Sırrı Süreyya Önder’in dosyası Anayasa Mahkemesi’ne sevk edildi

Yayın tarihi: 25 Eylül 2019 Çarşamba 5:09 pm - Güncelleme: 25 Eylül 2019 Çarşamba 5:09 pm

Süreyya’nın avukatı Arzu Kayaoğlu, aleyhte bir karar çıkarsa hem AYM hem AİHM’nin uygulamalarına aykırı bir karar olacağını söyledi.

Halkların Demokratik Partisi’nin tutuklu eski Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in “örgüt propagandası” gerekçesiyle yargılandığı dava Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) görüşüldü. Dosya AYM Genel Kurulu’na sevk edildi. Süreyya’nın avukatı Arzu Kayaoğlu “Barış Akademisyenleri, Ayşe Çelik davaları dosyalarında verilen AYM kararıları göz önüne alındığında buradan ihlal kararının çıkmaması mümkün değil. Hem AYM’nin uygulamasına hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin uygulamasına aykırı bir karar olur aleyhte bir karar çıkarsa” dedi.

HDP eski Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in 2013’te İstanbul Kazlıçeşme’de yapılan Newroz kutlamasında yaptığı konuşması nedeniyle “örgüt propagandası” gerekçesiyle 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Konuya ilişkin Önder’in Anayasa Mahkemesine (AYM) yaptığı başvuru bugün (25 Eylül) görüşüldü. Dosya AYM Genel Kurul’a sevk edildi.

“Aleyhte bir karar çıkarsa hem AYM hem AİHM’nin uygulamalarına aykırı bir karar olur”

T24’e konuşan Süreyya’nın avukatı Arzu Kayaoğlu dosyanın Genel Kurul’a sevk edilmesinin olağanüstü bir durum olmadığını söyledi. Kayaoğlu Genel Kurul’dan hak ihlali kararı çıkması gerektiğini, eğer aleyhte bir karar çıkarsa bunun hem AYM hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) uygulamalarına aykırı olacağını belirtti. Kayaoğlu’nun değerlendirmesi şöyle:

“Daha önce de benzer dosyalarla ilgili bölümlerden hak ihlaline yönelik kararlar da çıkmıştı. Genel Kurul’a sevk edilmiş olması bizim açımızdan biraz süreci uzatabilir.

Sırrı Süreyya Önder’in avukatı olarak söyleyeyim; böyle bir dosyadan şu anda cezaevinde bulunması büyük bir hak ihlali. Dolayısıyla buradan kesinlikle bir hak ihlali kararı çıkması gerektiğini düşünüyorum. Barış Akademisyenleri, Ayşe Çelik davaları dosyalarında verilen AYM kararıları göz önüne alındığında buradan ihlal kararının çıkmaması mümkün değil. Eğer aleyhte bir karar çıkarsa hem AYM hem AİHM’nin uygulamalarına aykırı bir karar olur. Bugün bir karar çıkamamış olması Genel Kurul’dan da aleyhe bir karar çıkacağı anlamına gelmez. Eğer hâlâ hukuk varsa hak ihlali kararının çıkmış olması gerekiyor.”