Ankara’da uğradığı silahlı saldırıda öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş‘in faillerinin yargılandığı davanın 3’üncü duruşmasında 2’inci gün bugün görülüyor.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in silahlı saldırıda öldürülmesinin ardından faillerinin yargılandığı davanın 3’üncü duruşmasının 2’nci günü bugün Sincan Cezaevi’nde bulunan Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.  Davada, 12’si tutuklu olmak üzere toplam 22 sanık yargılanıyor.

ÖZYAĞCI HAKKINDA TUTANAK TUTULDU

Duruşmanın ilk gününde, Sinan Ateş’i öldürdüğü bilirkişi raporuyla kesinleşen tetikçi Eray Özyağcı duruşma sonunda gazetecilerin bulunduğu alana dönerek, Timur Soykan, Murat Ağırel  ve Barış Pehlivan’a dönerek tetik işareti yaparak “DHKP-C’liler sizinle görüşeceğiz” demişti. Mahkeme başkanı Özyağcı’nın bu tehdidinin ardından jandarmanın tutanak tuttuğunu açıkladı.

AYKAL: DEMİRBAŞ’LA İRTİBATIMDAN AMİRLERİMİN VE SAVCILARIN BİLGİSİ VARDI

Tutuksuz sanıklardan Alper Atay beraatini talep ederken eski Cinayet Büro amiri Mustafa Ensar Aykal, bu cinayetin hiçbir yerinde olmadığını belirterek cinayet soruşturması ve Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’la ilişkisi hakkında şunları söyledi:

“İçişleri ve Adalet Bakanlıkları, polis ve mülkiye başmüfettişleri görevlendirilsin, Sinan Ateş cinayetinin soruşturma dosyası incelensin kastı, ihmali olan varsa gereği yapılsın. Tolgahan Demirbaş’la irtibatımdan idari amirlerimin hepsinin bilgisi var. ‘Ben bu adamla tanışıyorum.’ dedim. Savcıların da bilgisi vardı.”

“NASIL SAVUNMA YAPACAĞIZ?”

Tetikçi Eray Özyağcı’nın avukatı Zeynettin Ertürk soruşturma ve yargılama sürecini eleştirirken, “Bu açıklarla biz nasıl savunma yapıp iddiaları çürütmeye çalışacağız?” diye sordu. Av. Aktürk, Sinan Ateş’in beraberindeki Selman Bozkurt tarafından vurulmuş olabileceği imasında bulunurken de şöyle konuştu:

“Yakınısınız, ilk derdiniz mermileri toplamak, silahları yok etmek olamaz. Yerde yatan bir yaralı var, derdiniz ona yardım etmek olmalı. Derdiniz neydi? Silahlar kaybolmasın. Bırakın kaybolsun. Derdiniz yerde yatan rahmetli olsun. Ne hikmetse oralı bile olunmuyor. Silahlar 7 saat sonra teslim ediliyor. Ne demek teslim edelim ya? Kolluksun, tamam bekliyorum mu demesi, neredeyse bulması mı gerekiyordu? Bırakılan yer 5 dakika mesafedeki ofis. Kim teslim ediyor? Sekreter.”

“TANIKLAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULSUN”

Sinan Ateş cinayetinin azmettiricisi olarak yargılanan Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun, tanıklar Selman Bozkurt ve Ahmet Kekiç hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiğini söyleyerek, “Gerek avukatlar gerekse Sinan Ateş’in arkadaşları, Eray Özyağcı’nın ilk olarak Ateş’in gövdesine ateş ettiğini ve yüzüstü düştüğünü anlattı. Görüntüler çok açık, ilk atış ayaklarına yapılıyor. Haydi ilk atışın gövdeye yapıldığını kabul edelim. Ne yani Eray Özyağcı ‘Dur, bir de ayaklarından vurayım.’ mı dedi? Tanıklar ilk ifadelerini değiştirmiştir. Bunlar hakkında yalancı tanıklıktan suç duyurusunda bulunulsun. İki tanığın ifadeleri de farklı. Ahmet Kekiç, silahları Selman Bozkurt’un götürmesini istediğini söyledi. Selman Bozkurt ise ‘Böyle bir şey söylemedim.” dedi.

Tosun’un konuşması şöyle:

“Hem Selman Bozkurt hem Ahmet Kekiç ifadelerinde ve huzurunuzda olay gerçekleşmeden önce abdest aldıklarını, sonra camiye gittiklerini söyledi. Yani hepsinin ellerine su değdi. Söylendiğine göre Sinan Ateş olay yerinde silah kullanmamış. Fakat kriminal raporda Sinan Ateş’in sağ sol avuç içi ve avuç üstünde atış artık izi olduğu belirtiliyor. Bir elin sadece avuç içinde artık varsa bu bir yerden bulaşmış olabilir. Fakat hem el içi hem de el üstünde atış artığı varsa bu mutlak surette o el ile atış yapıldığı anlamına gelmektedir. Ortaya iki ihtimal çıkıyor. Bir; Sinan Ateş olay yerinde bir silah kullandı ve o silah teslim edilmedi. Olay yerinden kaçırıldı. İki; Selman Bozkurt’un anlattığı gibi Sinan Ateş, silahı Cuma namazı öncesi vermedi Selman’a. Çatışma anında verdi ve verirken Selman Bozkurt tetiğe dokundu, Sinan Ateş’i yaraladı. Böylelikle ikisi aynı silaha dokunduğu için ikisinin de eline atış artığı bulaştı. Şimdi bu ihtimalleri teke indirmek için Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik’in teslim ettiği silahlara dair parmak izi incelemesine bakalım. Ama bakamıyoruz. Neden mi? Çünkü her ne hikmetse Savcı teslim edilen bu silahlara dair parmak izi incelemesi yapmamış. Düşünün, adli bir vaka gerçekleşiyor. Silahlar olay yerinden kaçırılıyor, ama teslim edilen silahlar olay yerindeki silahlar mı diye şüphe dahi duyulmayıp parmak izi incelemesi yapmıyorlar. Ayrıca olay yerinden sadece silahlar değil kovanların da kaçırılmış olma ihtimali mevcut dosyada. Çünkü bulgularda çıkan ve teslim edilen kovan sayıları birbirini tutmuyor, eksik kovan var.”

