanları bunu açık bir şekilde gösteriyor. Savcılık bu kişi hakkında nasıl beraat isteyebiliyor?”

MAHKEME SALONUNDA GERGİNLİK
Müşteki avukat Mürsel Ünder, mahkeme heyetinin dosya hakkında karar verebilecek hakimiyete sahip olmadıklarını ifade etti. Ünder, ailelerin artık sabrı kalmadığını, karar çıkması gerektiğini ancak mahkemenin, dosyayı yeteri kadar incelemediğini savundu. Ünder, mahkeme heyetine dönerek, bu dava hakkında siz karar veremezsiniz diyerek: “Mahkeme heyetine dair umudumuz yok. Az ceza vermek için canla başla ‘savaşan’ bir heyet var. Kendi meslek onurunuz için bunu yapmayın” diye konuştu. Ünder’e cevap veren mahkeme başkanı “lütfen kişiselleştirmeyin” dedi. O sırada salonda gerginlik yaşandı. Madenci aileleri, “Kendi davanız olsa böyle davranmazsınız, çocuklarımız okuyup sizin gibi hakim olacaksa, olmasın” dedi. Mahkeme başkanı ailelere sessiz olmaları yönünde cevap vererek, bağrışma devam ederse dışarı çıkarmak zorunda kalacağını belirtti.

 

“SELÇUK KOZAĞAÇLI AVUKATIMIZDIR”
Mahkeme başkanının Selçuk Kozağaçlı’nın mahkemeye katılmasını reddetmesi üzerine konuşma yapan avukat Seçil Ege Değerli, salona dönerek “Burada Selçuk Kozağaçlı’yı kendine avukat olarak seçen var mı?” diye sordu. Salondaki aileler el kaldırarak avukatlarının Kozağaçlı olduğunu söyledi. Değerli ise mahkemenin hukuka uymadığını ve sanıkların toplum vicdanında cezalandırıldığını belirtti. Değerli’nin bu ifadeleri karşısında mahkeme heyeti sessiz kalmayı tercih etti.

‘BU DAVA İDEOLOJİK’
Avukat Tamer Doğan’da söz alarak mahkemeye eleştirisini sundu. Doğan, reddi hakim talebi gerekçesinin hala geçerli olduğunu söyledi: “Siz hiçbir zaman tarafsız olmadınız.” Yedi yıldır süren dosyanın ideolojik olduğunu ileri süren Doğan, “Biz yargının iki yüzlülüğüne tanığız. Nerede tanığız; Çorlu katliamında yakınlarını kaybeden aileler sosyal medyadan bir paylaşım yaptığında hemen soruşturma açılıyorken, gerçek sorumlular hakkında bir şey yapılmıyor” dedi. Doğan, bizi ideolojik davranmakla itham ediyorlar esas karşı taraf ideolojik davranıyor: “Derdim sizi ikna etmek değil. Evet bu dava ideolojiktir. Burada iki sınıf karşı karşıya. Mahkeme de tarafını seçmiştir.”