Siyasi parti liderlerinden TELE1’e destek

Yayın tarihi: 19 Ekim 2022 Çarşamba 5:35 pm - Güncelleme: 20 Ekim 2022 Perşembe 4:58 am

İktidarın sansür aygıtı RTÜK, TELE1’e üç gün ekran karartma cezası verdi. Türkiye’nin sayılı bağımsız medya kuruluşlarından olan TELE1’e verilen ceza büyük tepki topladı. Siyasi parti liderleri RTÜK’e tepki göstererek TELE1’e destek mesajları yayımladı.

İktidarın sansür aygıtı RTÜK, TELE1 ekranlarının “dil, din, ırk ayrımı gözeterek yayın yaptığı” gerekçesiyle 3 gün kararmasına karar verdi. RTÜK’te oyçokluğu ile alınan karara gerekçe olarak, TELE1’e konuk olarak katılan TİP Milletvekili Sera Kadıgil’in “Diyanet bu haliyle siyasal İslamcı gereçtir” eleştirisi gösterildi.

KILIÇDAROĞLU: GERÇEKLERDEN KORKAN BU KARANLIK ZİHNİYETE SON VERECEĞİZ

TELE1’e bir destek de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından, “Saray talimatıyla RTÜK, bir kez daha basın özgürlüğüne, çok sesliliğe darbe vurdu; bağımsız, ilkeli yayıncılık yapan TELE1 ekranlarını kararttı… Ne yaparlarsa yapsınlar, daima bağımsız medya ile dayanışma içinde olacağız, gerçeklerden korkan bu karanlık zihniyete son vereceğiz” paylaşımını yaptı.

MİTHAT SANCAR: TELE1’DEN ÇEKİNİYORLAR KORKUYORLAR

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Burçin Atılgan’ın sunduğu ana haber bültenine bağlanarak TELE1’e destek verdi. Sancar şunları dile getirdi:

“Bu iktidar güç kaybettikçe baskıyı zorbalığı artırıyor. Siyaset biliminin temel kurallarındandır. Baskıyı yoğunlaştıran iktidarlar zayıfladıkları için yapar.

Baskıyı ve yasakları artırmak zayıflığın göstergesidir. Seçimlere giderken desteğini kaybeden ve bunu da gören iktidar toplumu nefessiz bırakmak için yeni yöntemler devreye sokuyor. TELE1’e verilen ceza çok çarpıcı bir örneğidir.

“SEÇİMLERE GİDERKEN BAĞIMSIZ SESLERİ KISMAK İSTİYORLAR”

Sansür yasası tam da bu amaçla çıkarılmıştır. Seçimlere gidilirken özgür bağımsız muhalif sesleri kısmak, muhalefeti sindirmek gibi bir amaç güdüyorlar. Bunda başarılı olamayacaklar. Toplum sesini duyurmaya devam edecektir. TELE1 tüm bu baskılara göğüs gerecektir. Bağımsız ilkeli yayınını sürdürecektir. Her türlü TELE1’in bağımsız medyanın yanındayız.

Bütün muhalif seslerin en gür çıkması için her türlü desteği sunacağız.

Bunlar boşuna çabadır. TELE1’den çekiniyorlar korkuyorlar. Bu basit bir ceza değil. Büyük bir tehdit içeriyorlar. Lisans iptali gündeme getiriyorlar.

Baskı ile ayakta durmaya çalışan iktidarları sonu hüsran olmuştur. TELE1 ile dayanışma içerisindeyiz. Her türlü desteği partim şahsım adına iletiyorum.

“ASIL İKTİDARA GEÇMİŞ OLSUN”

İzleyiciler karamsarlığa kapılmasın. Farlılıkları çoğulculukları yansıtacak mecraları kanalları hep beraber yaratacağız. Bu zorbalıklardan bu baskı rejiminden kurtulacağız. Dilim geçmiş olsun demeye varmıyor. Asıl iktidara geçmiş olsun.

ERKAN BAŞ: TELE1’E VERİLEN CEZA DELİL KARARTMA OPERASYONUDUR

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş da TELE1 ekranlarına bağlanarak şunları dile getirdi:

“Tüm TELE1’in emekçilerine geçmiş olsun. Kabul edilemez bir uygulama ile karşı karşıyayız. Bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. 4-5 gündür herkes aynı duyguları yaşıyor. Katledilen 41 madenci için TBMM’de mesai yapıyoruz iktidar ise bu katliamı halka anlatan bağımsız bir mecrayı kapatma derdine düşmüş.

