Yıl 1999… Sol devinimin önemli kişisi Zihni Anadol, sayrı… son günlerini yaşıyor. Solun çeşitli kümleri evde. Zihni Anadol’u dinliyoruz. Başarı için, erk için solun birleşmesini istiyor. Bana “Hoca, sen bu işe el at” diyor. Ben hiçbir kümede değilim, bundan ötürü benim solu birleştirebileceğimi sanıyor. Oysa bu olanaksız. Sol kümeler kimseyi dinlemez.

25 yıllık bu anıyı, Birgün Gazetesi’nde Oğuzhan Müftüoğlu’nu okurken anımsadım (12 Eylül’e Giderken Sol. Bitmeyen Yolculuk, söyleşi; Adnan Bostancıoğlu, Ayrıntı Yayınları 2001)

Oğuzhan Müftüoğlu’nun söyledikleri özetle şöyle, olası bir darbeye karşı, birlikte savaşım için toplantılar yapılıyor, sol kümelerle, hiçbir sonuç alınamıyor. Müftüoğlu şöyle diyor, “Hayır, hiçbir sonuç alınamadı. Hatta tam tersie bu gruplardan bazıları yayınlarında, ‘Devrimci Yolcular darbe geliyor diye pazifizm öneriyor’ şeklinde bize yönelik eleştiriler yayımladılar.”

Zihni Anadol’un evinden çıktıkta sol kümelerden biri, “Hoca, biz seni severiz. Ama bu işe bulaşırsan, devrim düşmanı ilan edilirsin” demişti. Solu birleştirme devinimi, sol kümelerce doğru bulunmuyor. Solu birleştirmeye girişen daha başta suçlanıyor.

Faşist darbenin geleceği açık seçikken sol ne yapıyor. Müftüoğlu gösteriyor solun ne yaptığını şöyle, “Yani askeri darbe olacak tespiti yapılıyor, bu konuşuluyor.(…) ‘gelir’ diye teorik tesbitten ötede yola çıktılar, geliyorlar teşhisi. Tam o sırada sanki öyle bir durum yokmuş gibi sol grupların kendi aralarındaki kavga daha da kızışıyor. “…Tunceli’de faşistlet yok, hükümet kuvvetleri etkisiz, farklı sol gruplar var ve birbirleriyle çatışıyorlar.”

Müftüoğlu’nun ilginç bir saptaması da şöyle, “İşte, çatışma çıkmasını önlemek isterken, daha büyük bir çatışma oluyor.”

Bütün bunları okuduktan sonra bir anı daha. Ankara’da bir yayın-yazın kooperatifi kuruyoruz. Burjuva yazınına karşı, gerçekçe yazını… gerçekçi yazarları yayınlayacağız. Bir süre sonra sol kümeler kooperatifi ele geçirmek… öbür kümeyi sıfırlamak için savaşıma başlıyorlar… Sonunda kapatıyoruz kooperatifi…
Ne yapmalı

Şunu yapın diyecek konumda değilim. Sosyalistlerin üç enternasyonali var. Bu üç enternasyonal neden dağıldı, bu incelenmeli… Solun kümelere ölümcül ayrımı Türkiye’ye mi özgü, değilse kümelere ayrım evrensel mi.

Solun karakteri kümelere bölünüp ölümüne savaşım mı, değilse insan için güzel bir dünya kurmak mı.