16 milyon İstanbullunun içme suyu tehdit altında 16 milyon İstanbullunun içme suyu tehdit altında

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasının bulunduğu Saraçhane'de açıklamalarda bulundu. Özel şunları söyledi:

"Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu kadar çok öğrenci Silivri’deyken, kimileri oradan oraya kötü şartlarda taşınıyorken, İstanbul’un 3 kez üst üste seçilmiş belediye başkanı ve ilçe belediye başkanlarımız, bürokratlarımız, belediye meclis üyelerimiz içerideyken bu bayramı bayram gibi yaşayamayacağımızı ve kutlamayacağımızı ifade etmiştik. Ankara’da, bayramlaşma programlarında yokuz ama Meclis’te grubu bulan DEM Parti, İYİ Parti, DEVA Partisi, Saadet Partisi, TİP, Sol Partisi, Yeniden Refah Partisi, Zafer Partisi, Anahtar Parti, Demokrat Parti, Memleket Partisi, BTP, Genç Parti ve Gelecek Partisi genel başkanları ve heyetleriyle hem dayanıştık hem de bu haksızlığa itiraz eden herkesle gönülden bayramlaştık.

Bu zulme yapan ve bu zulme hazırlanan iktidar partisi ya da bloğu Cumhur İttifakı bileşenlerinin üyelerini, oy verenlerini, geçmişte onlara gönül verenleri en sıcak duygularla selamlıyoruz. Ama zulüm ile iktidarda kalmayı sürdüren o Saray aklına, 19 Mart’ta darbeye kalkışan cuntaya, 15 milyon kişi tarafından püskürtülen darbecilere, ne bayramda, ne demokrasi sınırları içinde söylenecek söz bulamıyoruz. MASAK raporu daha yazılmaya başlanmışken 3 aydır varmış gibi servis edenlere ve yalancı bir raporu konuşanlara ve canlı yayında Sinan Burhan adlı gazeteciye, ‘İmamoğlu bayramdan önce tutuklanacak’ diyerek tutuklama 8 gün önce bir kanalda ifade ediliyorken ve kaynak Cumhur İttifakı’nın bir genel başkan yardımcısıyken onların, bu milletin bayramını zehir edenlere söylenecek söz yoktur. Hak ettikleri sözler bayramlık ağzımızı açtığımızda söyleceğimiz sözlerdir. Hepsini bayramın sonrasına, onları rezil edeceğimiz, milletin de artık bunların yüzüne bakmayacağı bir sürece bırakıyoruz. 

VOLKAN KONAK İÇİN TAZİYE MESAJI

İçimiz yanıyor. Dün akşam Volkan Konak'ı sahnede geçirdiği kalp kriziyle Kıbrıs'ta kaybettik. Ailesine başsağlığı diliyoruz. İlk ayağa kalkan ilk başını kaldıran kişiydi. Bayrağı ilk çekmiş sanatçıdır. Sonra hukuk adalet be demokrasi için omuz omuza veren sanatçılar, imzaları vermeye başladığında, bu metne imza koyması için kendisini arayan arkadaşına, Volkan Konak, ‘Ben o metne imzamı değil, kalbini basarım’ dedi. Acaba sanatçılardan çıt çıkacak mı derken, bu tweeti atan Konak'ı kaybettik. Acımız çok büyük. Yerini nasıl dolduracağız bilmiyoruz. Ama adını yaşatmak ve onun özlediği Türkiye'yi, gençlerle dost olan doğa ile hayvanlarla dost olan bir Türkiye'ye kavuşmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

“HİZBULLAH’I DEĞİL TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ SERBEST BIRAKIN”

Dün Silivri Cezaevi’ni ziyaret ettik. Bu ziyaret sırasında gözaltında tutulan genç arkadaşlarımızı ziyaret ederek her bir koğuş hakkında bilgi almaya çalıştık Berkay'ı ziyaret ettik. Moral bulduk. Maltepe meydanından gurur duyduklarını ifade ettiklerini arkadaşlarımız söylediler.

İtirazla serbest bırakılmaları, ilk duruşmaya kadar da içeride tutulmamaları gerektiğini düşünüyoruz. Bayramda Hizbullahçıları yetki kullanıp serbest bırakan Erdoğan'a, Türkiye'nin geçmişini karartan canilere değil Türkiye'nin geleceği aydınlansın diyen, hiçbirinin elinde kan olmayan gençleri Silivri'de tutmanın utancını, bunun ne kadar kötülük içeren ruh halinde olduğunu kendisine hatırlatıyoruz. Hizbullah'ı değil Türkiye'nin geleceğini serbest bırakması gerektiğini söylüyoruz.