41 insan ölmüş 41 ailenin ocağına ateş düşmüş. Ne gözaltı ne tutuklama ne görevden alma var. İşi gücü bırakmışlar bunu haberleştiren bir basın kuruluşunu nasıl sustururuz gerçeklerin öğrenilmesini nasıl engelleriz derdini düşmüşler.

TELE1’e verilen bu ceza bir delil karartma operasyonudur. Siyasal İslamcılar işledikleri suçları halktan kaçırma girişimlerine bir yenisi de eklediler.

Akıl alır bir şey değil. Parti sözcümüz çıkmış konuşmuş ve açıklamalarını ceza gerekçelerini gösteren bir anlayış.

Peki Serra yoldaşımız ne demiş? Diyanet, Siyasal İslamcıların aracı oldu demiş. Ne demiş bu memleketin çocukları tarikat yurtlarında can veriyor demiş. Amasız fakatsız laikliği yeniden kazanma mücadelemizi anlatmış.

Bu bizim parti programımız. Ve Türkiye halklarına bunlar için mücadele edeceğimize söz verdik. Biz bu memleketin çocuklarını bu din bezirganlarına Saray soytarılarına bırakmayacağız onların elinden kurtaracağız diye yola çıktık. Sözlerimizden bir adım bile geri adım atmıyoruz.

Bir devlet kurumu eleştirilemez mi? Bunlar yoksul emekçi halkın bizlerin alınteri ile oluşan bütçeden pay alan kurumlar. Biz bunları tartışamayacak mıyız. Sadece Diyanet başkanının Mercedes’inin maliyeti ile 41 işçi hayatta olabilirdi.

Bu ülkenin kaynaklarını Mercedeslere değil de işçilerin yaşamaları için harcayalım. Ve biz bunu için mücadele veriyoruz.

“SONUNA KADAR TELE1’İN YANINDAYIZ”

Bunları konuşan TELE1 gibi çok az basın mecrası var. Buna karşı sessiz kalmayacağız. Asla kabul etmiyoruz. Sonuna kadar TELE1’in yanındayız.

Buradan tüm muhalefet güçlerine sesleniyorum yani iktidarın ele geçiremediği her kanala her sosyal medya mecralarına tüm muhalefetin sahip çıkması gerekiyor.

Daha önemlisi sesimizin ulaştığı tüm yurttaşlara sesleniyorum. Haber alma özgürlüğümüz gasp ediliyor. Basına yönelik bir saldırı var ama bir yurttaşı susturma girişimi ile karşı karşıyayız.

“RTÜK’ÜN HADDİNE DEĞİL”

RTÜK’ün haddine mi bir vekilin ne söyleyeceğine karar vermek.

Ama biz AKP’li siyasetçiler gibi değiliz TELE1’de o yandaş kanallar gibi değil. TELE1 bize bunu söyle bunu söylemeyin mi diyecek. Hiç kimse bizim sözlerimizden suç uydurup TELE1’e suç uydurmasınlar.

Bu karara imza atan tüm RTÜK üyelerini uyarıyorum

6-7ay ömrü kalmış iktidar için yasaları çiğnemesinler. Bu memlekette 41 madenci göz göre göre ölüme gönderildi.

Saray beslemelerine pabuç bırakmayacağız.

Hep beraber TELE1’e sahip çıkmak zorundayız. Bu karanlığı hep beraber yeneceğiz. Bizi teslim alamayacaklar. Halkın sesini kısamayacaklar. Sonuna kadar TELE1 ile dayanışma içerisinde olacağız.”

GÜLTEKİN UYSAL: TARİH BUGÜNLERİ YAZACAKTIR


Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal,  RTÜK’ün hukuksuz cezasına karşı TELE1’e destek oldu. Uysal, TELE1 ekranlarına bağlanarak şunları dile getirdi:

“Maalesef Türkiye her geçen gün rengi koyulaşan bir iklimin içerisinde. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandığı ve sınırlamanın en fazla milletin sesi olan medya üzerinde.

Seçim ayarlı bir düzenleme var. Bağımsız bir kurum olması gereken RTÜK, başkanını geçmişte yaptığı açıklamalar da belli. Külliye ne derse onu yaparım noktasında.

