Siz izin vermeden söyler miyim?
"Hiç söylemedim. Söyler miyim efendim, siz izin vermeden söyler miyim” demesi aslında adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen sistemin yalnızca gelinen sonucunu özetlemiyor, yaşanan büyük dramı da özetliyor!
Aynı gerçek yaşanan ekonomik kriz için de fazlasıyla geçerli değil mi? Simidin bile 3,5 lira olduğu bir ortamda, 20 yıl ülkeyi tek başına yönettikten sonra “yeni bir ekonomik modelden” bahsetmek ve dönüp gerçeklerle yüzleşmek yerine devir teslim töreninde “Çok güçlü bir kamu maliyesini bakanımıza bırakıyorum” demek ya da utanmadan sıkılmadan “Afganistan ekonomisini ayağa kaldırmamız lazım” diyebilmek yalnızca komik değil aynı zamanda trajik!
Yaşanan bu dram karşısında, Türk Lirası hızla değer kaybetmeye devam ederken, pansuman tedbirlerin de, erken seçime yönelik asgari ücret artırımların da krizi çözemeyeceği kesin. Sistemi değiştirmeden, kamucu, halkçı ve planlamacı bir model uygulamadan Türkiye ayağa kalkamaz! Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması için de sandık ve değişim zorunlu. Değişim için “geliyoruz” duygusunun ve güveninin her tarafa yayılması gerekiyor, bu güvenin yaratılmasında CHP’nin 4 Aralık Cumartesi günü Mersin’de başlatacağı ‘Milletin Sesi’ mitingleri bir dönüm noktası olabilir!