Selma Ateş ilk kez TELE1’de açıkladı: Sinan öldürülmeden önce Devlet Bahçeli’ye bir dosya verdi

“SİNAN, BAHÇELİ’YE DOSYA VERDİ”

Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş, duruşmanın ilk gününde TELE1’e yaptığı açıklamada, Ateş’in öldürülmeden önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye bir dosya verdiğini, Bahçeli’nin ise ‘gereğini yapacağım’ dediğini söyledi.

Selma Ateş’in TELE1’e yaptığı açıklama şöyle:

“Olcay Kılavuz’la ilgili neden bir işlem yapılmıyor. İtibar suikastların altından İzzet Ulvi Yönter, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım çıkıyor. 17 kişilik dosyada ne var bilmiyoruz. Bu katillerin arkalarındaki dayanakları kimler. Çağrı Ünel davasında bunların öngörüsünü anlamıştık. Ülkücü ülkücüye saldırısında Genel Başkan olarak sesinizi çıkartmayarak bu cinayeti hazırladınız. Sinan, Devlet Bahçeli’ye bir dosyalıya sundu. Bu dosyayı da Bahçeli kendisi aldı. Sinan’a da gereğini yapacağım dedi. Bu dosyanın içeriğini Sinan bize açıkladı. Devlet Bahçeli bu dosyayı okudu. Devlet Bahçeli, bu dosyanın içeriğini açıklamak zorunda”

Sinan Ateş’in katilinden üç gazeteciye ölüm tehdidi

“İKİ KATİL İÇERİ GİRENE KADAR ADALET TECELLİ ETMEZ”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duruşmanın ilk gününde Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’le birlikte yaptığı basın açıklamasında, “3-5 torbacıya ceza vererek olmaz. O 2 katil cezaevine girmeden adalet tecelli etmez. Türkiye’de artık iki ittifak var. İyilerin ve kötülerin ittifakı. AKP ve MHP’li vekillere sesleniyorum. İktidarınız devam etsin diye kötülerin yanında durmayın” demişti.

5 SANIĞA MÜEBBET TALEBİ

Savcı, sanıklar Eray Özyağcı, Vedat Balkaya ve Suat Kurt’un ‘müşterek fail’ olarak yer aldığını belirterek, bu kişilerin Ateş’i ‘tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt’a yönelik ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ise 13’er yıldan 20’şer yıla kadar hapsini istedi. Özyağcı’nın ayrıca ‘ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak’ 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edildi. Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş hakkında ‘suça azmettiren’ olarak ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

DEMİRBAŞ HAKKINDA KİŞİSEL VERİLERİ ELE GEÇİRME SUÇLAMASI KALDIRILSIN TALEBİ

Savcılık tutuklu sanık Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmesi’ suçlamasının kaldırılması talebinde bulundu. Geçtiğimiz duruşmada serbest bırakılan tutuksuz sanıklar Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz ve Osman Bayraktar’ın beraatini isteyen savcılık, adli kontrol şartlarının da kaldırılmasını talep etti.

Sanıklar Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Emre Yüksel, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu ve Aytaç Ataç’ın iştirak halinde işlenen suça yardım eden fail olarak kabul edilmesi yönünde görüş bildiren savcı, bu kişilerin tasarlayarak kasten öldürmeye yardım suçundan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapis cezası istedi.

Sanık Alper Atay’ın suçluyu kayırma suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, sanıklar Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz ve Osman Bayraktar’ın ise beraatine karar verilmesini istedi.

Savcı, sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım”, Aykal hakkında ayrıca “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasını istedi. Savcı, buna gerekçe olarak, mahkemenin bir önceki ara kararında, sanıkların cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD’ye yazı yazılarak, telefon şifrelerinin istenmesini gösterdi.

10 KİŞİYE TAHLİYE

Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin dava 1 Temmuz’da görülmeye başlanmıştı. Davada tutuklu 22 sanıktan 10’u adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.

Sanıklar Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atay adli kontrol şartıyla tahliye edilirken, Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel, dönemin Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal, tetikçiyi Ankara getiren Aşkın Mert Gelenbey ile Mustafa Can Çolak, Çağlar Zorlu, tetikçi Eray Özyağcı, azmettirici Doğukan Çep, MHP’li avukat Serdar Öktem ve Mustafa Uzunlar tutuklu yargılanıyor.

17 KİŞİLİK AYRILAN DOSYA

Tolgahan Demirbaş’ın dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde gözaltına alınmasına ilişkin yapılan şikayetin dosyaya girmesi ve içlerinde MHP yöneticilerinin de olduğu 17 şüpheli hakkındaki soruşturma dosyasının görülen dosya ile birleştirilme talebi reddedilmişti.

Haklarında işlem yapılan 39 kişiden, yurt dışına çıkış yasağı getirilen Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile eski MHP Mersin Milletvekili ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz dahil 17 kişi hakkındaki soruşturma ise ayrı bir dosya üzerinden sürdürülüyor.