“CEZANIN MAKSATI BELLİ”

Cezanın ne maksatla verildiği hepimizin malumu. Ama bunlar nafile çabalar. Hakikat güneş gibidir gözlerinizi kapatsanız da sızar.

Türkiye’de olan bitenler sosyal medyadan, TELE1 gibi özgür medyanın temsilcisi olan kuruluşlardan her noktadan milletimize ulaşmaktadır. Tarih bu günleri yazacaktır. Türkiye bir buhran dönemi içerisinde. Medyaya uygulanan kısıtlar birilerine hak olanlar muhaliflere ceza olarak yağmaktadır. Demokrat Parti olarak bugünlerin geçeceği inancı ile bu hukuksuzluğa ses çıkarmak, dayanışmaya ihtiyacımız var.

HÜSEYİN BAŞ: AYARINI BOZDUĞUNUZ KANTAR GÜN GELİR SİZİ DE TARTAR


Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş da TELE1’e bağlanarak şunları söyledi:

“Kara bir haberle günümüz devam ediyor. Basına uygulanan sansürü yaşıyoruz. Sosyal medya yasası ile birlikte aslında Türk toplumunun söz hakkı elinden alınmak istendi. TELE1’e uygulanan sansür ile de görüyoruz. Türkiye’de hiçbir yandaş kanalın kapatıldığını cezaya çarptırıldığını görmedim duymadım. Ve ne yazık ki Türkiye’nin demokrasisinin öldürüldüğünün Türkiye’deki özgür düşüncenin ket vurulduğunun en büyük ispatıdır. Uluslararası arenada bizi güldürecek bir durumdur. Ne yaparlarsa yapsınlar mukavetimiz güçlü olacak. Direncimiz güçlü olacak. BTP ve ferdi olarak söylüyorum TELE1’in yanında olacağız.

Vatanını düşünen bu ülkenin özgür haber alma iradesini ayakta tutmaya çalışan bütün emekçilerinin yanındayız. TELE1’de bu yayın çizgisinde olan bir kanaldır. Ama hükümetin aparat olarak kullandığı organlara şunu söylemeden edemeyeceğim. Amiyane bir tabir ama tam yerine oturuyor. Ayarını bozduğunuz kantar gün gelir sizi de tartar.

Türkiye’deki hukuksuzluğun yaşandığı süreçten geçiyoruz. Dur diyecek milletimizdir. Önümüzdeki ilk seçimde bunu yapacaklar. Bu  çok geçmiş olsun diyorum.”

ÜMİT ÖZDAĞ: MEDYADAKİ SON MUHALİF ALANLARI TASFİYE ADIMLARI

TELE1 canlı yayınına bağlanan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, karara tepki gösterdi. Alınan kararın çıkarılan “Sansür Yasası” ile bağlantılı olduğunu ifade eden Ümit Özdağ, “Diğer taraftan son özgürlük adası diyebileceğimiz sosyal medyaya yönelik Dezenformasyon Yasası adı altında yeni bir sansür yasasını yürürlüğe sokan iktidar şimdi de geleneksel medyada kalan son muhalif alanları tasfiye etmek için hızlı adımlar atıyor” dedi.

Özdağ şunları söyledi:

“Türkiye seçimlere yaklaştıkça AK Parti rejiminin Türk halkının bilgi edinme hakkı üzerinde oluşturmuş olduğu baskının da arttığını görüyoruz. Diğer taraftan son özgürlük adası diyebileceğimiz sosyal medyaya yönelik Dezenformasyon Yasası adı altında yeni bir sansür yasasını yürürlüğe sokan iktidar şimdi de geleneksel medyada kalan son muhalif alanları tasfiye etmek için hızlı adımlar atıyor. Yani seçim yaklaşırken hiç muhalif sesin ne sosyal medyada ne geleneksel medyada olmadığı bir ortamda seçimleri gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

Ancak şunun altını ısrarla çizmek istiyorum: Ne yaparlarsa yapsınlar Türk halkının ulaşmış olduğu demokrasi talep seviyesi geri püskürtülemez ve AKP bu seçimleri eğer muhalefet doğru adımları atarsa kaybeder. İstediği kadar sansür düzenini oluştursun istediği kadar seçmen ithali yoluna gitsin.

Şu anda iktidarın tekrar kazanmak için iki şeye bel bağladığı anlaşılıyor. Bunlardan bir tanesi muhalefeti, muhalif basını susturmak, diğeri ise seçmen ithali yoluyla Türk halkının demokratik iradesini sandığa taşımasını engellemek. Şu ana kadar tespit edilen 770 bin doğu kökenli yani Suriyeli, Afgan vs seçmen var ve bu seçmenler üzerinden -sayıları da giderek artıyor- sandığa müdahaleye hazırlanıyorlar.