“KÖTÜ MUAMELELER HER BİR ÖĞRENCİ TARAFINDAN RAPOR EDİLDİ”

Bazı öğrencilerimiz kimi koğuşlara ikişerli ve tek başına konmuş durumda. Koğuşlarda başka suç türünde olan hükümlüler var. Bu olacak iş değildir. Oradaki gençleri bu psikoloji içinde tutmak doğrudan psikolojik işkencedir. Gerekli başvuruları yaptık, bir an önce sonuç alınmasını istiyoruz. Bu öğrencilere ters kelepçe takılarak kötü muamele yapıldı. Saatlerce ailelerinin bilmediği yerlerde tutuldu. 60 kişiye 4 şişe su veridi. Kötü sözler, kötü muameleler, küfürler her bir öğrenci tarafından rapor ediliyor. Bunun saatlerini yerlerini biliyoruz. Ters kelepçenin yatırıp kafaya basmanın, surata tekme atmanın nerede kimler tarafından yapılmış olabileceğini biliyoruz.

"ŞAHİTLİKLERİ UNUTMADAN KAPALI ZARFA YAZIN"

Bundan sonra anayasaya göre kanunsuz emri uygulamayıp yazılı isteme hakkını tüm emri uygulayanlara hatırlatıyorum. Geçmişte bunlara şahit olanlar, gerçekleri kapalı zarfa yazıp emanete alsınlar, o zaman siz kurtulacaksınız, bu çetenin yaptıkları çorap söküğü gibi ortaya çıkacak. Geçmişte önemli görevler yapmış yürütmüş kişilerin yönlendirmeleriyle üstünde olduğumuzu herkes bilsin. O enseye, surata basanın günü gelince gırtlağına hukuk basacak. Suç işlemeyen korkmasın. Gördüğünüz şahitlikleri unutmadan kapalı zarfa yazın. Bu soruşturma seneye değilse öbür sene var. Bunun ucunu bırakan hesabını sormayan asla ve asla biz olmayacağız.

Kötü muameleye hukuk ceza verecek. Kötü muamelenin zaman aşımı ve affı olmaz. Kazanınca geçmişi unutmayacağız. İftiraları unutmayacağız, takip edeceğiz, hesap soracağız. Suça ortak olmayın, suçu ihbar etmek için bugünden yazın. Zarfı kapatın en güvendiğinize verin.

5 tane siyasi yasak istemi, 31 yıl önce verilen diplomanın iptal istemiyle, kamera şakası bile olamayacak adımları peş peşe attılar. 47 ay daha dayanamadılar. Yüzlerce polisle şafak vakti ailesiyle birlikte yaşadığı İBB'nin resmî konutunu basıp başkanımızı ve arkadaşlarını gözaltına aldılar. İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır şeklinde iman ettiği gerçeklik yüzünden rakibini ekarte edip kendisini yenebilecek herkesi ekarte edip kendisini yenebilecek bir adayla yarışmak hatta katılımın yüzde 40'lara indiği göstermelik bir seçimin öz hazırlığı şeklinde bir darbe yapmaya karar verdi.

“DARBE GİRİŞİMİ MİLLETİ ÇIPLAK ELLERİYLE PÜSKÜRTÜLMÜŞTÜR”

 İstanbul'u Maltepe'de eyleme, gücünü göstermeye davet ettik. Geçen sene televizyonlarda "İstanbul boş, mitingin iptali söz konusu" diyerek duyurdular. Bugün hep birlikte milyonlarda kişi Maltepe Meydanı'na aktı. Herkesin hedefi Maltepe Miting alanı olmuştur. Gençlerin coşkusu ve her yaştan İstanbullunun kararı İmamoğlu oldu. Çoğunluk İmamoğlu'nun arkasındadır. Arkalarında ne devlet ne millet vardır. Devletle millet yarışırsa millet kazanır. RTÜK'ten dışarıya halkın haber alma özgürlüğüne ateş açılmaktadır.

Şimdi yandaş kanallar, kendi içlerinde üstünlüğün nasıl muhalefete geçtiğini ve bunun nasıl geri alınacağını düşünüyorlar. Gelecek Cumhurbaşkanı adayına darbe girişimi milletin çıplak elleriyle püskürtülmüştür. Arkalarında kimse yoktur. Ne devlet ne de millet vardır. Devlet ve millet yarışırsa millet kazanır. Devleti bir partinin emrine verenler, partiyi devletleştiremedikleri gibi devleti de partileştiremezler. O seçimler yapılana kadar devletteki herkese devlet adamı gibi çalışmak düşer.

"İÇERİDE KALDIKLARI HER GÜNÜ VATAN GÖREVİ OLARAK GÖRÜYORLAR"

Dün cezaevinde ziyaret ettiğim hem Ekrem İmamoğlu hem bütün belediye başkanları, Zafer Partisi'nin Genel Başkanı Ümit Özdağ, genç arkadaşlarımız, Gezi tutuklusu arkadaşlarımız... Her birisi son derece mutlu, gelecekten umutlu, içeride kaldıkları her bir günü de bir vatan görevi olarak görüyorlar.

Bugün birisinin atadığı bakanların meşruiyeti yoktur. Son seçimlerde, ikinci turda seçilmiş olmasına rağmen o gün sahte videoları ortaya çıkıp da 'Montajsa montaj' diyenlerin, millete sırtını dönenlerin, sokaklarda karşılığı olmayanların anketlerde yerlerde sürünenlerin  milletin gönlünde bir karşılığı yoktur."

Kaynak: HABER MERKEZİ