Diğer taraftan da sosyal medyadan getirmiş oldukları düzenlemelerle bu konuları dile getirenlere yönelik hukuki adımlar atacaklar, cezalandırma sürecine gidecekler. TELE1 gibi demokratik platformları da baskı altına alıp kapatarak halkın özgür şekilde bilgi edinme hakkını ortadan kaldırmayı hedefliyorlar.”

KEMAL OKUYAN: AMASRA KATLİAMININ KAYNAĞI NEYSE  TELE1’İ KARARTMA GİRİŞİMİNİN KAYNAĞI AYNI

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, TELE1 ekranlarında şunları dile getirdi:

“Amasra ile ilgili haberleri izliyoruz. O katliamın kaynağı neyse TELE1’i karartma girişimin kaynağı aynı. Korkunç bir adaletsizlik zorbalık üzerine kurulan düzen. Ve bu düzene ilişkin herhangi bir sorgulama yapıldığı an da bunun önüne geçmeye çalışan bir iktidar var. Bu ülkeye muhaliflik değil tek mesele. Birkaç haber kaynağı var yalnızca muhalif olmuyorlar emeğin ve solun sesi oluyorlar. TELE1 Türkiye’de emeğin yurtseverlerin kaynağı olan bir yer.

Karartılmasına izin vermeyeceğiz. TKP olarak TELE1 emekçilerine dayanışma duygularımızı iletmek istiyorum. Asla ve asla susmayacağız. Bu sansür yasası ya da TELE1 üzerinde estirilen terör işe yaramayacaktır.”

İLKNUR BAŞER: BU BİR SUSTURMA OPERASYONUDUR

TELE1’e bağlanan SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, şunları dile getirdi:

“Evet aslında yoksulluğun işsizliğin açlığın yönetemememin üstünü örtmek. Ülkeyi uçuruma sürüklerken bu gerçekleri ortaya koyan tüm kanalları örtmek istiyorlar. Kendi yarattıkları gerçekleri topluma yaymak istiyorlar. Bu bir susturma operasyonudur. Emekçileri kadınları gençleri ezilen tüm kesimleri susturma operasyonudur. TELE1 halkın kanalıdır. TELE1 bir avuç haraminin kanalı değil. Milyonların kanalıdır. Seçimlere giderken dikensiz bir gül bahçesi yaratmak istiyorlar. Önlerinde hiçbir engel olmasın istiyorlar. Aslında bu çürümüşlüğün ve korkunun işaretidir. Korkunun ecele faydası yok. Halkımız yoksullukla adaletsizlikle boğuşurken TELE1 bunların sesi olarak tüm ülkeye gösteren bir kanaldır. Özellikle yayınlarınızda katledilen 41 işçiden söz ediyorsunuz. TELE1 gibi kanallar olmasaydı halk nereden öğrenecekdi?. Biz SOL Parti olarak cumartesi günü katledilen 41 işçinin ölümünü ortaya çıkarmak için Amasra halkının yanında olmak için eylem gerçekleştireceğiz. TELE1 ve muhalif kanallar olmazsa kim yayınlayacak bunları.”

MUSTAFA SARIGÜL: MİLLET BU YASAKLAR ZİNCİRİNİ KIRACAKTIR

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Twitter hesabından TELE1’e destek verdi. Sarıgül, şunları dile getirdi:

“Basın ve ifade özgürlüğünü kafasına sığdıramayan, içine sindiremeyen bir yönetimle karşı karşıyayız.
Halkın diliyle konuşacağız diye geldiler, halkın sesini kestiler.
Millet bu yasaklar zincirini kıracaktır.
TELE1’in yanındayız!”

GÜLTEKİN TIRPANCI: KEYFİLİKTE SON NOKTA

Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Gültekin Tırpancı, TELE1’e verilen cezaya tepki gösterdi. Tırpancı, Twitter hesabından şunları dile getirdi:

“Keyfilikte son nokta!!! TELE1’e 3 günlük ekran karartma cezası veren RTÜK kararları, yargı onayı olmadan uygulanmamalıdır. Geçmiş olsun TELE1.”

RTÜK’ün TELE1 kararına tepki büyüyor